Dünyada affetmek için bahaneleri en kolay sadece ve sadece çok sevenler bulabilirler...
En büyük imtihanıdır kalabalıklar, yüreği güzel olanların. Herkes ayaktayken, herkes ortalıkta dolanırken sevemem ki ben, di mi ama... Biri orda metrobüse biniyor, öteki tavuk döneri sokmuş ağzına yarıya kadar, eee? Ben sana mecburum bilemezsin... La yürü gitttt.... Uyut herkesi, öyle sev. Biz sana sevme demiyoruz ki. Ama her şeyin de bir yakışanı var yani.
Su gibi olmalı insan. Öyle dost, öyle vefalı. En sert kalplere bile temas ettiğinde yumuşatabilmeli. Dertlerin en güzeliyle her dem deliler gibi akabilmeli.
Durgun sudan korkar insanlar, almazlar içlerine. O hep tertemiz olmalı, çağlamalı. Önüne dağlar serilse bile durmayıp, yokuş bayır aramadan menderesler çizerek yoluna devam edebilmeli. Bir hamsiyi de bir balinayı da aşk ile bağrında saklayabilmeli.
Geceleri ay çıktığında biraz çekilebilmeli köşesine. Tefekkür edip küçülebilmeli. Gündüzleri, "ya Allah" deyip yeniden aynı aşkla dövebilmeli dalga dalga, taşlaşmış gönülleri.
Sırtında taşımaya erinmemeli kendisinden medet umanları. Bir saman çöpünü de bir gemiyi de karşılıksız alıp götürmeli kurtuluş menziline. Dosta abdest olmayı da bilmeli, düşmana sel olmayı da. Layık olanın değirmenini döndürmekten erinmemeli amma hak edenin de evini başına yıkabilmeli.
Kelebekleri böyle renkli,
Çiçekleri böyle masum,
Annemi böyle güzel yaratan Allah’a hamdederim..
Allah’ım
Bazı insanları çok seviyorum.
Bazılarını da vallahi sırf sen yarattın diye...
Gece gündüz zikreylesin dilimiz
Gizli değil, ayan sana halimiz
Karanlık kabirde bir gün yalınız
Kalacağın hiç gönlüne gele mi?
İyi ki gönül yüküne bakmıyorlar havalimanlarında.
"Herkesin herkes hakkında atıp tuttuğu, herkesin boyundan büyük laflar ettiği şu zamanda ne büyük meziyet susmak, susabilmek."
Sayfa 63 - Profil Kitap