"İnce bir dolaysız gerçeklik cilası, doğal ve yapay maddelerin üzerini kaplar ;her kim şimdide, şimdiyle kalmak istiyorsa lütfen onun ince gergin cilasını çatlatmasın."
Konu en basitleştirilmiş haliyle baş kahraman Hugh Person'ın İsviçreye yaptığı dört ziyaretten oluşuyor. Yazar konuyu ilahi bakış açısıyla ele almış. Bu hakimane hal konuyla daha bütünsel ve iyi durmuş bence. Genel olarak da bolca betimlemeden oluşan bir kitap.
Nabokov ismini çokça duymam ve özellikle sinestezi sahibi oluşu bende merak uyandırmıştı ve büyük bir beklentiye girmiştim ama açıkçası beklentimi çok karşılamadı. Ben renkleri daha canlı görüp , kelimleri daha çok hissedeceğimi düşünmüştüm. Betimlemeleri de buna yönelik beklemiştim ama öyle olmadı. Diğer kitaplarını okumadan bir eleştiride de bulunmak istemiyorum çünkü yazarın diğer kitaplarına göre biraz kıyıda köşede kalmış bir kitap ve başlamak için doğru bir kitap mı emin değilim.
Fakat sonuç olarak benim izlenimim:
Yazarın fikir yapısını kavramak isteyip toplu bir okuma gerçekleştirmeyecekseniz, bu eserin tek başına sizi çok da etkileyeceğini düşünmüyorum. Fakat yazara hakimseniz güzel bir tat bırakabilir.