Kitabı okuduktan sonra insanlara yaklaşımım, dinleme sürem, göz temasım, el ve kol hareketlerim ve yürüyüşümde dahil olmak üzere bir çok şey değişti. Bunun sonucunda insanlarında bana olan yaklaşımlarının olumlu yönde geliştiğini gördüm. Neler söylediklerimize çoğu zaman dikkat ediyoruz fakat beden dilimiz konusunda aynı hassasiyeti gösteremiyoruz. Hatta çoğu zaman farkında bile değiliz. İletişimlerini güçlendirmek isteyen kişiler için bu kitabı muhakkak tavsiye ederim :)
Aranılan ama bulunamayan,Bulunan ama anlaşılmayan,Anlaşıldığında unutulan,Bulunduğunda kayboluyor..Aşk yaşanması mümkünken,yaşamadığı mutluluklarla doludur,keşvedilmeyi ve tanınmayı bekleyen hayatlar,bir gün ansızın ve beklemek bir anda mı çıkagelir norm gereği,ilk adımı erkeklerden beklenip,mutluluk için mücadele ve atılgan role mi bürünmemiz gerekiyor ? Bekleyip görmek (!)
Yazarın bütün kitaplarını bir çırpıda okuyabilirsiniz lakin bu kitabı diğer beden dili kitaplarından ayıran özellik örnekler ve bilgiler tamamen bizim kültürümüzden ve anlaşılması çok kolay. Kitapta ilk sayfayı okuduğunuzda kendinizi sorgulama imkanı da bulacaksınız :)
Her sayfa çevirişimde acaba bundan sonrakilerde yararlı bir şeyler bulur muyum ümidiyle epey bir zaman sabrettim, sonunda bıraktım. Bu kitabı okumak yerine aşağıdaki repliğin geçtiği sahne izlenirse hitabet sanatıyla ilgili daha çok şey öğrenilebilir.
"şimdi ben buraya neden çıktım, niçin çıktım? nasıl çıktım? bunu izaha gerek yok. gördünüz, yürüdüm çıktım! ama, çıkmamış da olabilirim. çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır. görünen köy... uzakta değildir. buraya çıktık da sonradan çıkmadık mı dedik? bunlar bi takım uydurma laflardır... sahi ya ben buraya neden çıktım? kim çıkardı lan beni buraya?!"
'Beden dili başarılı ve güzel konuşma sanatı' kitabını zaman kaybı diyerek yarım bırakmış biri olarak bu kitabı okumadan önce endişelerim vardı, bunu da yarım bırakırsam benzer tüm kitaplara karşı önyargılı olabilirdim. Neyse ki tahminimden daha yararlı bilgiler buldum kitapta ama beklentilerimin de altındaydı. Kitabın yarısına kadar hep vaatlarde bulunuldu 'ileriki bölümlerde bunları/şunları da öğrenmiş olacaksınız vs.' Aradan birkaç bölüm geçmedi 'artık bunları/şunları da öğrendiniz' denmeye başlanıldı. Daha çok pazarlamacı-müşteri ilişkisine yönelik hazırlanmış sanırım, bir ara kendimi (bir zamanlar sıkça karşılaştığım) herbalife ya da ihlas ev aletleri pazarlamacısı olarak evlere gidiyorken buldum, hayalde tabi ki :)
Kitapları ne için okuruz? Bize bilmediklerimizi öğretsin, başka bir dünyaya götürsün, cahilliğimizi alsın diye. Emin olabilirsiniz ki, "Dikkat Vücudunuz Konuşuyor" bu kitaplardan biri.
İlk başta kitap kişisel gelişim kitab`ı değil. Öğretici, insanlar`ın beden dilinden anlamanız için yazılmış kitap. Kitapta siyasetçiler`in, diktatörler`in beden dili ile ilgili çok güzel tespitler var. Siyasetle ilgilenmediğimi düşünen ben, çok dikkatle okudum. Ne kadar safmışım bunu tespit ettim :)
Bundan başka, kitapta renklerle ilgili çok güzel tespitler var. Mesela; bankalar, gıda firmalar`ı, araba logolar`ı ve aklıma gelmeğen daha kaç şirket logolarında en çok hangi renkler`i kullanırlar ve neden kullanırlar. Buradakı tespitler güzeldi.
Yazar`ın çok akıcı, samimi diliyle hiç yorulmadan, bazı yerlerde gülerek enterasan bilgiler edineceksiniz. Yazar`ın samimi dilinden bir örnek ;
" Duvara boş boş bakıp ısrarla “evet” diyenler lütfen kitabın devamını okumasınlar, kitabı aldıkları kitapçıya gidip yalvar yakar geri vermeye çalışsınlar; çünkü bu grubu ikna şansım yok. " :))
İşte böyle :) Keyifli okumalar *_*