136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 28 hours
Bu kitabın incelemesine nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Ne yazacağımı da. Hani olur ya çok güzel, çok duygu yüklü bir an yaşarsınız ve onu kimseye anlatamazsınız. Kelimlerim, cümlelerim anlatmaya yetmez gibi gelir. Bu kitap aynen öyle hissettirdi. Ancak elimden geldiğince hissettirdiklerinden bahsedeceğim. İnsanın hayatına, düşüncelerine, özgüvenine olan inancı o kadar az oluyor ki bazen. Kitaptan en çok ders aldığım kısım buydu. Kendi hayatın adına kendi çizdiğin bir rotan olsun! Kendine özgüvenin olsun! Sevgi güzel bir his, onun karşısında cesaretin olsun! Sevdiklerine karşı sadakatin olsun! Ve daha birçok öğüt var bu kitapta bizlere dair. Şimdiye kadar karakterlerini en çok benimsediğim kitap buydu galiba. En çok gerçek gibi hissettiğim, en çok özleyeceğim karakterler... Kitabın kapağına bakınca bile o duyguları tekrar yaşıyorum. Sevinç, öfke, heyecan, hüzün, bir daha hüzün... Bu kitabı okuyun, okutturun. Kendinizin ve başkalarının hayallerine değer verin, sevin sevilin. Size ve içinizdeki cevhere değer verecek, onları ortaya çıkaracak insanlarla tanışın. Ve son olarak her zaman için "carpe diem"
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626.3k okunma
768 syf.
10/10 puan verdi
kesinlikle bir başyapıt! 1960'ların amerikası, oregon'dayız. stamper'lar aile işleri olan odunculuğu sürdürürken, bölgenin diğer işletmeleri sendikalaşmaya başlamıştır. ancak stamper ailesinin sendikayla anlaşmayıp ticaretlerine devam etmeleri, diğerlerinin işlerine ve kazançlarına engel olduğu gibi, şehrin geri kalanıyla stamper'ların arasının açılmasına neden olur. konu sıkıcı gibi görülebilir. fakat kitap bize çok daha fazlasını vaadediyor. asıl hikaye stampler ailesi arasında. üvey kardeşlerden leland 12 yıl sonra ailesinin yanına oregon'a geri gelir. hem de ne gelme! kardeşler arası rekabet, intikam duygusu, dile getirilemeyenler, sessiz tedirginlikler, iç dünyalarında kopan fırtınalar. ihtiraslar. uzun zamandır böylesi bir anlatı okumadım. iliklerime kadar hissettim, yaşadıklarını oregon'un dinmek bilmeyen yağmurları altında izledim adeta. yazar 60'ların meşhur hippilerinden, acid head'lerind ken kesey. önünde şapka çıkarıyorum. herkese göre bir kitap olmayabilir, çünkü uzun, çünkü kasvetli, çünkü erkek dünyasıyla ilgili bir kitap çokça. burada seksist bir yaklaşım dile getirmiyorum, erkek dünyasının rekabet duygusu, fiziksel güç, psikolojik eziklik, aileyi koruma içgüdüsü gibi kavramlar var. ilaveten pek çok karakter birinci ağızdan yazılmış, anlatıcı değişirken bir uyarı verilmemiş. kimi zaman aynı paragrafta dahi bilinçakışına geçilmiş. bu da takip etmeyi güçleştirmiş. eğer buraya kadar okuduysanız bu kitabı bir an önce edinin derim. yakında baskısı tükenecek gibi görünüyor. 10 stars to stampers!!
Bazen Derin Bir His
Bazen Derin Bir HisKen Kesey · Nora · 201728 okunma
Reklam
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
....YOUR LİFE YOUR WORLD YOUR RULES..
..............👤 MY 👤 TALK 👤 BOX👤............. 100/1️⃣0️⃣0️⃣ PROFİLLERDE “Paylaştığım alıntılar onlara katıldığım anlamına gelmemektedir.” ŞEKLİNDE bilgilendirme notlarına rast geliyorum. 🤔 O halde, alıntılarınızı yorumlayın yanlış tanınmak istemiyorsanız. Yorum alanı diye bir şey var çok şükür. Böylelikle sadece yazarlara hizmet etmemiş ve
Ki yaşamak...
Bazen hayatın seni nereye götürdüğünü göremezsin. Issız bir yolda ilerlemek zorundasındır. Bu zorundalık hissi diğer tüm yaşam uğraşlarına ağır basar sanki. Üzerine bir karabasan misali çöker. Fiilen bir eylem vardır ortada ancak üzerine çöken o mecburiyet elini kolunu bağlar. Nefes alamazsın. Ki yaşamak bir nefes anıdır. İşte o zaman yürüdüğün yolun ortasında kalakalmışsın gibi gelir sana. Kaybolmuşsun. Karanlıkmışsın. Issızmışsın. Üstelik bu his birilerinin varlığı veya yokluğu ile alakalı değildir hiçbir zaman. Çünkü insan yalnızdır. Yalın olmaktan gelen bir yalnızlık. Yalınlıkta kaybolan bir ıssızlık. Oysa neresinde kayboldun hayatın bilemezsin. Hangi ağacın kovuğuna hangi taşın altına saklandın göremezsin. Bazen kaçmak; ıssızda olsa bir yol bulup ilerlemek istersin. Bazen durmak; anlamak ve anlamlandırmak. Hissetmek; yaşadığını ve en çok nefes aldığını.Ki yaşamak bir nefes anıdır.
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İnceleme
Usta yazar Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notlar’ adlı eserini incelemeden önce, onun yaşamına değinmek elzemdir. Çünkü, Yeraltından Notlar’da Dostoyevski, yaşamış olduğu hayatın kendisinde bıraktığı tesirleri sonuna kadar ve hatta tabir yerindeyse çığlık çığlığa aktarmaktadı Dostoyevski’nin hayatına baktığımızda da sanki onun romanlarını okuyor
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Akvaryum Yayınevi · 2014128.8k okunma
379 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.