Bazen eksik mi seviyorum diye düşündüğüm oluyor ' dibine kadar sevmek' dedikleri sürekli heyecan duymak , özlemek , aklından çıkmamak bu mu ... ?
Ne sürekli heyecan duyuyorum ne de sürekli özleyip onu düşünüyorum.
Ara sıra kalbime uğrar , bazı bazı uğradığı yürekte bi çarpıntı oluşur , hasret tüter içim biraz .
Bazen de yoldan geçen sevdiğim bi dostumla karşılaşmış gibi olurum .Bazen öyle bi sahiplenirim adeta ' önce sevmis sonra doğurmuş' gibiyim o zamanlarda .
Bazen de "gittiği kadar gitsin'dir , arkandan geliyorum nasılsa "dır bütün yollar ..
İnsanız ya işte sürekli değişiriz- ki bence değişmek de gerekiyor .bi gün çok sevip bi gün hiç sevmek ,az sevmek , çok gülmek çok ağlamak.cok özlemek hiç özlemek
Bence dibine kadar yaşamak, dibine kadar sevmekten kasıt ne bilemiyorum ama
Gönül avare olmadıkça ara sıra uğrasn, bazı bazı da bos kalsın ziyanı yok . Kalbim bir başına yokluğunda anlamını kavrasın iyice onsuzlugun . Ve vakit ayırsın gönlüm aklıma, kendine ..
Sürekli olmaz ki bu sevmeler öyle .
:)
Şair İlhan Berk’e bir röportajda “ne olmak istediğini” sormuşlar; “Bir köyde gökyüzü olmak isterim” demiş. Yaşadığımız koca koca hayatlar, gökle uzayla yanyana konduğunda kum tanesi kadar küçük kalıyor değil mi?
Hepimizin gökyüzünde bir yeri var yaşarken de, sonrasında da. Yüzümüzü yukarı çevirdiğimizde gökyüzünün bize ait parçası beliriyor. O gökyüzünde bazen güneşli mavilikler, göçmen kuşlar, uçurtmalar görüyoruz. Bazı zamanlarda ise sert rüzgârlar, fırtınalar, soğuk yağmurlar, karanlık bulutlar kaplıyor gökyüzümüzü.
Hayat böyle; bazen günlük güneşlik, bazen gri karanlık. Kimse bize hayatta sadece iyi ve güzel şeyler olacağının sözünü vermedi, gül bahçesi vadetmedi. Kötülük ve acıları bu hayata ait değilmiş saydık hep; bir işe yaramadı onları yok saymak. Bağrımıza basacak veya görmezden gelecek de değiliz elbet. Acılar, üzüntüler ve başımıza gelecek kötü şeyler hayatın toplamında var. Onları çıkarınca geriye mutluluklar, umutlar, özleler, kavuşmalar, hasretler, sevmeler kalır. İçimizde bir yerlerde sakladığımız ve bizi biz yapan şeyler.
Adından dolayı sadece öğretmenlerin okuması gereken bir kitap olarak algılanabilir. Öncelikli kaygısı kendini eğitmek olan herkese öneririm. Evet şimdi kitap incelemesine geçiyorum.
Aslında içtenlikle şunu söyleyebilirim: Okuma sürecinde ve bitiminde ben kitabı incelemedim. Kitap beni inceledi. Benliğime ayna tuttu, yüzleştim kendimle. İnsana ve yaşama dair hatalarımı gözlemledim. Hem biliyor musunuz? Bu kitabı okurken bile hatalar yaptım. Uzun zamandır beklettiğim bir kitaptı, doğru zamanda okuduğumu geçirdiğim bir yaşantı sonucu fark ettim. Bazı kitapları doğru zamanda okumak için bekletiyoruz sanırım. Keşke kitaplar gibi insanlar da doğru zamanda karşımıza çıksa. Neyse kitaptan uzaklaşmayayım. 🤗 İnsanın sevgi ve aşk olgularıyla insanlaşma sorununu ele alır kitap. "İnsan olmak güç!" der bir tümcesinde de. Bunu ben de sık sık derim kendime. Her güç duruma düştüğümde... Uzatmayayım!
Kimliğiniz sevme biçeminizdir, iyi sevmeler dilerim hepinize.
Eğitim SevgidirAyhan Aydın · Pegem Akademi Yayıncılık · 201395 okunma
Bazı kalpler, sonunu kendi seçer. Riyakârdır sevmeler. Ziyansızdır haykırışlar. Sonunu bildiğin kitabı defalarca okumak gibidir, çekeceğin acıyı bile bile ettiğin canhıraş ihanetler. Ve kaçınılmazdır, acının seni sarıp sarmaladığı dumanlı geceler. Merhaba dersin, merhaba ey vicdan yarası.
Selam olsun sana, yüreğimi kanatan merhamet yanığı.
Tükenmeyen ihanetlere, sonu gelmeyen tüm kalp sancılarına, ömrünü pişmanlığın kor avuçlarına peyda edenlere selam olsun!