Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde "şanssızlığınıza" biraz ağlayın, biraz gülün. ... Bir tane çok büyük aşkın olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanın acıyarak "O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?" diye sorgulayarak. Artık bir şey hissetmesende "başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım" diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. ... Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de. Ama olsun. Kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. Sevmek çok güzel. Hele bir de her koşulda sevilmek. ... Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye seni.Başucunda dursun. Beğendiğin cümlelerin altını çiz. Belki gizlice biri o sayfaları bir gün keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur. ... Salaş bir restaurant edin. Patronundan garsonuna kadar tanı. Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. Hep oturduğun bir masan olsun. Bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır ya da yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde "burada eskiden hep bi yerim vardı" dersin. ......
Beğendiğin cümlelerin altını çiz.
“İyi bir okuyucu olacağını biliyorum. İyi bir okuyucu olmanın ilk şartı kitabı ve okumayı sevmektir. Kitaplarla samimi ol; beğendiğin cümlelerin altını çiz. Böylece kitabı daha fazla sahiplenirsin, daha iyi anlarsın, sonraki okumalarında kendini değerlendirme olanağına kavuşursun.”