İnsan hiç okumayacak birine ve hatta aslında hiç olmamış birine günler, aylar, yıllarca mektupta ne yazar? Hislerin erozyona uğradığı modern zaman afetinde enkaz altında kalmış bazı güzel duyguları kurtarmaya çalıştığım serüvende bir çok umut kaybı yaşanmış olsa da çok sayıda sevmelere temiz ulaşıldı. Içimde bu sevmeleri koyacak yer ararken hangi taşı kaldırsam kendimi buldum. Kırmızı beyaz çiçekleri sevdim, çakıl taşları biriktirdim, mavi denizler aradım, şiirlere tutundum, çiçeğimin toprağını suyla besledim hergün, ondan çiçek bile beklemeden, küsmedim, türküler söyledim, şarkılar çaldım, kalem tuttum, hep yazdım. Ama hep kitap okumadım bir de yazdığım kitabın konusu oldum. Fuzuli'nin dediği gibi " aşık-ı sadık menem, mecnunun ancak adı var." Sormuştun ya Oğuzcum Atay "ben buradayım. Sen nerdesin?" Diye. Ben de buradayım. O zaman bu tarihe bir şiir iliştirip kapatayim defteri:
üç tarafı denizlerle çevrili ülkem gibi sevmeler,
hasret yasak,
özlem yasak,
konuşmak yasak,
Dinleyen yok.
bense sayfalara tutsak
-Aysel Mamoste
Hayat bazen çok garip...
Ben daha geçen gün bu adam ağır yazmış okumam demiştim bir yorumda 🫢🫢
Birşeyi çok istersin olmazolmaz dediğin burnunun ucunda olur
Oluruna bırakırsın kendi kendine seni bulur🤪
Nasibinde ne varsa onu yaşarsın..🧿
Bazen sevdiklerine sarılmak isterken onlar uzakta olur...
Yakın olanların tiribi nazı bitmez.
Bazen diyorumen güzel sevmeler uzaktan olan mı
Sırf kitap sevgimi bildiğinden adıma imzalatan can parem 🥰🥰
Bazı insanları yok etmek isterken canım
Bazılarını fotokopi makinasına bırakasım geliyor
Biliyorum hayat bana kitaptan yana torpilli
Kendimi seviyorum
Nasip edeni de...
Vesile olanları da ..
Sevilmek güzel duygu vesselam
En kısa zamanda elimde olması temennim🥰
Özlemenin de güzel olduğunu öğrenmek durumunda olduğunda, bazı anlar yüreği sızlattığı kadar gülümsetir ve tüm sevmeler çoktan taçlandırmıştır hatıralarını
Kulağa hoş gelen ilk dinlediğimizde etkilediğimiz şarkılar vardır. Öylesine severiz ki, birkaç gün boyunca sürekli tekrar tekrar dinlemek isteriz ve sonunda sıkılırız. Hatta duyduğumuzda bile bi yerde artık gına gelmiştir dinlemek, duymak dahi istemeyiz. Ama hikayesini bildiğimiz şarkılar öyle mi ? Mesela 'Elfida', mesela Murat Göğebakan'dan 'Vurgunum' ve bunun gibi dahası.. Yıllar geçse de sıkılmadan tekrar tekrar dinlediğimiz şarkılardır bunlar. Daha sonra başka yerde duysak bile tekrar tekrar eşlik ettiğimiz şarkılar. Sıkılmayız, gına gelmez. Demem o ki; bazı insanlar bi anda hoşumuza gidebilir, etkilenebilir, arzulayabiliriz. Ama tanıdıkça, o insanlar, bir anda kulağa hoş gelen ama sonrasında gına geldi dediğimiz şarkılara dönüşebilir. Bazı şeyler aceleye gelmemeli. Vakit gerekli, hikayesini, karakterini bilmek gerekli. Anlık olan an'da kalır, çabuk yetişilen çabuk yitirilir ama vakit ayırdığınız, hikayesini bildiğiniz, karakterinden etkilendiğiniz şeyler artık sizde kalıcıdır artık dinlemeye doyamayacağımız şarkılar gibi sevmelere doyamayacağımız karakterli bir sevdanız olur. Sevişmek tenlerin bir araya gelip çıkardıkları uğultular değil, ruhların bir araya gelip oluşturduğu melodilerdir.
'Karakterli, Güzel ve İncelikli sevmeler dilerim'
✍️ Murat Çağlar
Yıllar önce yazılan kitaplarda günümüz insanlarını görünce insan hep aynı insan diyorum değişen sadece isimler ve mekanlar. Sevmeler, sahiplenmeler, sitemler, gücenmeler, ağlamalar, gülmeler... duygular hiç değişmiyor. Gerçekten de sefil dünyanın sefil insanlarıyız biz, üç gün önce güldüğümüz şeye dört gün sonra ağlayabiliyoruz, ne oldum demiyoruz hep ne olacam diyoruz, ne endişelerimiz bitiyor ne gelecek kaygımız, ömür gelip geçiyor, çocukluk gençlik yetişkinlik derken soğuk kefeni nasıl da unutuyoruz..
Jean Valjean ömrüm boyunca unutamayacağım karakterlerden biri olacak, bazı bölümlerde istem dışı sinirlensemde, son kısmında ona tıpkı Cosette ve Marius gibi bende ölmemesi için yalvaracaktım, bu şekilde sonlanacağını tahmin ettiğim halde yinede üzülmeme engel olamadım ve ölümün varlığı bir kez daha tokat etkisi oluşturdu zihnimde.
Belki de ilkokuldan beri bu kitabı hep okutmaya çalışırdı hocalarımız bize, 24ümde okumak nasipmiş bana da. Namık Kemal son günlerini yaşarken okumuş bu kitabı, ben bunu kitabı elime aldığımda bildiğim için hep bu pencereden bakarak okudum, belki de bu yüzden bu kadar etkilenmiş olabilirim ama bu zamana kadar okumayanların biran önce okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum, keyifli okumalar dilerim..
SefillerVictor Hugo · Karınca Yayınları · 200487.6k okunma
Tarihin en büyük haksızlığı sevginin nefrete yaptığı haksızlıktır. Sevgi, insanları nefretin aşağılık, kendisinin ise hep üstün olduğuna inandırdı. Oysa bazı sevmeler haram, bazı nefretler ise farzdı.
Mfy
Adından dolayı sadece öğretmenlerin okuması gereken bir kitap olarak algılanabilir. Öncelikli kaygısı kendini eğitmek olan herkese öneririm. Evet şimdi kitap incelemesine geçiyorum.
Aslında içtenlikle şunu söyleyebilirim: Okuma sürecinde ve bitiminde ben kitabı incelemedim. Kitap beni inceledi. Benliğime ayna tuttu, yüzleştim kendimle. İnsana ve yaşama dair hatalarımı gözlemledim. Hem biliyor musunuz? Bu kitabı okurken bile hatalar yaptım. Uzun zamandır beklettiğim bir kitaptı, doğru zamanda okuduğumu geçirdiğim bir yaşantı sonucu fark ettim. Bazı kitapları doğru zamanda okumak için bekletiyoruz sanırım. Keşke kitaplar gibi insanlar da doğru zamanda karşımıza çıksa. Neyse kitaptan uzaklaşmayayım. 🤗 İnsanın sevgi ve aşk olgularıyla insanlaşma sorununu ele alır kitap. "İnsan olmak güç!" der bir tümcesinde de. Bunu ben de sık sık derim kendime. Her güç duruma düştüğümde... Uzatmayayım!
Kimliğiniz sevme biçeminizdir, iyi sevmeler dilerim hepinize.
Eğitim SevgidirAyhan Aydın · Pegem Akademi Yayıncılık · 201394 okunma