Cemil yukarı çıktığı zaman, Halit Paşa, Bekir Sami Bey’e, çevredeki genel durumu anlatıyordu:
- Jandarmaların çoğu savuştu. Memleketlerine gitti. Dağdaki asker kaçaklarına gün doğdu. Arayan yok, soran yok... “Ödemiş’e doğru, zeybekliğin düzeni de çok bozuldu” diyorlar.
- Ne gibi?
- Bir namlı efe, başına biraz zeybek toplayıp dağa çıktı mı, yalnız kendisiyle adamlarını zaptiyeden korumaz, gezdiği çevreyi de korumak zorundadır. Hem öteki ünlü efelerden koruyacak, hem de ününü kullanıp adam soymaya kalkan, zibidileri tepeleyecek. Efe kısmı eskiden beri, zaptiyeden çok, öteki efelerden korkar. Sözgelimi Yörük Ali Efe’nin en büyük korkusu jandarma alayından değil, Demirci Mehmet Efe’dendir. Ayrıca, Ege’nin efeleriyle buraların Çerkezleri arasına, Çakıcı Efe’nin öldürülmesinden beri, kan girmiştir. Bundan başka, Rumeli göçmenleri ayrı baş çeker, Arnavutlar ayrı... Şimdi bir de Rum kaptanlar türedi, karşı adalardan kayıklarla gelip köy basıyorlar, gündüz ortasında adam soyuyorlar!