Tanpınar’ın okuduğum ilk romanı olması sebebiyle çok heyecanlandığım bir kitaptı. İlk 70 sayfa biraz zor ilerliyor bırakır mıyım derken sonrasında yeni boyuta geçiyor kitap. Hep okurken Kürk Mantolu Madonna’ da ki Raif efendiyi anımsattı. Onun gibi pasif, sönük bir karakter gibi geldi ama Halit Ayarcı ile tanıştıktan sonra hayatı değişen, değerlerini, düşüncelerini yaşam tarzını sorgulayan bir Hayri İrdal olarak karşımıza çıktı. Tanpınar psikanaliz konusuna çok güzel değinmiş Doktor Ramiz’ le hastane sürecindeki konuşmaları, sorgulamaları beni kitaba bağlayan kısım oldu. Özellikle babasının gölgesinde kaldığını, onu beğenmediğini sevmediğini gibi farkındalıkları çok güzeldi. Aslında hepimizin içinde Hayri İrdal’le özdeşleşen karakteristik özelliklerimiz, düşmelerimiz, kalkmalarımız öz güvensiz hissettiğimiz zamanlar muhakkak oluyor. Hepimiz hayatında bir Halit Ayarcı gibi birinin gelip hayatımıza ayar çekmesini beklemekle geçiyor ömrümüz ama ışık insanın içinde bunu görmek gerekiyor… Rüya, hayal, zaman kavramları zaten olmazsa olmazı Tanpınar’ın…, Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap, durup düşündüğüm yerler çok oldu, yazar burda ne demek istedi gibi…Farklı bir renk, değişik bir konu olması hasebiyle okunmaya değer bir kitaptı…