Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu büyüleyici ya da heyecan verici değil, düpedüz sıradandır: Araştırmalar kapsamlı, yargılamayan cinsel eğitim alan ve kendi cinselliklerine onaylayıcı, güçlendirici tutumlar geliştiren kadınların, bekâretlerini kaybettiklerinde olumlu deneyimler bildirmeye daha yatkın olduğunu göstermektedir. Araştırmalara göre, bir kadın zorlanmadığı ya da baskı görmediği, partneriyle birlikteyken kendini güvende ve emin ellerde hissettiği ve sevişme sırasında rahatsız edilmekten ya da basılmaktan korkmadığı takdirde, acısız bir deneyim yaşamaya ve genel olarak bekâretini kaybetmesi konusunda daha olumlu bir izlenim sahibi olmaya daha yatkındır. İlk sevişmelerini kendi yaş gruplarındaki ortalamaya göre biraz daha ileri yaşta yaşayan kadınlar da bekâretlerini kaybettiklerinde, daha olumlu deneyimler yaşamaya yatkındır. Bunun nedeni büyük olasılıkla, bu kadınların bir şeyler öğrenmek ve denemek için daha fazla zamanlarının olması ve ilk cinsel ilişkisini daha erken yaşlarda yaşayanlara göre kendi hayatları üzerinde daha çok denetim sahibi olmalarıdır.
Sayfa 189
Bekâret konusunu inceleyen bir kitap, bekâretin en kapsam­lı ve genel tanımının ne olduğu sorusunu doğurduğuna göre buna şöyle cevap verilebilir: Bekâret, şimdi ya da geçmişle başkalarıyla cinsel temasa girmemekle tanımlanan insana özgü cinsel bir konumdur. İyi de, bu tanım da başka sorular doğu­ ruyor: Neler “cinsel temas” kapsamına girer? Bu soruya cevap verirken kimin ölçütlerini esas alacağız ve bu ölçütleri herkese ve her duruma aynı şekilde mi uygulayacağız? Kadınların be­ kâretini erkeklerinkiyle; çocukların bekâretini yetişkinlerinkiyle; bir Hıristiyan’ın bekâretini bir ateistinkiyle, Yahudi'ninkiyle, çağımız paganınınkiyle, bir Müslüman’mkiyle ya da Buddistinkiyle bir mi tutacağız?
Sayfa 49
Reklam
1994’te, insan Haklan İzleme Komitesi (Human Rights Watch) tarafından hazırlanan ve bekâret muayenesi konusun­daki en kapsamlı rapor olan, A Matter of Power: State Control of Women’s Virginity in Turkey (Bir iktidar Meselesi: Türkiye’de Kadınların Bekâreti Üzerindeki Devlet Denetimi), polisin be­kâret muayenesini, gözaltına alınan kadınları tehdit etmek için kullandığını, ama bunun kadınların gözaltında tecavüz­den korunması için yapıldığı gerekçesiyle uygulamayı haklı çı­karmaya çalıştığını göstermiştir. Polisin, tecavüz önlemi niye­tine kendisini değil de, kadın bedenini kontrol etmesi, tecavü­zün sorumluluğunu kadınların üzerine yıkan ataerkil zihniye­tin bir yansımasıdır. Burada gözaltı öncesi ve sonrasında bekâ­ret muayenesine zorlanan bir kadının, ilk muayeneden “kız değil" raporuyla çıkması, gözaltı sırasında tecavüze uğramış olamayacağının kanıtı olarak ileri sürülmektedir. Sadece baki­re kadınlar tecavüze uğrayabilirmiş, bekâretin tecavüzle bir il­gisi varmış gibi... Oysa tecavüz bekârete değil, kadının bedeni­ne, kişiliğine ve haklarına yapılan bir saldırıdır.
Sayfa 23
Geçmişte ve gelecekte bakire
Her tabu, her yasa ve her kural en azından iki işlev görür. Brincil düzlemde bunlar davranışları denetim altında tutmak, insanların kültürün uygunsuz, ahlâka aykırı ya da yanlış gödüğü şeyleri yapmasını engellemek için vardır. Ama daha geniş bir düzlemde kurallar ve tabular, kültürün insan deneyiminden bir anlam çıkarabilmek için bel bağladığı
Sayfa 365 - IletişimKitabı okudu
Kadının sınıfsal dönüşümüyle gelen özgürlükler
Sanayileşme çağı öncesinde kendi geçimini sağlama olasılığı olan sadece iki kadın sınıfı vardı: Miras yoluyla servet edinen çok zengin kadınlar ve kazanabildikleri beş kuruşla zar zor geçinebilen aşın yoksul kadınlar. Kadınların çoğu sadece toplum kendilerinden bunu beklediği için değil, Jane Auslen’ın yaklaşık bir yüzyıl önce Pride and
Sayfa 329 - IletişimKitabı okudu
Özgür ortam kadınların cinsel deneyimlerinde olumlu etki yapar
Bu büyüleyici ya da heyecan verici değil, düpedüz sıradandır: Araştırmalar kapsamlı, yargılamayan cinsel eğitim alan ve kendi cinselliklerine onaylayıcı, güçlendirici tutumlar geliştiren kadınların, bekâretlerini kaybettiklerinde olumlu deneyimler bildirmeye daha yatkın olduğunu göstermektedir. Araş- tırmalara göre, bir kadın zorlanmadığı ya da baskı görmediği, partneriyle birlikteyken kendini güvende ve emin ellerde hissettiği ve sevişme sırasında rahatsız edilmekten ya da basılmaktan korkmadığı takdirde, acısız bir deneyim yaşamaya ve genel olarak bekâretini kaybetmesi konusunda daha olumlu bir izlenim sahibi olmaya daha yatkındır. İlk sevişmelerini kendi yaş gruplarındaki ortalamaya göre biraz daha ileri yaşta yaşayan kadınlar da bekâretlerini kaybettiklerinde, daha olumlu deneyimler yaşamaya yatkındır. Bunun nedeni büyük olasılıkla, bu kadınların bir şeyler öğrenmek ve denemek için daha fazla zamanlarının olması ve ilk cinsel ilişkisini daha er- ken yaşlarda yaşayanlara göre kendi hayatları üzerinde daha Çok denetim sahibi olmalarıdır
Sayfa 189 - IletişimKitabı okudu
Reklam
Neyi bekaret sayicaz zar dışında hersey serbest mi yani
Bekâret konusunu inceleyen bir kitap, bekâretin en kapsamlı ve genel tanımının ne olduğu sorusunu doğurduğuna göre buna şöyle cevap verilebilir: Bekâret, şimdi ya da geçmişle başkalarıyla cinsel temasa girmemekle tanımlanan insana özgü cinsel bir konumdur. İyi de, bu tanım da başka sorular doğuruyor: Neler “cinsel temas” kapsamına girer? Bu soruya cevap verirken kimin ölçütlerini esas alacağız ve bu ölçütleri herkese ve her duruma aynı şekilde mi uygulayacağız? Kadınların bekâretini erkeklerinkiyle; çocukların bekâretini yetişkinlerinkiyle; bir Hıristiyan’ın bekâretini bir ateistinkiyle, Yahudi'ninkiyle, çağımız paganınınkiyle, bir Müslüman’mkiyle ya da Budistinkiyle bir mi tutacağız?
Sayfa 49 - IletişimKitabı okudu
Ortaçağda da bekaret tanimlamamistir
İnsanların farz ettiğinin aksine Hıristiyanlık, bekâret karmaşasına bir açıklık getirme konusunda başarısız olmuştur. Kilise İleri Gelenleri’nin en saygını bile bekâretin nasıl tanımlanması gerektiği ya da bakirelere nasıl muamele edilmesi gerektiği konusunda bir uzlaşmaya varamamış, bu bekâret tartışmaları bin yıllar boyunca içten içe kaynamaya devam etmiştir. Örneğin 13. yüzyıl tannbilimcisi Thomas Aquinas’a (Aquinali Thomas) göre bekâret, ölçülü olmanın getirdiği erdemliliğin kendisine has bir özelliği ve "iffet” damgasını taşıyan davranışlar sınıfının bir alt sınıfıydı. Ancak Aquinas aynı zamanda iffetin, bir özel bir de mecazi olmak üzere iki anlamı olduğunu söylemiştir. Birinci anlam özellikle cinsel zevklere gönderme yaparken, ikinci anlam Tann’nın tasarımına karşı yargılanacak şeylerden zevk almayı reddetmeye dayalıdır ve birinci anlamdan daha geniş kapsamlı olan spiritualis castitas, yani tinsel iffetten bahseder. Bu bana pek de yalnızca evet ya da hayır cevaplarının yeterli olduğu bir âlemmiş gibi görünmüyor.
Sayfa 47 - IletişimKitabı okudu
Tdk ve toplumun sözlüğünde kadın bedeninin aşağılanması yok sayılması
TDK sözlüğünde kızlık zarı, “cinsel ilişkide bulunmamış kızların döl yolunu kısmen kapayan zar, himen” diye açıklanıyor. Tıpkı bekâret gibi, cinsel ilişki ve, burada açık açık söylenmese de, bekâretin ayrılmaz bir parçası olduğu evlilik öl- çütleriyle tanımlanan “kızlık zarı," kızlarda, yani henüz zifaf yatağında penisin sihirli dokunuşuna nail olmamış ve kadınlık mertebesine erişmemiş dişi insanlarda “dölyolunu” sanılanın aksine tam am ıyla değil, kısm en kapatan zardır. Hanne Blankın bu kitapta sunduğu kapsamlı tarihsel çalışmanın da gösterdiği gibi, bu zarın tıpta adının konulmasıyla ve tıp kuruntunun da toplum üzerinde büyük bir güç elde etmesiyle bir- likte, bekâret adlı kontrol mekanizması ataerkil toplumlarda ciddi bir değişim geçirmiş ve doktorlar, kadınların bedenleri ve cinsellikleri üzerinde hiç de azımsanmayacak bir yetkiye kavuşmuştur. Bu sözlük tanımında dikkati çeken önemli birayrıntı da, vajina olarak da bildiğimiz beden parçasının döl, bir başka deyişle meni ya da spermin geçtiği yol olarak adlandırılmış olmasıdır. Bu adlandırma kadın bedeninin yok sayılarak, tamamıyla erkek bedeni üzerinden tanımlanmasını örneklendiren sayısız ataerkil kullanımdan sadece biridir.
Sayfa 13 - IletişimKitabı okudu
414 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bekaretin Kapsamlı Bir Tarihi
"Bekaret hakkında bildiğinizi sandığınız her şey yanlış." Bu cümleyle başlıyor Blank kitaba. Uzun süren kapsamlı incelemeleri sonunda kendisi de şaşırarak öğrendiği her şeyi bize aktarıyor. Bekaret nedir? Toplumsal açıdan nedir bilimsel açıdan nedir? Anatomik olarak bekaret tanımlanabilir mi? Tıp, tarih boyunca bekareti nasıl
Bekaretin "El Değmemiş" Tarihi
Bekaretin "El Değmemiş" TarihiHanne Blank · İletişim Yayıncılık · 2014179 okunma