Size, yeni bitirdiğim İki Dirhem Bir Çekirdek'ten bahsetmeye geldim. "Kalıplaşmış söz" ne demektir bilir misiniz? Kalıp sözler; bir milletin geçmişinden, geleneklerinden, yaşayış tarzından doğan, herkes tarafından aynı şekilde kullanılan sözlerdir. Bu sözler anlatıma canlılık katar, anlatımı güzelleştirir, kişinin anlatmak istediğini daha etkili bir biçimde anlatmasını sağlar. Atasözü, bilmece, tekerleme gibi sözler kalıp sözlerdendir. İşte okuduğum kitabın konusu da deyimlerdi.
Elbette her deyim, bir olay üzerine söylenmiş ve bu olay o deyimin çıkış noktası olmuştur. Halk arasında kabul gören deyimler ise günümüze kadar gelmiştir.
İskender Pala, deyimlerin hikâyelerini buldukça, okuduğu metinlerde rastladıkça bunları topluyormuş. Daha sonra bu hikâyeleri Zaman gazetesinde azar azar yazmaya başlamış. Gazete okurları bu hikâyeleri beğenince topluca okuyabilecekleri bir kaynak sormuşlar ve bunun üzerine yazarımız İki Dirhem Bir Çekirdek'i hazırlamış. Çok da güzel olmuş :)
Bazı deyimlerimiz günümüzde kullanılırlığını yitirmiş. Öyle ki ilk defa duyduğum birçok deyim vardı kitapta. Bazıları ise anlam değişimine uğramış ve farklı durumlar için kullanılır olmuş. Bu arada bir şeye daha değinmek istiyorum. Yıllar önce deyimlerle ilgili bir sununum olmuştu ve pek fazla araştırmadan Google'da ilk gördüğüm sayfadaki anlatılanları hemen sunumuma eklemiştim. Kitabı okuduktan sonra fark ettim ki birçok deyimin hikâyesi hakkında yanlış bilgi vermişim Ee tabii iyice araştımazsan olacağı o. Neyse ki bu kitap sayesinde yanlışımızı görmüş olduk.