Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emmanuel Berl, Proust ile birkaç saat geçirdikten sonra onu pençesine alan duyguyu şöyle dile getiriyor: "Bir gece, sabahın üçüne doğru Proust'un evinden çıkmıştım (savaş yıllarıydı); konuşmamız hem fizik hem de zihin gücümü aşmış, ne söyleyeceğimi bilemez duruma düşmüştüm ve kendimi dışarı attığımda son derece bitkindim; bu haldeyken kendimi Hausmann Bulvarı'nda buldum; benliğimin uçlarında durduğum izlenimine kapıldım. Bois-le Pretre'deki sığınağım yıkıldığında da böyle afallamıştım galiba. Hiçbir şeye tahammül edemez haldeydim; en başta da, bu bitkin ve bitkinliğinden utanır haliyle, kendimden; o adamı düşünüyordum: Pek az yiyebilen, astım krizleriyle boğulan, gecelerini uykusuz geçiren ama yine de hem yalana hem de ölüme karşı verdiği mücadeleden asla vazgeçmeyen, gerek çözümleme yaparken gerekse bundan sonuçlar çıkarmanın sıkıntısını yaşarken asla yüksünmeyen, hatta düşüncelerimdeki kahrolası kargaşayı biraz olsun azaltabilmek için çabalayıp duran o adamı düşünüyordum. İçinde bulunduğum şaşkınlıktan çok, ona tahammül etmekte gösterdiğim beceriksizlik iğrendiriyordu beni..."
Sayfa 112
Ben de akılsızın, duygusalın, beceriksizin biriyim aslında. Tek marifetim, dayanabildiğim için, dayanabileceğim kadar, dayanmak galiba!
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Peki bu durumda kimlere görev düşüyor? Kimlere ve hangi bilinçle görev düşüyor? Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar belli, Islam dini de tek. Kur'an dini de bütün Müslümanları birbirine bağlayan tek ve ortak dil. Hıristiyanlıkta böyle bir olgu var mı? Yok. Müslümanların 1400 yıldır böyle bir avantajları olduğu halde bugün bu avantajı niye kullanamıyorlar? Galiba burada siyaset üretememe eksikliği var. Beceriksizlik değil, bilgisizlik de değil, Fakat doğru zamanda doğru siyaset üretememek var. Bunun altın da bu yatıyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Beceriksiz bilginler en iyi durumda ona can sıkıcı aptallar gibi geliyordu. Tanrının kendisini bile düelloya çağırarak uzun süre İncil’le savaştı
Reklam
Ben de akılsızın, duygusalın, beceriksizin biriyim aslında. Tek marifetim, dayanabildiğim için, dayanabileceğim kadar, dayanmak galiba!
Sayfa 156Kitabı okudu
“Neden geldin, Jane? Saat on biri geçti. Biraz önce saat başını vuruyordu.” “Seni görmeye geldim. Çok hasta olduğunu duydum da, seninle konuşmadan uyku tutmadı.” “Benimle vedalaşmaya geldin anlaşılan. Tam da vaktinde geldin galiba.” “Bir yere mi gidiyorsun, Helen? Evine mi gidiyorsun?” “Evet, uzaktaki evime. En son yuvama.” “Yok, Helen, hayır!” İçim burkularak sustum. Ben gözyaşlarımı içime akıtmaya çabalarken Helen’i bir öksürük krizi tutmuştu. Neyse ki hastabakıcı uyanmadı. Öksürüğü kesilince Helen birkaç dakika bitkin yattı. Sonra, “Jane, ayacıkların çıplak,” diye fısıldadı. “Yat da benim yorganımı örtün.” Onun dediğini yaptım. Kolunu omzumun üstüne attı, ben de ona sokuldum. Uzun bir sessizlikten sonra, Helen, fısıldayarak, “Çok mutluyum, Jane,” dedi. “Benim öldüğümü öğrenince sakın üzülme. Üzülecek bir şey yok çünkü. Nasıl olsa hepimiz öleceğiz. Beni öldüren hastalık da ağrılı, sancılı bir şey değil. Yumuşak, yavaş bir şey. İçim de rahat. Arkamda benim yokluğuma pek ağlayacak kimse bırakmıyorum. Bir tek babam var dünyada; o da geçenlerde evlendi… Pek aramaz beni. Böyle genç yaşımda ölmekle dünyada çok acı çekmekten kurtulmuş oluyorum. Zaten dünyada pek başarı kazanacak yetenekler yoktu bende; hep beceriksizlik yapıp duracaktım nasıl olsa.”
Sayfa 115Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.