120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cebimizdeki safiri denizde sektirebildiğimiz gün...
“Yaraların hissedilmesi için tanımlanmaya ihtiyaçları yoktur” der Amin Maalouf. Yaralarımız, varoluşumuzun kanıtı gibidir. Yara nerede açıldıysa bütün benliğimiz yüzünü o yana çevirir. Çünkü sancının konuştuğu yerde başka hiçbir sesi duyamazsınız… İşte
Resul Bulama
Resul Bulama
‘nın kaleminde hayat bulan
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0149 okunma
Selamlar,   Internet'in daha sık kullanılır olmasıyla bilgi akışının hızlanması hepimizin şahit olduğu bir hakikat. Bununla birlikte, kirli bilginin de daha hızlı bir şekilde akarak pek çok zihinde yanlışların filizlenmesine yol açtığını da aynı emniyet hissiyle biliyoruz. Bu ikinci durumun bir yansımasını da Üstad'la alakalı
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir gün mai kelebek, Aldanmış yalancı baharın, Güz gelimi döngüsüne. 'Söz'de buluşmak üzere, Zorba sevinçlerini doldurmuş delik heybesine. 'Mutluluk var' yalanıyla inanmış çiçeğine, Kanatlarını çırparak, Ey Aşk ben geldim! diye.. Karanlık kuyusuna sızan, Ben Yusuf muyum ki; Serzenişi, bir ateş yakımı göklere ayyuka çıkan. Nedir çocukların büyük
Hiç Kimseye Mektuplar
Hiç Kimseye MektuplarNihat Dağlı · Sütun · 201443 okunma
Beğeni falan istemiyorum..beğenilecek bir şey yok çunku .
- Hayat , çok acı değil mi ?, çok acımasız, bazen de çok kötü ... Düşünsene hepimiz şuan da evimizdeyiz.. bazılarımız sıcacık yataklarında huzur içinde uyuyoruz ,hiçbir şey olmamış gibi ..Aslında yapı olarak da tam da böyleyiz açıkçası , önce çok üzülürüz sonra bir kaç bedua belki sonra hiçbir şey olamamış gibi yaşayıp gideriz ...Peki , gidenler gidiyor da.. muhakkak çok güzel bir yere ,hepimizin istediği yere Cennete . ya kalan Anneler , Babalar , eşler ya hepsi tamam da 'çocuklar ' sözün bittiği yer işte çocuklar ... Bazıları ailelerine bile söylememişler nerde olduklarını korkmasın diye ..bazıları iki gün önce, bazıları bir günce konuşmuşlar, bazıları da helallik bile istemişler ... Allah sabır versin inşallah... Aslında böyle konuşan birisi değilimdir bu konularda ..sesiz bir köşeye çekilir acımı çekerdim ama insan dayanamıyor artık .. Allah Rahmet eylesin inşallah.
163 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bir Sabahattin Ali Klasiği, genellikle herkesin bildiği ama okuyamadığı bu kitap insanın hiç bir zaman pişman olmayacağı bir kitap.Kitabın ilk 60 sayfası insanı biraz zorlasa da yarıdan sonra hatta son 40 sayfası insanı başka dünyalara götürüyor sanki karakterin yanında olayları beraber takip ediyormuş gibi oluyor insan. Kitabın son 20 sayfasına gelindiği zaman sözün bittiği yer ve o 20 sayfa yı 1 saat 15 dakikaya okudum insanın gözleri doluyor sonunu merak ediyor ama bazen 1 kelime bile okumaya dermanı kalmıyor çünkü insanın gözleri doluyor herkesin muhakkak okuması gereken bir kitap 10000 kişi okusa 1 kişinin bile pişman olmayacağı bir başyapıt bence...
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,5bin okunma
779 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
. . BUDALA, F.M.Dostoyevski . .
𝐄𝐍 𝐈̇𝐘𝐈̇ 𝐈̇𝐍𝐒𝐀𝐍𝐈𝐍 𝐑𝐎𝐌𝐀𝐍𝐈:
Budala
Budala
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
, Mışkin karakterine boşuna ‘’Prens’’ yakıştırması yapmamış. Böyle birisinden kral da olur prens de. Gerçek bir beyefendi, tertemiz kalbiyle gönülleri fetheden yüksek karakterli örnek bir insan, Prens Mışkin… Prens Mışkin, en iyi insan olmanın tüm vasıflarına sahip karakterlidir. Lakin bu, çevresi
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201224,9bin okunma
Reklam
Hızlı Okuma
HIZLI OKUMA BELLEME ÇERÇEVESİ Tanımı: Belleme okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini hafızamızda tutabilseydik şimdi
Kin, acı, ölüm, savaş, sefalet… Sözün bittiği yer.
Aşiret beyleri zaman zaman birbirleriyle kavga ettikleri gibi, bazen birleşerek hükümete karşı isyan ettikleri olurdu.Hükümete asker ve vergi vermezlerdi. Buralarda hüküm süren Kozanoğullarının, İngilizlerin de teşvikiyle bir gün istiklal peşinde koşup kendi başlarına bir hükümet kurmasından bile korkuluyordu. Bu yüzden, kozan ve çevresinin uslandırılmasıyla göçebeliği bırakmalarına karar verilmiş; “Fıkra-i Islahiye” adıyla bir ordu kurulmuştu. Yukarıda adı geçen Cevdet Paşa da bu fırkanın komiserliğine tayin edilmişti. Fıkra-i Islahiye Kumandanı Derviş Paşanın iyi iradesiyle fazla kan dökülmeden aşiretlerin isyanı bastırılmış, bir kısımı başka yere gönderilerek yerleştirilmiştir. (1868) Bu son olaydan sonra, derebeylerin nüfuzu kalmadı. Bu arada Dadaloğlu’nun aşireti Avşarlar da Sivas’ın Aziziye İlçesinin Sindel Köyüne yerleştirildi. Bu son dövüşün acılarını Dadaloğlu, içli sazını tellerinde dile getirmiştir. Türkülerinde onun hayalini görür gibi oluruz. Bir elinde sazı, bir elinde tüfeği, tepeden koşarak aşiret ellerini savaşa teşvik ederken Osmanlıya hıncını haykırır: Kaypak Osmanlılar size aman mı Biraz sonra: Şahtan ferman, Türkmen göçünce Daha da Osmanlıya aman mı!
Resim