kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ’yetim-öksüz’ kalan çok olur. mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler... çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak. sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar. bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. sık sık boynunu büker ’sarıkız’. teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının. balkon artık sessizdir. koridor kimsesiz. bir kadın gittiğinde... bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... bir anne gider... bir dost... bir arkadaş... bir sevgili... ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde. Bekir Coşkun
Sözüm bu millete; Nasıl ki PKK ile işbirliği yapmalarının bedelini şehitlerimiz ödüyor… Dinci teröre destek vermelerinin ya da FETÖ ile işbirliği yapmalarının faturasını ödemek de bu ülkenin aydınlarına, Cumhuriyetçilerine, işte yürekli gazetecilerine düştü… Sen seyrediyorsun… Sesin çıkmıyor… Katilleri, soyguncuları, hainleri, hırsızları başına taç ediyorsun… Ama gazetecilik dışında günahı (!) olmayanları neredeyse asacaklar… Susuyorsun… Ama biz susmayacağız… Bu zulüm karşısında bir kez de onların dilinden söyleyeyim: “Sessiz kalan dilsiz şeytandır…” BEKİR ÇOŞKUN
Reklam
Bir fotoğraf… Kaçıp gelen 120 bin Halepliden bir sığınmacı yalnız çocuk, kucağında kedisini de getirmiş… Sarılmış kedisine, çocuğun gözündeki ifadelerle kedinin gözündeki ifadeler aynı… İkisi de kocaman gözleri ile bakıyorlar: “Ne olacak?..” Evlerinden çok uzakta, bir dikenli telin dibinde… Gece çocuğun kedisine sarılarak yatacağını, ikisinin de aç olduklarını, her gürültü ile irkilip uyanacaklarını, çocuğun kedisine daha çok sarılacağını düşündüm… Kör olası gözlerim… BEKİR ÇOŞKUN..
Şehirlerde, kasabalarda, mahallelerde… Herkes ölmüştü… Öyle razı, öyle sessiz… 37 değildi ölü sayısı, 78 milyondu… BEKİR ÇOŞKUN..
İslam ülkelerinde terör bitmez… Çünkü dünyanın başka bir yerinden; bedenine bomba sarıp insanları öldürerek cennete gideceğine inanan salak çıkmaz… Ya da yönetimlerin aptallığı yüzünden hayatını kaybedenlerin cennete gittiğine inanıp razı olan insan bulunmaz… Git bir İngiliz gence “Bombayı beline sar, insanların arasına girince patlat, cennet’e gideceksin” de istersen… “Sen niye gitmiyorsun?” der en azından… BEKİR ÇOŞKUN..
Ben bu şehre aşıktım eskiden.. Baba ocağından sonra,henüz bıyıklarım yeni terlerken, ilk sevdamdı… Terminalde inip şaşkın ürkek etrafıma bakarken tanışmıştık… El ele tutuşup gezmiştik Gençlik Parkı’nı, Papazın Bağı’nı, Keklik Pınarı’nı… Kuğulu’da kuğulara simit atarken hoşlanmıştım ilk… Kazablanka Bar’da sabahladığımız gece açılmıştım, küçülmüş gözlerim peltek dilimle söylemiştim: “Seni sevdim Ankara…” Bekir Coşkun.
Reklam
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.