272 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 16 hours
Büyük beklentiler içerisinde aldığım bir kitaptı ancak beklentimi karşılayamadı. Belki bu kadar beklenti içersinde olmasaydım kitabı daha çok sevebilirdim. Emin değilim... Kathy, Tommy, Ruth, Hailsham kitabın ana eksenindekiler. Hailsham öğrencileri hep farklıdır algısı kitap boyunca var. Evet onlar daha iyi şartlarda yetiştirilmiş, daha iyi
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217.6k okunma
282 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Evettt abartıldığı kadar Var!
Kitap zaten yılın en iyi romanı olarak seçilmiş. Bence hak ettiği bir değer. Bir çok insan tarafından sevilmekle birlikte bazı okurlar tarafından abartılığı düşünülüyor. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben beğenenler hatta hayran olanlar tarafındayım. Kitabı beğenmeyenlerin neden bu kanıya vardıkları hakkında bir kaç tahminim var : Birincisi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154.7k okunma
Reklam
80 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Bazı internet sitelerinde “tıklanma” sayısını arttırabilmek için garip garip başlıklar seçilir: Öyle bir şey söyledi ki, duyunca kulaklarınıza inanamayacaksınız !!! Pes dedirten gelişme !!! Devrim yaratacak hareket !!! Kan donduran olay !!! Tarihi an !!! vb… Dayanamaz bakarsınız ama sonuç, hep hüsran, hep hüsran… Haberlerin hiçbirinde, hayatın
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143.7k okunma
Kaygıyla reddettim demin yorulmuş olduğumu üzülmüş kozalaklara hayal kırıklığı sıktım üç el sıktım çünkü daralmıştım sıktım çünkü olup bitemeyenleri kimselere ağlayamayacak kadar yalnızdım Bir ağıt ısmarlamak isterdim en uzak coğrafyanın dilini bilmediğim bir yaşlısına başlamadan yarım kalmış bir aşk için ağıt içinde yırtılmış gökkuşakları eski
200 syf.
·
Not rated
İnceleme iki kısımdan oluştu, aslında ikinci kısım kitapla ilgili olan kısımdı ama birinci kısım daha alakasız diye onu aşağı aldım. Okumak isteyen oradan devam edebilir. Bu kitabı bir tesadüf eseri okudum. Okuduktan sonra kitapla ilgili biraz bakındığımda zaten popüler bir kitap olduğunun sarsıcı gerçeğiyle yüzleştim. Neredeyse okumayan bir ben
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218.5k okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 18 hours
Yaşarken anlaşılmak için çırpınmasana rağmen anlaşılmayan, yazdıkları değer görmeyen, hayal kırıklığı yaşayan ve 43 senenin sonunda gencecik yaşında hayata veda eden bir insan. Tüm insanlığa kucak açmasına rağmen karşılık bulamayan, yine de ümidini kesmeyen bir adam. Beklentiler üzerdi, o hep bekledi ve hep üzüldü. Kendisini yaşadığı hayal kırıklığı öldürmüştür, adına da tümör denmiştir. ‘Neredesin sevgili okuyucum?’ sorusuna bütün nefesimle, ‘Buradayım!’ diye bağırarak cevap vermek, yalnız olmadığını ona hissettirmek isterdim. Kitap gerek içerisindeki yazım yanlışlarıyla, gerekse hatalı ve yazım dilinin epeyce alt seviyesinde kalan basit cümleleriyle ne yazık ki beklentimi karşılamadı. Sayfa sayısı az olmasına rağmen içerisinde yer alan cümleler hep birbirini tekrar etmişti, hep aynı şeyleri çeşitli kelime oyunlarıyla tekrar tekrar okudum. Oğuz Atay gibi önemli bir ismin hayatının bu denli basit bir şekilde kaleme alınması beni çok üzdü. Yine de her şeye rağmen Oğuz Atay’ın hayatını okumak güzeldi, kitaba verdiğim puan da sırf Oğuz Atay için aksi takdirde böyle bir kitabın puan hak ettiğini düşünmüyorum. Oğuz Atay’ın kalemiyle tanışmak, edebiyatımıza kazandırdığı kıymetli eserleri okumak benim için epey kıymetli..
Hayatım Ciddiye Alınmasını İstediğim Bir Oyundu
Hayatım Ciddiye Alınmasını İstediğim Bir OyunduKasım Hasan Ünal · Hayykitap Edebiyat Yayınları · 202176 okunma
Reklam
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Çoğu zaman aynı duyguları taşırım popüler isimlerin imzasını taşıyan kitaplar hakkında ; beklentiler ve hayal kırıklığı … Kalemine sosyal medya üzerinden aşina olduğum Şermin Yaşar iyi bir anlatıcı benim gözümde. Gözlemlediği , biriktirdiği hayatları , çoğu zaman fotoğrafik diyebileceğimiz bir dil ile paylaşıyor okuyucuyla. Deli Tarla içinde barındırdığı 16 öyküden ilkinin ismini taşıyarak kitaplaşmış. Tanıdık yaşamlar üzerinden çıktığı yolculuklarda ana istasyon hep psikoloji olmuş. Doğrusu her birimizin etrafında gizlenmiş , kuytularda kalmış , yaralı ruhlar var elbette ; Şermin Yaşar’ın tutup çıkardığı gibi. Öyküler bizden , sonları ise yazarın imzasıyla beklenmedik yollara çıkmış gibi. Yeri gelip tebessümle , yeri gelip hüzünle okuduğumuz satırlar , sıkmadan okutturuyor kendini. Ancak hayal kırıklığı noktasına gelirsem ,beklediğimi bulamadım açıkçası. Tanınmak , sevilmek , bilinir olmak , iyi bir yayınevinin çatısı altında bulunmak , edebiyat adına çok şey sunuyor demek olmuyor maalesef.
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205.3k okunma
Yüksek beklentiler ve hayal kırıklığı
Evlilik öncesi gençlerin ilgisi hep birbirlerine yöneliktir ve birbirlerini memnun etmeye çalışırlar. Evlendikten sonra ise şahsi öncelikler on plana çıkar, tarafların zaafları, kontrolsüz hareketleri daha çok dikkat çeker.
Sayfa 52 - TIMAS YAYINCILIKKitabı okudu
Neden öfkeleniriz? Meli malı cümleleri var çünkü hep.
Hayal kırıklığı karşılanmamış beklentiler sonucu ortaya çıkar. Özellikle de bu beklentiler diğer kişilerin insan doğası anlayışlarına karşılık gelmeyen idealleri temsil ediyorsa en basit çözüm beklentilerinizi değiştirmek olacaktır.
Sayfa 205Kitabı okudu
80 syf.
·
Not rated
·
Read in 34 hours
Yine bir hayal kırıklığı... Yüce Tanrı Pan deyince ve kapakta boynuzlu kafasıyla bize bakan Pan olunca ve hatta anlatımında bir dehşetin yayılacağından behsedince beklentim baya yüksek oldu tabi. Başlangıç güzel gibiydi ama sonrasında hikaye hep "bi arkadaşımdan duydum, o da kuzeninden duymuş" havasıyla gitti. Esas olayları okumadım da, esas olayları merak edip sonrasında "dehşete" düşen insanları okudum. Zaten hikayede öylesine geçen çok isim vardı ve benim gibi fazladan yabancı dil öğrenmek uğruna isim hafızasını satmış biri için fazla kafa karıştırıcı oldu. Başta geri dönüp isimlere baktım bunlar aynı kişiler mi diye ama sonra saldım. Hikaye genel olarak fena değil. Farklı bir bakış açısından, farklı bir tarz ile yazılsa mükemmel bile olabilir ama bu hali öylesine okuyup geçmelik ki zaten kitap 80 sayfa ve boş sayfalar dahil. Yani çok daha kısa ve tek oturuşta bitirmelik. Kötü değildi lakin başta da dediğim gibi benim beklentiler çok farklıydı. Okuduğum için pişman değilim veya zaman kaybı olarak düşünmüyorum. Çerezlik bir kitaptı işte.
Yüce Tanrı Pan
Yüce Tanrı PanArthur Machen · İthaki Yayınları · 20181,255 okunma
Reklam
Tartışmalar, Kavgalar, Arkadaşlıklar, İlişkiler, Hayata Dair
İstediğiniz kadar haklı çıkmaya çalışın, üstünlük sağlayamayacaksınız. Anlamayan anlamadığıyla kalacak. Haklı görünen kişisel tatminini sağladığıyla kalacak. Haklı olduğunu sanmanın getirdiği alacaklı hissi, diğeri olarak görülene olan öfkeyi arttıracak. Beklentiler karşılanmayacak, infial oluşacak. Hemhal olamamanın getirdiği hayal kırıklığı hep sürecek. Sonra ayrılıklar başlayacak. Beraberinde değersizleştirme savunma mekanizması devreye girecek. Hakkında konuşmak, olduğundan aşağıda göstermek. Kendini değerli onu değersiz sanmak. Arkadaşlıklar, sevgililikler hepsinde aynı hikaye. Aynı, tekrar tekrar. Gözlemle dünyayı, gözlemle insanları. Bazen bir tiyatro sahnesinde gibi hissedebilirsin, işte o zaman anlayabilirsin bazı şeyleri. Rolünü oynuyorsun sonra başka bir tanesi, sonra yine başkası, hayat böyle akıp gidiyor...
Danimarkalılar ne hikmetse, uluslararası mutluluk sıralamalarında hep en üst sıralarda yer alıyor. Bunun nedenlerinden biri de, hayattan beklentilerimizin görece düşük olması olabilir. Herhalde Danimarka’da eşitlik, refah ve kişilerarası güven seviyesinin yüksek olması da önemli etkendir, fakat düşük beklentiler de etken olabilir. Bu biraz spekülatif kaçabilir, ancak Jantelov kültürü (“Sen kim olduğunu sanıyorsun?” yaklaşımına dayanan Jante Yasası, kendini fazla beğenmemeye ve başarıyı bir parça kabalık olarak görmeye dayanır) ve düşük beklentiler, belki de Danimarkalıları olumsuz sonuçlara psikolojik olarak hazırlayarak, hayal kırıklığı ve başarısızlığa alıştırıyordur. Belki de her şeyin kötü gidebileceğini düşünerek, olumsuz durumlarla daha kolay baş etmemimizi sağlayan bir tür kültürel stoacılık geliştirmişizdir. Psikoloji terimleriyle konuşmak gerekirse, bu stratejiye savunmacı kötümserlik denir: Olumsuzluklara ve düş kırıklığına hazırlıklı olmak ve en kötüsünü düşünmek. Bu stratejinin kaygıyı azaltabileceğini düşünen çoktur.
144 syf.
·
Not rated
#okudumbitti #GülüzarYıldırım #ÇokYoruldum #144Sayfa #OcakAyı9cuKitap "Ne olurdu sanki, Selim kapıdan girince boynuma sarılıp günün nasıl geçti, dese" Selam kitapcanlar. Kitapla ilgili nasıl bi yorum yapsam bilemedim. Şu cümleyi kuran insanın henüz iki aylık evli olması mı canımı daha çok acıttı, yoksa bazı şeyleri hep karşı taraftan bekliyor olmak ve beklentiler gerçekleşmediğinde de derin üzüntüler yaşıyor olmak mı? Evlilik üzerine ahkam kesecek değilim ancak hayatın genel kuralı olarak hep karşı taraftan beklenti içine girmek mutsuzluktan başka birşey getirmez, bu net. Kitap ilerledikçe içimi daha bir acıttı. Şu cümleyi okuduğumda buz kesildim "Bu duygu bir kadının kendisini daha da kadın gibi görmesiydi kadındır" söyemi vardı ve çokta tartışılmıştı. Şu cümlenin benim içim ondan hiçbir farkı yok. Neyse. Kimse kusura bakmasın ama bu cümle birçok kadın için hayal kırıklığı değil de nedir?. Ben kitap bana ne hissettirirse onu dile getirmek zorundaydım kimse kusura bakmasın." Ceren kendini neden daha da kadın gibi görüyor biliyor musunuz? Çünkü hamile.. Yani bir kadının kendini daha da kadın görmesi için hamile olması şart. Hatırlarsanız bir dönem "doğum yapmayan kafın yarım Yaşanmışlıklarınıza dokunan kitaplar her# zaman daha çok etkiler insanı. Ve bu kitapta bu anlamda bana oldukça dokundu.
Çok Yoruldum
Çok YoruldumGülüzar Yıldırım · Sokak Kitapları Yayınları · 202093 okunma
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.