Işte öyle bir şarkıydı ..
Daha en başından "kara" ...
#spoiler
Şimdi elimde kahve,geçmişe dönük okuduğum kitaplar aklımda demlenirken ,binlerin içinden "unutulmaz"kelimeleri olanlar tek tek gönlüme düşüyor .. ben ondan ilk kez bahseden Muzaffer Akar hocama ithaf etmek istiyorum bu incelemeyi ,artık inceleme mi dersiniz iç
"Bugün namazlarımı tam vaktinde kılacağım" diye niyet edersin. Ezanı duyar duymaz lavaboya koşarsın. Tam abdestini alırken lavabonun kirli olduğu ilişir gözüne.Lavaboyu ovayım da hemen gidip namazımı kılayım dersin.Günlerdir içinden gelmeyen temizlik isteği bir anda coşuverir.
Orayıda,şurayıda derken bütün banyoyu temizlersin.
Öyle
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim.
İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Kitabı bitirdim. Ama hala yanımda taşımaya devam ediyorum. Sebebini tam bilmiyorum. Ama uzak kalmak istemedim sanırım. Biraz daha yanımda kalsın istedim :) Sevdiğinden ayrılmak istemeyen birinin içgüdüsüyle yaklaşıyorum kitaba :))
“Bile isteye yoluna çıktım.” diyor Ferit Edgü 29. sayfada. Bende bile isteye çıkardım Ferit Edgü’yü yoluma. Tezer
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Gözlerini açıyorsun, tahmin ettiğin yerdesin yine - yatağında. Şansına küfredip kalkıyorsun ayağa. Bitecek bu kısır döngü sonunda, ama ben de biteceğim diye düşünüyorsun. Tuvalet, banyo, kahvaltı derken dışarıdaki hayatın içine akıyorsun. Araban yok, hiç düşünmedin almayı. Toplu taşımanın erdemine inanıyorum diyorsun gülerek. Komik olmadığının
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Beylik laflar ederdi önceleri. ’’ Kaç yaşındasın, hala?’’ cümlesi ile başlayıp diğerlerini eleştiren. Kızardı babasına, amcasına, diğerlerine. Derdi kendine; ‘’Kırk yaşını geçeli de ne kadar olmuş ama…’’ Kırk yaş peygamberliğin emanet edildiği yaştı. Kalbin kemale erdiği, dünyaya notunu verdiği yaş. Sevdaların, kinlerin, umutsuzlukların ve kibrin
Evvettt! Uzun zamandır inceleme yazmayan Ben!
Sinavdı ,işti,cocuğun okumaya geçmeseydi,liseli yavrumun motivasyonuydu falan derken zamansızlık seviyem de bu yıl da rekortmen sayılırım.
Nazan Bekiroğlu kitaplarını okumamıştım. Nar Ağacı kitabına sahip oluşum yazsam hikaye niteliğinde..Okuyunca onun incelemesine sakladım bu kısmı..
Kitabı
''Damarlarındaki kanı boşalt, yerine su doldur, işte o zaman savaş olmaz.''
(I. cilt, s. 587)
Savaş... savaş... savaş... Nedir bu savaş? Dostoyevski der ya, ''Her insan doğuştan gaddardır,'' diye, bence savaş, gaddarlığın, açgözlülüğün ve hükmetme aşkının dışa vurumudur. Barış ise, aynı savaş gibi, sadece çıkarların kesişmesiyle oluşan, başka
youtu.be/smRy6Gddpis
"Dilce susup bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak" demiş ya, o çok değerli şairimiz İsmet Özel...
İşte bu çağın en gereksinim duyulacak bir noktasını vurgulamış bence Sevgili Dost...
İstersen sana anlatayım; sen dinlerken ben de sende dinleneyim ha, ne dersin?...
Arada sen
Öğle Arası
Kahvaltını tamamladıktan sonra, pazar sabahı yazıyordun. Bazen yazarsın, *arzu edilen şeyin ne kadar az arzu edilmeye değer olduğunu gösterinceye kadar, notlar şeklinde karalama yapar çalışmam dersin. Belki bu yazıda onlardan biridir, dersin. Neyle yazdığının senin için pek bir önemi yoktur. Uzunu kısası her renkte kalem olabilir,
#Şaka#
Bazı kitapların yaş sınırı yoktur her kesimden herkes okur. Bu kitap için bunu söyleyemeyeceğim zira bu kitabın ruhunu anlamak ve kendi ruhunuzla boy ölçülür olması için azçık büyümek çoluk çocuk hatta torun sahibi olmak lazım.Demem o ki evli ve çocuklu olmayanlar da okur ama birşeyler eksik kalır.Ne bileyim hani bir fiske tuz yemeğe