Bir misafir odası benim küçük kalbim, Lakin her misafiri hemen kabul eylemez. Biraz hırçın ve mağrur, bu esrarlı mabedin, Kapıları kapalı, her gelen pek giremez. Öyle bir oda ki bu, hiç bir eşya yok, bomboş, Yalnız bir köşesinde vuran küçük bir saat. Kapıları kapalı, üstelik bir hayli loş, Bu kasvetli odaya verir bir parça hayat. Bu misafir odası bir misafir bekliyor, Köşede duran saat vuruyor tik tak-tik tak. Gelecek diye her an günlere gün ekliyor, Öyle bir misafir ki, bir daha hiç çıkmayacak...
Siz hiç Ramazan'ı ve aşkı İstanbul' da yaşadınız mı? Yalnızlığı yaşadınız mı? ''...dünyada hiç kimse orucunu yalnız başına açmak zorunda kalan birisi kadar yalnız değildir...'' (*) Deneyin. Yaşamadıysanız, deneyin ve anlayın. Cesaret edemezseniz; hiç olmazsa düşünün. İstanbul'dasınız. İstanbul'un İstanbul gibi bir yerinde
Sayfa 34
Reklam
Sonbahar Şarkısı I Yakında dalacağız soğuk karanlıklara; Hoşça kal, gür ışığı kısa yazlarımızın! Duyarım düşüşünü ölümcül vuruşlarla Avluların taşında çatırdayan dalların. Bütün kış benliğime dolacak elbet: öfke, Hınç, ürperti, dehşet, katı ve güçlü emek, Ve, güneş gibi, senin kutup cehenneminde, Kalbim kızarıp donmuş bir taşa
Şimdi kalbim rahattır, şimdi başım serindir.. Kalbim ki senin en son sığınacak yerindir Ve tekrar geleceğin günü bekliyor şimdi..
Şimdi kalbim rahattır, şimdi başım serindir... Kalbim ki senin en son sığınacak yerindir Ve tekrar geleceğin günü bekliyor şimdi...
&şimdi bile sana rağmen ipi nasıl olup da göğüsleyebildiğime şaşırıyorum bazen ama elbette kibir dolu bir üstünlük duygusunu aşamadan &hiçbir yere ait değilmişim, bırakıp geldigim ülkemle bu ülke arasında asılı kalmışım duygusunu yenemiyorum. &Son zamanlarda yüzüme bir şey arıyormuş gibi bakışı ve bende artık canlanmayacak bir şeyden,
Reklam
482 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.