Bazı metaforlar, sokakta yürüyen insanlardan daha gerçektir. Kimi kitapların kıvrımlarında saklanan tasvirler, nice erkeklerden, nice kadınlardan daha berrak hayatlar sürerler.
Hani bazı kitaplar vardır ya, okuduktan sonra neden daha önce okumadım ben bu kitabı diye kendi kendinize kızdığınız.. İşte Bin Muhteşem Güneş o kitaplardan biri benim için! Kitabın dili sade, duru ve yalın.. Yazar sizi olayların içine çekerken duygusallığa boğmadan, acılarla içinizi deşmeden elinizden tutup bütün yaşananlara şahit olmanızı sağlamış. Siyasi çalkantılar, masum insanların öldürülmesi, savrulan hayatlar, Meryem ve Leyla'nın hayatı, yollarının kesişmesi.. Hiç biri diğerinin önüne geçmemiş! Yanı başımızda olanları fark edebilmek adına atılmış büyük bir adım..
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101.7k okunma
Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yıkıcı hayatlar.
Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir.
Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden
Bu kitabı okurken bildiğiniz sıkıntıdan patladım. Bu nasıl macera romanı demekten kendimi bir türlü alamadım. Çok sıradan ve sönük bir romandı. Hem başlangıcı da çok sıkıcı ve okuyucuda heyecan etkisi bırakmadan başlamıştı. Bazı sayfalarında akıcılık vardı az da olsa... Ama, sayfaların yarısından çoğu sanki sırf kitabı tamamlamak için karalanmış satırlar gibiydi. Bu kitabın piyasaya sürülmüş olması çoğu okurlara büyük bir haksızlık! Martı Kitabevini çok seviyorum fakat, bu kitabı basarak kendine büyük yazık etmiş bence. Böyle kalitesiz, zaman kaybından başka bir işe yaramayan romanların ünlü ve sevilen yayınevinden çıkması ne kötü... Bu romanda tek beğendiğim şey kapak tasarımıydı.