İstiyorum ki tasavvuf kitapları benim maneviyatımı dürtsün , beni bir silkelesin , ne boş insansın kendine az çekidüzen ver desin , biraz ruhumu dinginleştirsin… Evet çok şey istiyorum ama yine de istiyorum. Bunlar olmayınca da tatmin olmuyorum. Beklenti ile alıyorum her kitabı elime . Hatam sanırım burda . Beklentimi karşılamayınca da hayal kırıklığı. Benim için asla beklentimi karşılamayan bir kitap oldu. Aslında tasavvuf kitabı demek de saçma bence. Bu bir biyografi kitabı . Baştan böyle düşünüp kendimi ona göre hazırlasam belki daha çok sevecektim. Gözümde biraz yavan kaldı , sevemedim . Fazla duygu yüklemesi yapılmaya çalışılmış hissi geçti bana. Ama duygu geçmedi . Zorlama geldi o yüzden bu çaba . Havada kaldığını düşündüğüm , nereye bağladık olayı dediğim yerler oldu . Birde belki bu kitap bilgi sahibi olup okunmalı . Zaten olaya tamamen hakimim , Mevlana ve Şems ile ilgili bilgim çok birde bu kalemden okuyayım denmeli . Sıfırdan öğrenmeye geldim demek bu kitaba uygun değil. Kitapta Şems’in mizacı ilgimi çekti. Sivri dilli yansıtılmış ki öyle mi geçiyor bilmiyorum ama Hak aşığı ve sivri dil aynı bünyede yerleşmedi gözümde . Seti baştan alsak fikrim değişir mi bilmiyorum , bodoslama ikinci kitaba girişmek hata olmuş olabilir .