Bana en zor gelen şey beklemek. Onun ne yaptığını bilip eve gelmesini ümit etmek ... Günlerce beklediğim zamanlar oldu. Öylece oturup dönmesini beklediğim!
“Söyleme,” demişti ya bana, “söylenmez.” demişti. “Sevgilinin adı söylenmez, sen de söyleme.” demişti ya, anlamamıştım ilkin ama şimdi anlıyordum işte.
Aklını kaybetmemişti o, sevdasını akima tercih etmişti. Yoksa bu ayrılığa dayanamazdı ki. Akılla bulunmazdı bu yol. Ve anladım ki beklemek de sevda gibi tek kişilikti. însan bir kez sevdaya düşünce kavuşursa “mutlu” derlerdi adına ama kavuşamazsa “deli” diyorlardı. Ben anlamıştım ama o söylememişti, bana da söyleme demişti.
Artık ne uyanmak için bu sabahlar
Ne de bekliyoruz, beklemek için değil
Üstelik ne de bir karanlıkla anlatıyoruz bu düşünceyi
Ne açıp da ağzımızı tek kelime
Yok, hayır, kaskatı durmuşuz sadece Durmuşuz; ölümü, acıyı, daha neleri durdurmak için.