Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
"Kader.. sevdiğin biri için şans köprüsü.."
Bu alıntı, aşktan vazgeçme ve yeniden keşfetme hakkında bir film olan Kore filmi My Sassy Girl'den çok sevgili bir alıntı. Kalbinizi onarabilecek kişinin en az beklediğiniz kişi olduğunu hatırlatan bir film. Birlikte olmak istersen, kaderin sevdiğin insanlar aracılığıyla senin için şans yaratacağına dair bir hikaye. Umutsuz bir romantik ve
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Life is this, I like this!
Tarihle pek içli dışlı olmayan bir insan olarak İlber Ortaylı'yı pek tanımıyordum, hala da tanıdığım söylenemez, kendisi için veya ülkemiz için taktir edilen başarıları nelerdir bilmiyorum. Bir konuya veya bir kişiye dair yeterli bilginiz yoksa doğal olarak o kişiyi popülaritenin ortaya çıkardığı yönleriyle tanıyabiliyorsunuz. Önceki yazıma bir
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055bin okunma
VERİLERLE (İNSANLARLA) OYNAMAK
#136938897 Eylül Ayı Öykü Etkinliği “İlk defa bir temizlik görevlisi için yapılan iş görüşmesinde hem şirket patronun hem insan kaynakları müdürünün hem şirket müdürünün yer aldığını görüyorum. Camın arkasında başkaları da var mı? Sanayi ve Teknoloji Bakanımız da burada mı?” dedi Fikret gülerek. “Fikret Bey, biz de
Sen tüm kentten daha yalnızdın, okyanus gibi yalnızlık.. Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.. Bazı günler elime bir et parçası alamıyorum, ya da o bütün bir cesedi andıran tavuklar. Kızartabiliyorum, ama yiyemiyorum… Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve
496 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Değiştirilmiş Karbon Kitap İncelemesi
Bahsi geçen kitabın konusu 26. yüzyılda geçiyor. Gezegenler arası yolculuk yapmak İstanbul'da Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçmek gibi bir şey, insanların zihni depolanabiliyor ve içinde bulunduğu beden öldüğü takdirde zihin başka bir bedene koyulabiliyor. Bu durum hapis cezalarını da etkilemiş: 200 yıl gibi cezalardan söz ediliyor.
Değiştirilmiş Karbon
Değiştirilmiş KarbonRichard K. Morgan · İthaki Yayınları · 20181,171 okunma
Reklam
Gözlerini açtığı zaman oda gene karanlıktı. Sevgi’yi görmüştü. Onu eskisi gibi sevdiğini söylemişti. Sevgi’ye bakıyordu. Onun konuşmasını bekliyordu. Sevgi, başını önüne eğmiş düşünüyordu. Oysa, bir şey söylemesi gerekiyordu. Hikmet, ne sonuç aldığını öğrenmek istiyordu. “Ne diyorsun?” diye sordu Sevgi’ye. “Ne diyeyim?” diye karşılık verdi Sevgi.
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Bu yaşıma kadar evet bazı hatalarım oldu. Ben de ergenlik ve çocukluk geçirdim çünkü. Fakat hiçbir zaman okumam ve kendimi geliştirmem gerektiği gerçeğini görmezden gelmedim. Çünkü güvenecek bir babam ve annem daha doğrusu ailem yoktu. Tek yanlışımda hayatım berbat olabilirdi. Hoş şuanda da pek iç açıcı değil ama en azından okuyabildiğime şükrediyorum. Her neyse asıl konuya döneyim. Bu yaşıma kadar sıfır özel ders ve dershane ile lise sınavında güzel bir puan aldım ve şuanda da güzel bir bölüm okuyorum - üniversite için aynısını diyemeyebilirim çünkü ailevi mecburiyetten tercih ettiğim bir üniversite- ve hâlâ ailemden olabildiğince az para almaya ve kendi çabalarımla bir yere gelmeye çalışıyorum. Ve belki inandırıcı gelmeyecek ama ben 18 yaşıma kadar babamdan para almadan- abim ve ablam çalıştığından- okudum. Buna rağmen tüm başarım babama bağlıymış gibi muamele görüyor ve bununla kalmayıp hâlâ eğitim hayatımdan olma korkusuyla devam ediyorum. Asıl söylemek istediğime gelirsek de bir aile dostumuzun kızı şuan 12 olması gereken yerde ailesinin bu kadar emeğine rağmen hâlâ 11. Sınıf. Asıl olay bu da değil. Kız her gün okuldan kaçan ailesine yapmadığını bırakmayan saçma sapan insanlarla muhatap olan biri. Tüm bunlardan bir tanesini yapmış olsam şuan ben evde oturuyor olurdum ama onun ailesi para verip koleje yazdırdı. Demek istediğim şu hayat hiç adil değil. Bu hayata ve insanlara olan nefretimi körüklüyor. Bazılarına sunulan imkanlar hak edene sunulmuş olsa bu dünya daha farklı olabilirdi ya da hiçbir şey değişmezdi. Bilemiyorum.
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,