Rüzgarlı Pazar 'ı okuma sürecindeyken inceleme yazmam diye düşünüyordum. Ancak yukarıdaki gibi bir final cümlesiyle karşılaştım. Bu cümle, okuduğum kitapların içinde en iyi final cümlesi olarak benim için ilk üçte yerini aldı. Hal böyle olunca kitap hakkında üç beş kelam etmeden geçmek haksızlık olur
VAROLUŞÇULUK VE BULANTI ÜZERİNE YAZILMIŞ BİRKAÇ MAKALE DERLEMESİ AYRICA BENİM BİRİCİK BULANTIM
(sonuna kadar okuyana sürpriz var)
Kısıtlı zamanım yüzünden usta yazarların(:D) yaptığı gibi ucuz metinlerarasılık numaralarından birinin yapıp kendi incelemelerimden bazı kısımları buraya da ekleyeceğim. Postmodernita bunu gerektirir çünkü. Bir çünkü
Emily Bronté 30 Temmuz 1818 yılında İngiltere’de doğmuştur. Henüz 30 yaşında tüberküloz dan dolayı hayatını kaybetmiştir.
Bronte kardeşlerin ortancasıdır. Yazarın kaleme aldığı tek romanı Uğultulu Tepeler edebiyat klasikleri içinde önemli bir yere sahiptir. Bronte kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği zamanlarda, önce erkek
Güzel ve kaliteli kitapları ikiye ayırıyorum: Bir an önce bitirme arzusu oluşturanlar ve olabildiğince geç bitirme arzusu oluşturanlar. ‘Adsız Sansız Bir Jude’ benim için olabildiğince geç bitirme arzusu oluşturan bir metin oldu. Daha ilk sayfadan yakalayıp beni içine çekmeyi, metni yaşatmayı başardı ve geçirdiğim bu on bir günlük okuma süreci
Sinan Yağmur ile Gaziantep te bir AVM de tesadüfen tanışma fırsatı buldum. İmza günü vardı.
Ravza'nın Yıldızları-1 serisini satın aldım. Çoğu kitabı zaten kitaplığımda mevcut. Kısa bir hasbihal ettik. Samimi bir adam. Sevdim. Bilindiği üzere 2010 senesinde Türkiye nin en çok kitap satan yazarı ve en çok satılan kitabın yazarı o. Ego zerresi görmedim. Ünlülerle