80 syf.
·
Not rated
·
Read in 34 hours
Yine bir hayal kırıklığı... Yüce Tanrı Pan deyince ve kapakta boynuzlu kafasıyla bize bakan Pan olunca ve hatta anlatımında bir dehşetin yayılacağından behsedince beklentim baya yüksek oldu tabi. Başlangıç güzel gibiydi ama sonrasında hikaye hep "bi arkadaşımdan duydum, o da kuzeninden duymuş" havasıyla gitti. Esas olayları okumadım da, esas olayları merak edip sonrasında "dehşete" düşen insanları okudum. Zaten hikayede öylesine geçen çok isim vardı ve benim gibi fazladan yabancı dil öğrenmek uğruna isim hafızasını satmış biri için fazla kafa karıştırıcı oldu. Başta geri dönüp isimlere baktım bunlar aynı kişiler mi diye ama sonra saldım. Hikaye genel olarak fena değil. Farklı bir bakış açısından, farklı bir tarz ile yazılsa mükemmel bile olabilir ama bu hali öylesine okuyup geçmelik ki zaten kitap 80 sayfa ve boş sayfalar dahil. Yani çok daha kısa ve tek oturuşta bitirmelik. Kötü değildi lakin başta da dediğim gibi benim beklentiler çok farklıydı. Okuduğum için pişman değilim veya zaman kaybı olarak düşünmüyorum. Çerezlik bir kitaptı işte.
Yüce Tanrı Pan
Yüce Tanrı PanArthur Machen · İthaki Yayınları · 20181,267 okunma
Neden öfkeleniriz? Meli malı cümleleri var çünkü hep.
Hayal kırıklığı karşılanmamış beklentiler sonucu ortaya çıkar. Özellikle de bu beklentiler diğer kişilerin insan doğası anlayışlarına karşılık gelmeyen idealleri temsil ediyorsa en basit çözüm beklentilerinizi değiştirmek olacaktır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Tartışmalar, Kavgalar, Arkadaşlıklar, İlişkiler, Hayata Dair
İstediğiniz kadar haklı çıkmaya çalışın, üstünlük sağlayamayacaksınız. Anlamayan anlamadığıyla kalacak. Haklı görünen kişisel tatminini sağladığıyla kalacak. Haklı olduğunu sanmanın getirdiği alacaklı hissi, diğeri olarak görülene olan öfkeyi arttıracak. Beklentiler karşılanmayacak, infial oluşacak. Hemhal olamamanın getirdiği hayal kırıklığı hep sürecek. Sonra ayrılıklar başlayacak. Beraberinde değersizleştirme savunma mekanizması devreye girecek. Hakkında konuşmak, olduğundan aşağıda göstermek. Kendini değerli onu değersiz sanmak. Arkadaşlıklar, sevgililikler hepsinde aynı hikaye. Aynı, tekrar tekrar. Gözlemle dünyayı, gözlemle insanları. Bazen bir tiyatro sahnesinde gibi hissedebilirsin, işte o zaman anlayabilirsin bazı şeyleri. Rolünü oynuyorsun sonra başka bir tanesi, sonra yine başkası, hayat böyle akıp gidiyor...
Danimarkalılar ne hikmetse, uluslararası mutluluk sıralamalarında hep en üst sıralarda yer alıyor. Bunun nedenlerinden biri de, hayattan beklentilerimizin görece düşük olması olabilir. Herhalde Danimarka’da eşitlik, refah ve kişilerarası güven seviyesinin yüksek olması da önemli etkendir, fakat düşük beklentiler de etken olabilir. Bu biraz spekülatif kaçabilir, ancak Jantelov kültürü (“Sen kim olduğunu sanıyorsun?” yaklaşımına dayanan Jante Yasası, kendini fazla beğenmemeye ve başarıyı bir parça kabalık olarak görmeye dayanır) ve düşük beklentiler, belki de Danimarkalıları olumsuz sonuçlara psikolojik olarak hazırlayarak, hayal kırıklığı ve başarısızlığa alıştırıyordur. Belki de her şeyin kötü gidebileceğini düşünerek, olumsuz durumlarla daha kolay baş etmemimizi sağlayan bir tür kültürel stoacılık geliştirmişizdir. Psikoloji terimleriyle konuşmak gerekirse, bu stratejiye savunmacı kötümserlik denir: Olumsuzluklara ve düş kırıklığına hazırlıklı olmak ve en kötüsünü düşünmek. Bu stratejinin kaygıyı azaltabileceğini düşünen çoktur.
76 syf.
·
Not rated
kitaphaber.com.tr/ahlar-agaci-agr... Ah’lar Ağacı Ağrıyan Bir Hüzün Üzerine 31.01.2022 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU "Aşk mektupları elbette yakılmalı, Geçmiş en soylu yakacaktır." Nabokov Yazar ve şairlerin eser üretmek için kendine sormak zorunda oldukları sorular vardır. Bu sorular olmadan bir eser
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121.1k okunma
Birliğe ulaşmanın bir yolu da ister sanatçı ister sanatçı olsun yaratıcı faaliyette bulunmaktan geçer herhangi bir yaratıcı çalışma içinde bulunan kişi kendi dışındaki dünyayı temsil eden nesnesi ile kendini bütünleştirir ister masa yapan bir marangoz ya da Elmas işleyen bir kuyumcu olsun ister ürününü yetiştiren Çiftçi ya da resmini boyayan
Reklam
254 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Kürk Mantolu Madonnadan sonra tavsiyler ve övgülerle büyük beklentiler içinde başladığım kitabı biraz hayal kırıklığı içinde bitirdim desem yalan söylemiş olmam. Nedeni ise bazı şeylerin açıkta kalıp bir sonuca varmamasi içimdeki merakın gitmemesi ve bazı sorularımın cevap bulmaması ,betimlemelerin yer yer olay örgüsünden uzaklaştırması diyebilirim .Biraz araştırma yaptığımda gerçek olaydan esinlendiğini aslında ikinci ve üçüncü kitabın olacağı ama Sabahattin Ali nin ömrünün yetmediğini öğrendim ve merak içinde başladığım ve okuduğum kitabın merak içinde bitmesi beni üzdü belki yeni kitaplarda sorularıma belki yanıt bulabilecektim ama maalesef bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğim ve bu kitaba karşı içimde hep cevapsız bazı sorular olacak
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Romans Yayınları · 2019174.8k okunma
Beklentiler, bütün duygusal sorunlarımızın kaynağı. Ama, öyle zannetsek de, beklentisizlik asla duygusuzluk değil. Dört çeşit beklenti vardır. Birincisi; beklentiniz vardır ve gerçekleşir. İkincisi, beklentiniz yoktur ve gerçekleşmez, nötr kalır. Üçüncüsü; beklentiniz vardır ve gerçekleşmez, hayal kırıklığı yaşarsınız. Dördüncüsü; beklentiniz
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.