Momoşko

48 syf.
8/10 puan verdi
can yayınları lacivert klasikler serisinden bir mihail bulgakov kitabı. üç farklı hikâyeden oluşan bu kitapta bulgakov’un doktorluk alt yapısından çokça şey görüyoruz. bu açıdan da yarı otobiyografik olduğunu düşünüyorum. aslında üç hikâye değil de iki hikâye ve bulgakov’un sovyetler ile ilgili görüşlerini anlatan bir metin diyebiliriz. ilk hikâye “bir doktorun olağanüstü serüvenleri”. bu hikâyede bulgakov’a özgü anlatımla savaşa, bir doktorun savaşta acı çekişini doktorun günlüğünden parçalar şeklinde okuyoruz. ikinci hikâye “ben öldürdüm” çok daha etkileyici bence. savaş karmaşası arasında esir düşüp karşı tarafta hizmet etmek zorunda kalan bir doktorun inanılmaz bir cesaret göstererek işkenceci bir generali öldürmesine giden yolu anlatıyor. her ne olursa olsun bir doktor olarak işi insanları yaşatmak olan birinin bir canı almasının yaşattığı içsel karmaşayı ucundan görüyoruz. “gelecekten beklentiler”de ise o zamanki sovyetlerle ilgili düşüncelerini edebi bir şekilde aktarıyor. tam da ukrayna’da savaşının patak verdiği şu günlerde bunu okumak çok değişik hissettiriyor insana. “tarih tekerrürden ibarettir.” sözünün kanıtı olmuş sanki. bulgakov’u çok severim, bir kez daha sevdim.
Gelecekten Beklentiler
Gelecekten BeklentilerMihail Bulgakov · Can Yayınları · 2021495 okunma
Reklam
268 syf.
8/10 puan verdi
melih cevdet anday'ın 1965 yılında yayınlanmış romanı. romanın karakterleri küçük bir aile ve onlarında yanında tabiri caizse parazit gibi yaşayan insanlar. bu aile osmanlı zamanında güçlü ve zengin olan şükrü paşa'nın torunları. romanda bu ailenin her açıdan çöküşüne adım adım tanık oluyoruz. hayatlarında çalışmak, para kazanmak, yaşamak için çabalamak nedir bilmeyen "aylaklar"ın hayatın gerçekleriyle karşılaşması açık bir şekilde anlatılıyor. konağın reisi şükrü paşanın torunu leman hanım. eşi davut bey ise onun emri altında yaşayan biri. mürşide isimli çok sorunlu, alkolik bir kızları var. bir de vaktinden önce vefat etmiş kızlarının eşi galip beyle oğlu muammer ve muammerin eşi ayla yaşıyor bu konakta. bu aile dışında dündar bey, şükrü ve nesime de var. bu insanların hiçbiri çalışmıyor. hepsi leman hanımın mirasından kalan parayla geçiniyorlar. tabii ki bu para günden güne azalıyor. roman boyunca ölümler ve terk edilişlere şahit oluyoruz. aynı zamanda sorumluluk nedir bilmeyen muammerin büyümesini, sorumluluk almaya başlamasına da tanık oluyoruz. hiç de sağlıklı bir büyüme şekli olmuyor tabii bu. kitap zamanının toplumsal değişimlerini çok güzel yansıtıyor bence. o arada kalmışlık, yeni ülkeye adapte olma çabaları… saltanatın yıkılışını kabullenemeyen bir aile. zamanının türkiyesiyle ilgili değişik bakış açıları kazanabileceğiniz bir kitap.
Aylaklar
AylaklarMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2018392 okunma
142 syf.
8/10 puan verdi
gabriel garcia marquez babamın 1962 yılında yayımlanmış 7 hikayeden oluşan kitabı. bu kitabın en önemli özelliği marquez'i marquez yapan büyülü gerçekçilik tarzının tam anlamıyla ortaya çıktığı kitap olmasıdır. bu kitap da yine yazarımızın yarattığı macondo'da geçiyor. karakterler ve mekan marquez okuyucuları için epey tanıdık. bu kitabı aynı sene çıkan şer saati isimli kitabıyla beraber okumak gerekiyor bence. karakterler birbiriyle epey bağlantılı. marquez'in tarzına alışık değilseniz başta zorlanacaksınız bu kitabı okurken. olaylara ortasından, kimin kim olduğunu bilmeden pat diye başlıyorsunuz çünkü. adı üstünde "büyülü" bir gerçeklik marquez'inki. olaylarda çok fazla mantık ararsanız keyif alamazsınız. kitaba ismini veren hikayede soylu, zengin bir kadının ölüme hazırlanmasını okuyoruz. bunu anlatırken yazar sürekli geçmişe dönerek olayların arka planını veriyor bize. ben marquez hikayesi okurken hep yaşlı biri masal anlatıyormuş gibi gelir. belli bir akış, yapı olmadan aklına gelenleri sıralayarak veriyor sanki ana fikri. ama bu asla acemice yapılmış bir şey değil. sonunda her şey birbirine bağlanınca anlıyorsunuz ne kadar zekice olduğunu. macondo'da neler oluyor merak eden varsa mutlaka okumalı.
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
Hanım Ana'nın Cenaze TöreniGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2013610 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
200 syf.
9/10 puan verdi
gabriel garcia marquez'in yine insanı içine çeken romanlarından. 1962'de yayımlanmış bu kitabı macondo'ya benzer bir kasabada geçiyor. bu kitaptaki karakterler yine okuyucuları için tanıdık. yüzyıllık yalnızlık'ta da gördüğümüz karakterler var. şer saati ismi aslında kitaba sonradan yanlış hatırlamıyorsam yayıncılar tarafından verilmiş bir isim. ilk düşünülen isim this shitty town gibi biraz küfürlü sayılabilecek bir isimmiş. yazar anlatmak için yaşamak isimli anılarını anlattığı kitapta bahsediyordu bundan. kitap bir cinayetle başlıyor. ne oldu, neden oldu başta hiç anlamıyoruz. daha sonra yavaş yavaş olayların arka planı veriliyor. kitabı okumaya başladığımda biraz suç/gizem türünde olacağını düşünmüştüm ama hiç öyle değil. kitabın ana konusu kasaba halkıyla ilgili dedikoduları geceleri kağıtlara yazıp insanların kapısına asan birileri olması. bu olayları durdurmak için başkanın baskıcı politikalarina şahit oluyoruz. ki zaten bu başkan şiddet yanlısı biri ve halkı çoktan bıktırmış. kitap genel olarak elinde güç bulunduran bir kesimin bu gücü nasıl sömürdüğüyle, nasıl yolsuzluk yaptığyla, ne kadar baskıcı davrandığıyla ilgili eleştiriler içeriyor diyebiliriz. kısa bir kitap olmasına rağmen çok fazla karakter içeriyor bu açıdan biraz kafa karıştırıcı olabilir ama yazarın anlatımı su gibi akıyor.
Şer Saati
Şer SaatiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,007 okunma
Geri112
184 öğeden 181 ile 184 arasındakiler gösteriliyor.