Mecid | el-Mecid İsminin Anlamı Mecîd isminin lügat anlamı: Mecd kelimesinden türemiş olan el-Mecîd ismi; çokluk, bolluk, genişlik, imkan, hayır ve menfaatin çok olması, izzet, şeref ve onur anlamlarına gelmektedir. Araplar; hayvana bolca yem verdim derken “Emcettu” fiilini kullanırlar. EL-MECÎD: Azameti, büyüklüğü, hakimiyeti, şanı,
Ah be Aziz ..
Aziz her gün ve her saat kendini babaya seyrettirme arzusu ve onun yarımını tama çekebilme arzusu ile süresiz bir iç çekme içindeydi. İç çekmeden oluşmuş bir nefes alışı, iç çekmeden gelen bir başının hep geride duruşu vardı. Ne acıydı ki kendini de asıl arzu ve emelini de ıskalamak yada ıskalar gibi yaşamak zorundaydı. Bazen baba incilden bahsederken günah tefsirinin hedefi ıskalamak olduğunu söylerdi. Ve şeytanın da itham eden sürekli itham eden benlik olduğunu. İnsanın işte vicdanı ile karıştırdığı itham edip duran ben’i ile hedefi ıskalayıp günaha giren ama hedefi ıskalamayayım derken de hedefin dünyaya yapışık duran yerini esas alıp hüsran içi hüsrandan başını kaldıramadığını anlatırdı..
Reklam
Mülk Sûresi'nin mesajı ve anlattıkları...
Vahyin Rehberliğinde 12. Yılda Mekke'deyiz . Mekkede boykot birkaç yıl önce bitmiş ama değişen pek bir şey yok. Baskılar yine devam ediyor. Müşrikler bir davaya inanmanın bedelini itibarsızlaştırma, yalnızlaştırma ve en temel haklardan mahrum etmeyle ödetmeye çalışıyorlar. Bir avuç mü'min şöyle diyor: __"Her şeyden ayrılırız ama
Sayfa 564 - Bilgeoğuz Yayınları, 28. Baskı, İstanbul 2023Kitabı okudu
Birlikte Yaşama Cömertliği - Garib Çoban
Birlikte Yaşama Cömertliği - Garib Çoban Bazen bakışlarım kendime çevrilir. Zannediyor musun ki, benim kendimden haberim vardır?.. Sevgili bir tanedir, fakat önüne, kendisine bakmak için binden ziyâde ayna koymuşdur. Kendinizi mutsuz edecek sorunlar bulmaya bayılıyorsunuz. O aynaların her birisinde aynanın sırrına ve temizliğine göre kendi yüzü
“Okuduğum her şiiri, dinlediğim her şeyi sahi sandığım, ağrısını, aha şuramda duyduğum zamanlar ki bu zamanlar benim bütün ömrümdü, dünyayı kalın ve ağır, çok ağır hareketli, sisli bir perdenin arkasından gördüğüm ve onun hiçbir hareketine karışmadığım zamanlar, ben ve duygularım varken sadece ve benden ve duygularımdan habersiz ağır ağır kımıldayan dünyanın içinde sallandıkça ve bu sallanışta ben sonsuzluğu ve onun sonsuz kederini hep çepçevre dışımda duydukça, bazen kollarımın altındaki havanın ağırlığı, bazen gözlerimin önündeki süresiz boşluklar başıma bir uğultu verse ve ben bu uğultuyu gizleyerek hiç ses yokmuş, çıt çıkmıyormuş gibi davransam da, seslerin, kıpırdanışların, inceden gülmelerin, bağırmaların içinde her şeye lakayt dursam da, yaşadığımı ve bu iniltili şeyin benim yaşantım olduğunu duyduğum, sezdiğim, küçüldüğüm, azarlandığını her şeyin aslında gerçek olduğunu biliyordum; biliyordum da buna dayanamıyordum.”
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.