·
Not rated
1/10
Bu kitap neden var? Yayınevi bu kitabın telif hakları için verdikleri paraya, kestikleri ağaca hiç mi üzülmedi? Kitapları neye göre basıyorsunuz anlamıyorum. Şu çöp yığınını basana kadar Türkiye'deki yazar olma hayali kuran insanların elinden tutamaz mıydınız gerçekten? Ben hiçbir kitaba böyle acımasızca hisler beslemem ama gerçekten her bir
ÇOK FAZLA SPOİ
ÇOK FAZLA SPOİ
Harry Potter and the Cursed Child - Parts One and TwoJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Little, Brown Book Group · 20169.7k okunma
"Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil…"
Başkalarının Tanrısı’yla @minesogut dışlanmış, hor görülmüş
Başkalarının Tanrısı
" Şehir gibi bakıyorsun bana , beni tehdit mi ediyorsun , çok mu seviyorsun , anlaşılmıyor ."
Başkalarının Tanrısı, bizleri yumuşak geçişlerle başka bir hayatın kollarına atan, yeni renkleri, yeni hayatları tanımamıza vesile olan bir roman . " Daha önce sokakta yaşayan, terkedilmiş veya doğrudan kendini kaybetmiş insanların yerine kendinizi koydunuz mu ? " Mine Söğüt, Başkalarının Tanrısı 'nda bizleri böyle bir hayatın içerisine koyuyor. Farklı farklı nedenlerden dolayı evlerini terketmiş, sokaklarda yaşayan insanların hayatlarına tanıklık ediyoruz. Hayatlarına tanıklık ettiğimiz kişiler ise şunlar;
- Geçmişte eşiyle fazlasıyla sıkıntılar yaşamış, bacaklarını dizlerinden kesip tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve özünde çok güçlü bir kadın olan Efsun Abla .
- Hafızasını kaybettiği için benliğini dahi bilmeyen Adnan Abi.
- Bir sabah uyanıp aniden evini , ailesini, işini terkedip sokaklara karışan ve kafası da hayli karışık şair Musa.
- Parasını sokaklardan kazanan Hülya.
- Son olarak Efsun Abla ve Musa tarafından çöpte bulunan bebek Matruşka.
Bu beş kişinin hayatlarına doğrudan tanıklık ediyoruz. Onların ne kadar zorlu bir hayat sürdürdüklerini , aslında geçmişte yaşadıklarının da ne kadar ağır şeyler olduğunu kafası karışık şairimiz Musa'dan dinliyoruz.
" Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz..."
Eseri okumanızı tavsiye eder , keyifli okumalar dilerim .
Okuduğum ilk Wulf Dorn kitabıydı ve bu kitabıyla ona hayran olduğum yazar seni seviyorum.Kitabı okurken sürekli 'acaba ne olacak?' diye düşünüp durdum. Kitabı okurken gerile gerile bir hal oldum. Gerçekten konusu çok değişik ve okudukça okuyasınız geliyor. Çok sarıyor ver her sayfasında meraklandırıyor. Okudukça 'yok artık, hadi canım, sinirlerim bozuldu' diyebilirsiniz.Etkisinden çıkmanız biraz zaman alabilir. Kitabın kapağındaki bebek kafası olayını çok merak etmiştim. Kitabın sonlarında anlıyorsunuz. Sarah ve Stephen'ın hayatları nasıl devam edecek çok merak ediyordum. Ama kitap okuduğum bazı kitaplar gibi ilginç ve beklenmedik bir şekilde bitti.O yüzden yarım puan kırma gereği görüyorum. Yine bir kitap için 'Okumalısınız!' diyorum. Okuyun okuyun
Daha fazla yorum için》》instagram/pengueninkutuphanesi
Bu kitabı indirimli ürünler arasında görmüştüm.Arka kapak yazısı çok hoşuma gitmişti.Ve 3 kitabını da 30 liraya almıştım.Kitapta şunu anlıyoruz.Atom bombası gibi bir bomba patlatilmis Dünya'da.Etraf harabeler içinde.Insanlar farklı şeylerle kaynaşmislar.Mesela baş karakterlerden biri olan kızımızın eli yerine bir bebek kafası var.Ve birde kubbe gibi bir yer var.Oradakiler Pür ' ler.Tamamen kusursuz insanlar.Gerisini eğer okursanız görürsünüz. :) Ben pek fantastik sevmememe rağmen bu seriyi begenmiştim.3 kitabıda enfesti.Fantastik sevenlere önerilir. ^
