Sen aşkın ne olduğunu bilir misin adaşım, sen hiç sevdin mi?..
Çoook desene! Sevgilin güzel miydi bari? Belki de seni seviyordu… Ve onu herhalde çok kucakladın… Geceleri buluşur ve öperdin değil mi? Bir kadını öpmek hoş şeydir, hele adam genç olursa… Yahut sevgilin seni sevmiyordu… O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?.. Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?..
"Sen uzun süre o kapının arkasında oturup kapıyı açmamı bekledin, ben o kapının önünde oturup senin kapıyı çalmanı bekledim ve şimdi buradayız, artık aramızda bir kapı yok, artık kapıyı el eleyken dışarıya kapatıyoruz."
Sayfa 581Kitabı okudu
Reklam
seni sevmiyordu...
O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı? Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin , ona uzun acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?
Sayfa 12 - ithakiKitabı okuyor
Bu mesele sana daima çok basit göründü, en azından benim karşımda ve hiçbir ayrım yapmadan, başka pek çok insanın karşısında söylediğin kadarıyla. Durum sana yaklaşık olarak şöyle görünüyordu: Bütün hayatın boyunca çok çalıştın, her şeyi çocukların, özellikle de benim için feda ettin, ben ise bunun sonucunda “günümü gün ederek” yaşadım, istediğimi öğrenmek konusunda sınırsız özgürlüğe sahip oldum, açlık kaygısı, daha doğrusu herhangi bir kaygı duymam için hiçbir nedenim olmadı; sense bunun karşılığında bir minnettarlık beklemedin, “çocukların minnettarlığını” bilirsin, ama en azından herhangi bir yakınlık, bir duygudaşlık işareti bekledin; oysa ben eskiden beri senden saklanıp odama, kitaplara, çılgın arkadaşlara, aşırı fikirlere sığındım; seninle asla açık konuşmadım...
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sen köşede tek başına oturan sessiz kızdın, sessiz kızları kolay sevmezler, önce tanımaları gerekir, daha önce tanımak istemeleri. Ben herkesle arası çok iyi olan eğlenceli kızdım. Ben seni herkese anlatırdım. Doğarken yalnız bırakılmış o kız bir daha yalnız kalmasın diye çok uğraştım. Köşedeki sessiz kız olmak istemediğini de seni gördüğüm ilk anda anlamıştım. Sesini duyurabilmen için uğraştığım onca zamanın ardından merak ediyorum, neden bağırmak için benim sesimin kesilmesini bekledin?
Sayfa 181 - Dex yayınları, Ayz.Kitabı okudu
Reklam
dediler ki, şu ağaçlar gibi bekledin, şu ağaçlar gibi hayal, şu ağaçlar gibi kederli.
“Beni bekledin mi?“ “ Bekledim, umudum olmamasına ve korkmama rağmen bekledim. “ “Ve ben sana geldim.” “Hoş geldin, Arıza.”
Lapis yayınlarıKitabı okudu
Rüzgâr tatlı tatlı esip tenimi okşuyordu. Gecenin altında bu kadar normal olmak bir an kendimi çok iyi hissetmeme neden oldu. Ta ki başımı çevirdiğimde dönme dolabı görene kadar. Yüzümdeki mutlu tebessüm yavaş yavaş soldu. İçimi kötü bir haber aldığımız zamanlarda oluşan o bunaltıcı his esir aldı. Dönme dolap kabini. "En çok beni sevdiğinden emin olmak istedim." "Elbette en çok seni seviyorum." "Birileriyle benim aramda kalsan beni seçerdin yani." "Seni seçerdim." "Aferin kızıma." İkimiz de o kabinlerden birinin içinde gökyüzüne doğru yükselirken aslında hayatımızın nasıl ilerleyeceğini konuşmuşuz. Gökyüzüne yaklaşmışız ama birbirimizi kaybetmişiz. Oysa o gün bana nasıl içten gülümsediğini hâlâ hatırlıyordum. Bütün dünyana beni ortak ettiğin yıllarını hatırlıyorum. Senin için belki bir savaşta değil ama sıradan hayatımızda kaç kişinin karşısına geçip seni koruduğumu hatırlıyorum. Sen köşede tek başına oturan sessiz kızdın, sessiz kızları kolay sevmezler, önce tanımaları gerekir, daha önce tanımak istemeleri. Ben herkesle arası çok iyi olan eğlenceli kızdım. Ben seni herkese anlatırdım. Doğarken yalnız bırakılmış o kız bir daha yalnız kalmasın diye çok uğraştım. Köşedeki sessiz kız olmak istemediğini de seni gördüğüm ilk anda anlamıştım. Sesini duyurabilmen için uğraştığım onca zamanın ardından merak ediyorum, neden bağırmak için benim sesimin kesilmesini bekledin? Sen artık köşedeki sessiz kız değilsin, uzaktaki bir diyarın en çok ses getiren vârisisin. Bense senin sesinin yankısıyla bir köşeye savrulmuş ve sessiz kalmak zorunda kalmışım.
Sayfa 181 - Dex Nova&AyzerKitabı okudu
"Niçin bu çemberi kırıp kurtulmadın, bir yerlere kaçmadın da, sessiz sedasız kendi mahvını bekledin?"
Reklam
Geç benden,ben dururum, ben beklerim,geç benden,ama nereye geçersin benden ben bilemem. Dediler ki, olgun bir meyve var sabır perdesinin ardında, dünya sana sabrı öğretecek, olgun meyvenin tadını da. Dediler ki , şu ağaçlar gibi bekledin, şu ağaçlar gibi hayal, şu ağaçlar gibi kederli. Açıldım, kapandım, açıldım,kapandım,gördüm gelenler kadar gidenleri de, Hani sabrın sonu, nerede gamlı eşek, pervasız nar nerde, hani bahçe?
"Çocuklar minnettarlıklarını nasıl gösterir bilirsin ama hiç değilse bir yardım , bir anlayış bekledin ; bense bunun yerine odama kapanarak kendimi kitaplara , çılgın arkadaşlara ve tuhaf fikirlere gömerek senden hep saklandım."
Orada foyalar meydana çıkacak. İngiliz kızı (ajandan bahsediyor.) işrak bekledi. Onun işi orada meydana çıkacak. Ve ona sen dini yıkmak için işrak bekledin ha edepsiz denilecek. Müslümana da hitap edilir ki; İngiliz kızı dini yıkmak için işrak bekledi de sen dini yapmak için işrak beklemedin. Birdaha bu işraklar bulunmaz. Yarın ahirette arayacaksın, ceplerini yoklayacaksın ama bulamayacaksın. Kafir olan insanda arayacak, arayacak bakacak ki yok ve diyecek ki: NEBE SR. SYF. 584 AYET: 40 "Ah ne olaydı ben bir toprak olaydım." -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
1.304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.