Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
* Gerçekte bütün devletlerin bütün devletlere karşı, ilan edilmemiş de olsa, doğa gereği bir savaşı vardır. * Kendi kendini yenmek zaferlerin en başta geleni ve en güzelidir, kendine yenilmek ise bütün bozgunların en çirkini ve en kötüsüdür. Bu, hepimizin içinde kendimize karşı bir savaş olduğunu gösterir. * İçimizde haz ve acı dediğimiz,
535 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bilinmeyen Yönleriyle Filozofların Çılgın ve Eksantrik Hayat Öyküleri
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim. Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor. Kitap
Tayfun
Tayfun
‘un paylaşımlarından dikkatimi çekti -adam
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri
Ünlü Filozofların Yaşamları ve ÖğretileriDiogenes Laertios · Yapı Kredi Yayınları · 2017278 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Yirminci yüzyılın en önemli düşünür ve devlet adamlarından biri olan Aliya İzetbegoviç, "Doğu Batı Arasında İslam" adlı bu başyapıtta, zihnimizde standartlaşmış, içi boşaltılmış birçok kavramı yerinden sarsarak bizi bunlar üzerinde yeniden düşünmeye sevk ediyor. Yaratılış ve Evrim, Kültür ve Medeniyet, Toplum ve Topluluk gibi iç içe
Doğu Batı Arasında İslam
Doğu Batı Arasında İslamAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınevi · 20193,477 okunma
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
163 syf.
8/10 puan verdi
Ah Maria... Ah Raif... Sadece bu sitede 62.000'den fazla kez okunmuş ve 3000'e yakın inceleme yapılmış bir kitaba ben neler yazabilirim diye pek de düşünmedim, oturup içimden neler geçiyorsa onları yazmaya karar verdim. Bu arada, onca şey yazmıştım buraya, onu tek tıkla kaybettiren sisteme de yazıklar olsun diyorum. Neyse, toparlayacağız artık.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
56 günde okudu
Felsefeyle ilgilenen birine Sokrates’in önemi sorulduğunda “diyalektik, erdem ve retorik” dışında çok da bir şey duyulamayacaktır. Elbette Sokrates, Platon’un bize aktardığı kadarıyla satır aralarında birçok önermede bulunur ancak onun kayda değer katkıları gerçekten de bunlardır. Peki onu, örneğin atomcu Demokritos veya göreceliliğin ilk sözcüsü
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,5bin okunma
Biz var ya, biz sevemeyiz küçüğüm. Aşk, yanılsamaların en tensel olanıdır. Dinle: Sevmek, sahip olmaktır. Peki, sevdiğimiz zaman neye sahip oluruz? Bir bedene mi? Bedene sahip olmak için maddesini kendimize mal etmemiz, onu yememiz, içimize sindirmemiz gerekir... Olmayacak şey ama, tut ki oldu, bu bile geçicidir, çünkü bedenimiz de devinir, dönüşür, hem biz kendi bedenimize değil, sadece onun verdiği duyguya sahibizdir; ve ayrıca sevdiğimiz o bedeni bir kere ele geçirdik mi o bizzat biz olur, bir başkası olmaktan çıkar ve öteki varlığın yok olmasıyla aşk da biter. Peki, ruh bizim midir? –Sessizce dinle beni. Hayır, değildir. Kendi ruhumuz bize ait değildir. Hem zaten, bir ruha nasıl sahip olabilirsin? Bir ruhla bir ruh arasında dipsiz bir kuyu vardır: birer ruh olmalarının kuyusu. Öyleyse, sonuç olarak neye sahibiz? Bizi sevmeye iten ne? Güzellik mi? Sevince güzelliğe sahip olur muyuz? En vahşice, en baskıcı şekilde sahiplenerek, bir bedenin nesine el konabilir? Ne o bedene, ne ruhuna, hatta ne de güzelliğine. Zarif bir bedene sahip olmakla güzelliği saramazsın, sadece hücrelerden oluşan, yağlı bir bedeni kucaklayabilirsin; öpüşme bir ağzın güzelliğine değil, ölümlü mukozadan olma dudakların nemli etine değer; cinsel birleşme bile basit bir temas, samimi bir sürtünmedir, ama gerçek bir iç içe geçme, bir bedenle bir başkasının iç içe geçmesi bile değil. Öyleyse neye sahibiz, evet, nedir sahip olduğumuz?
insan nedir ?
Oysa Adem, ey güzel yolcu, sen öyle misin? Hatırla nasıl yaratıldığını. Bu toprak bedene neler katılıp karıldığını, suyuna mizacına neler karıştırıldığını. Hani ruhun, hamurunun yoğrulma­sına tanık tutulmuştu. Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı. Tek başına ne duru iyilik ne de saf kötülük sensin. Ne baştan ayağa cennetsin ne de tümüyle cehennemsin. Aynı ânda birbirine zıt iki şeysin. İçinde iyilik ve kötülüğü besleyip büyütecek yeteneğe aynı ânda rastlayacaksın. Hataya da sevaba da aynı derecede ehli­yetli olacaksın. Bir yanın yükselmeye çekecek seni bir yanın düş­tükçe düş diyecek. Zirvelerle çukurlar arasında gidip geleceksin.Ama. Bu ikilik kabahatin değil senin mahiyetin. Üstünlüğün, zayıflığın olan bu şeyde. Tepeden tırnağa çamursun Âdem ilk bakış­ta. Toprağın topraklığına batmış gibisin. Ama bu halinle kıymetli­sin. Çünkü bu halini aşabilirsin. İçindeki kutsal ruha sahip çıkabi­lirsin. İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin. Ve ey Âdem unutma, böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker. Çünkü sen o iki şey arasında özgür irade-bilinçli seçimsin.
Sayfa 40 - TimaşKitabı okuyor
Biz var ya, biz sevemeyiz küçüğüm. Aşk, yanılsamaların en tensel olanıdır. Dinle: Sevmek, sahip olmaktır. Peki, sevdiğimiz zaman neye sahip oluruz? Bir bedene mi? Bedene sahip olmak için maddesini kendimize mal etmemiz, onu yememiz, içimize sindirmemiz gerekir. Olmayacak şey ama tut ki oldu, bu bile geçicidir, çünkü bedenimiz de devinir, dönüşür,
Reklam
İnsan bilinçten ibarettir. Ancak bilinç de kendi içinde ikiye ayrılır: İlki gündelik hayatta her daim başvurduğumuz, bize var olduğumuzu söyleyen cüzi bilincimiz, diğeri ise buzdağının görünmeyen kısmı olan bilinçaltımızdır. Bilinçaltı öyle bir yapıya sahiptir ki, hayali gerçekten, yalanı doğrudan ayırt edemez. Orada artık kelimelerin bu anlamda
Kalbimi bıraktım buraya...
Biz var ya, biz sevemeyiz küçüğüm. Aşk, yanılsamaların en tensel olanıdır. Dinle: Sevmek, sahip olmaktır. Peki, sevdiğimiz zaman neye sahip oluruz? Bir bedene mi? Bedene sahip olmak için maddesini kendimize mal etmemiz, onu yememiz, içimize sindirmemiz gerekir... Olmayacak şey ama, tut ki oldu, bu bile geçicidir, çünkü bedenimiz de devinir,
Sayfa 430Kitabı okudu
Damga: Şakaklardaki Dövmeler Bilal CAN Damga: Şakaklardaki Dövmeler "kimin ülkesinden geçsem şakaklarımdaki dövmeler beni ele verecek
Büyükanne herkesin iki aklı olduğunu söyledi. Akıllardan biri bedenin yaşaması için gerekli olan şeylerle ilgiliydi. Bedene gerekli olan barınak, yiyecek ve benzeri şeyleri nasıl bulabileceğini düşünmek için bu aklı kullanmak gerekirdi. Eşleşmek ve çocuk sahibi olmak için de bu aklı kullanmak gerektiğini söyledi. Bu aklı taşıyabildiğimiz kadar
Mehmet Fatih Kaya'dan İlim Yolcusuna Öğütler
... Kendini mutlak hakikatin ölçüsü sayma.. Doğruluk yakîn ve kesinlik ister; şüphe ve tereddüdü kaldırmaz. Böyle bir kesinliğe varmışsan, böyle bir hakikati yakalamışsan bütün insanlık karşına dikilse bile aldırma. Defoe'nun sözünü hatırla: "Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala hem de
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.