Bahçeli her konuşmada “bekâ meselesinden” söz ediyor. Ortağının elinde kalmış 15 milyar $ net ile mi koruyacak bekâyı? Bu para hiçbir tehditle başa çıkmaya yetmez. ABD ne diyorsa o yapılır. Ama çare değil. Çünkü ABD 500 milyar da verse bekâ meraklısının ortağı onu da bitirir.
Elbette kolayı arzu etmiyoruz, sadece, Cenâb-ı Hakk'ın bizi bu mukaddes yolda istikrarla, haya telkiniyle dâr-ı bekâ'ya, cennete şehadet şerbetiyle nail eylemesini arzu ediyoruz... "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat.” Şuarâ-83
Reklam
Ne güzel başlamış söze tam da önemli olan bu olduğunu göstermesi
İman ve İslâmiyet âb-ı hayatına susamış kıymetli kardeşlerim! (ÂB-I HAYÂT : Hayat suyu. Saf ve berrak su. İnce ve derin mânâlı söz. Tasavvufta mürşid-i kâmil denilen evliyâ zâtların, insanların mânen canlı, kalblerinin uyanık olmalarına vesîle olan mübârek sözleri, mânevî nazarları (bakışları) ve kıymetli kalblerinden fışkır an teveccüh. Bir şeyin kıymetini kuvvetli bir şekilde ifâde için de kullanılır. Âb-ı hayevân, Âb-ı Hızır, Âb-ı zindegânî, Âb-ı bekâ da denir. ÂB-I HAYÂT-I BÂKİYE : Sonsuz hayat suyu.) Sözler
Dil bekası, Hak fenası istedi mülk-ü tenim, Bir devasız derde düştüm, ah ki Lokman bîhaber! (Hâşiye) (Háşiye) Yâni: Benim kalbim bütün kuvvetiyle beka istediği halde; hikmet-i İlâhiyye, cesedimin harabiyetini iktiza ediyor. Hekim-i Lokman da çaresini bulamadığı dermansız bir derde düştüm.
Sayfa 224
"Ah, keşke ben de nefsimin süfli hallerine, onun o soylu küheylana binişi gibi hakim olabilseydim. Keşke ben de beka billah makamına doğru dört nala uçabilseydim; uçarı bir okyanus dalgasının tam tepesinde sükunetle, uhrevi haberler peşine düşseydim."
Tarikattan hakikate geçilir, fenâ-fillâh ve bekâ-billâh makamları kazanılmış olur. Bunları kazanan kimseye "Veli" ismi verilir. Nefs-i emmâre, mutmeinne olur ve inkârdan vazgeçer. İbadete karşı duymuş olduğu ağırlık kaybolur, bunlardan fazlasıyla lezzet almaya başlar. Tarikat ile hakikat, şeriatın sûretinden hakikatine (görünüşünden gerçek manasına) geçmeye sebeptir.
Reklam
..beka isteyen ve beka tevehhümüyle fanilere müptela olan ruhum bütün kuvvetiyle dedi ki: "madem cismen faniyim; bu fanilerden bana ne hayır gelebilir? madem ben acizim; bu acizlerden ne bekleyebilirim? benim derdime çare bulacak bir baki-i sermedi, bir kadir-i ezeli lazım."
Ölmeyince bulamadım yolu Hakk'a O' ndan oldum Hay ve yaşadım beka Kendimi kendim yitirdim, yine bulam Kendimi Hep olursun, hiç edince kendi benliğini!..
Bu kitabın yayınlandığı ilk günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti "en uzun on yılını" yaşadı. Bu en uzun on yıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın ifadesi ile en uzun yüzyılı olan 19. yüzyıla benziyor. 19. yüzyıl Türk devleti için ihanetin ve geri çekilmenin yüzyılı oldu. 2003-2015'te geri çekilmenin ve ihanetin on yılı oldu. 2015 Ağustos'unda Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyet'i tarihinin en kritik döneminden geçiyoruz." derken Başbakan Davutoğlu da "Türkiye Cumhuriyeti'nin beka sorunu yaşamakta olduğunu" ifade ediyordu. Erdoğan 2016 başında Türkiye'nin İstiklal Harbi verdiğini ifade ediyor, öğretmen adaylarına yaptığı konuşmada "Güneydoğu Anadolu'yu tekrar vatanlaştırın." talimatını veriyordu.
Sultan Murad Hüdavendigar
SULTAN MURAD HÜDAVENDİGAR Balkanlar Fâtihi Orhan Gazi zaferlerle dolu ömrünü ikmal edip beka âlemine göçünce, fetih sancağını oğlu Murad Hüdâvendigâr devir almıştı. Sultan Murad, atasından devraldığı mirasa layık olduğunu göstermiş, Anadolu ve Balkanlardaki fetihleriyle Osmanlı Devletini muhteşem bir imparatorluk haline getirmiştir. 27 yıllık
Reklam
Bir çiçeğin açmasını hızlı çekimde izledin mi hiç? Çiçeğe çıplak gözle bakarken göremediğin bazı gerçekleri bu yolla daha iyi görebilirsin... Hızlandırılmış çekimler, yaşama farklı bir çerçeveden bakmamızı ve görüş açımızı genişletmemizi sağlar. Bir insanın hayatını hızlı çekimde izlediğini düşün... Doğumundan mezara girdiği vakte kadar ki yaşadıklarını on dakikalık bir hızlı çekimde seyredebilseydik; onun yaşamı hakkında neler düşünürdük? Bu yüzden içine düşülen geçici hadiseleri kalıcıymış gibi görüp onlara beka atfetmek ve sürekli aynı olayları düşünerek onları putlaştırmak büyük bir hatadır...
Hem feda et. Çünkü şu vücud, sende vedia ve emanettir. Hem onun mülküdür hem o vermiştir. Öyle ise minnet etmeyerek ve çekinmeyerek fena et, feda et tâ beka bulsun. Çünkü nefy-i nefiy, ispattır. Yani yok, yok ise o vardır. Yok, yok olsa var olur.
Sayfa 68 - Rnk Neşriyat, İstanbul - 2023
Veda diyeceklerine elveda deyip bu fâniden bekâ âlemine göçtü.
Ama aşk özünde birdir. Tüm aşklar tek bir kaynaktan beslenir ve yine o kaynağa geri döner. O büyük ve derin sevme, cazibe, bağlanma, adanma, âşığında önce yok olup sonra var olma hàli... Aşkın seni hem yok etmesi hem de var etmesi. Maşukta yani sevdiğinde fena makamına ulaşıp aşkta beka mertebesine varmak.Sevgilinin senin için aynı anda hem ayna hem de perde olması. Hem var kılan hem de yok eden bir ışık, bir ateş olması.
Evet münacat-ı Ahmediye (A.S.M.) zamanından şimdiye kadar bütün ümmetin bütün salâtları ve salavatları onun duasına bir âmîn-i daimî ve bir iştirak-i umumîdir. Hattâ ona getirilen herbir salavat dahi, onun duasına birer âmîndir ve ümmetinin herbir ferdi, her bir namazın içinde ona salât ü selâm getirmek ve kametten sonra Şafiîlerin ona dua etmesi; onun saadet-i ebediye hususundaki duasına gayet kuvvetli ve umumî bir âmîndir. İşte bütün beşerin fıtrat-ı insaniyet lisan-ı haliyle, bütün kuvvetiyle istediği beka ve saadet-i ebediyeyi; o nev'-i beşer namına Zât-ı Ahmediye (A.S.M.) istiyor ve beşerin nuranî kısmı, onun arkasında âmîn diyorlar. Acaba hiç mümkün müdür ki, şu dua kabule karin olmasın?}
Sözler
Sözler
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.