belbo

“Pahalı, çok pahalı. Biz bir görev yapıyoruz, kültür için çalışıyoruz, ça va sans dire, ama biz Kızılhaç değiliz, dahasını söyleyeyim, UNICEF de değiliz. Bütün bunları satın almaya gerek var mıydı? Burada, kısa pantolonlu, bıyıklı, d’Artagnan’a benzeyen bir adam görüyorum, çevresi abracadabralar, oğlak burçlarıyla kuşatılmış. Kim bu, Mandrake mi?”
Reklam
Bana bir tutku kuruntusu satmaya kalkışan herkesten nefret ediyorum.
İnsan kendini korkak gibi duyarsa gerçekten korkak olur.

Reader Follow Recommendations

See All
Belbo’nun, insanların ahmaklığını, üstelik eşsiz bir gözetleme noktasından incelemesine olanak verdiği için bu işi yaptığını düşünmüştüm uzun süre. Onun aptallık dediği şey; şaşmaz bir aykırı mantık, kusursuz bir akıl yürütme kılığına bürünmüş o saçmalamalar büyülüyordu onu.
Birçok kez ölür korkaklar, ölmeden önce. (Shakespeare, Julius Caesar, II, 2)
Reklam
Bütün kapakların üstünde, yayınevinin amblemi olan bir palmiye ağacı altında bir pelikanla, ‘bağışladığım şey benimdir’ mottosu vardı.
İşte bu yüzden hoşuma gidiyor bu makine, aptal, inanmıyor, beni inandırmıyor, ne dersem onu yapıyor, ben aptalsam, o da aptal. Dürüst bir ilişki.
Sonra Doktor Wagner’le akşam yemeği. Az önce konferansta onu sıkıştıran birine, psikanalizin tanımını yapmıştı: -La psychanalyse-C’est qu’entre l’homme et la femme... chers amis... Ça ne colle pas...
Barlarda âşık olan kimsenin, tümüyle kendisine ait bir kadına gereksinimi yoktur. Ne zaman istese ödünç alacak bir kadın bulabilir.
Reklam
Öykü bir barda başlar. Âşık olma gereksinimi. Bazı şeylerin olacağını önceden sezinler insan; o sırada umarsızca bir aşk gereksinimi duyduğu için âşık olur. İçinde âşık olma isteği duyduğu zaman bastığı yere dikkat etmeli insan: aşk iksiri içmiş gibi ilk önüne gelene âşık olur. Bir maymuna bile.
Charlus’la Jupien gibi: arı ile çiçek. Bir dâhi sevilmemeye katlanamaz. Kendisiyle aynı görüşte olmayan kimseyi hemen kandırmak, kendini ona sevdirmek zorundadır. Bunu başardı; onu sevdim. Ama beni bağışlamamış olmalıydı, çünkü o akşam öldürücü bir darbe indirdi bana. Bilinçsizce, içgüdüsel olarak yaptı bunu; bilinçsizce beni kandırmaya çalışmış, bilinçsizce cezalandırmaya karar vermişti. Meslek ahlakı pahasına, para almadan psikanaliz yaptı bana. Bilinçaltı, kendi bekçilerini de ısırır.
Şimdiki ya da gelecekteki karamsar okuyucularıma bir öğüt vermeme izin verin: bundan sonraki bölümde yer alan belirtileri ya da tanıları okumasın; karamsarların çoğunun yaptığı gibi, okuduklarını kendine uygulayarak allak bullak olmasın, sonuçta iyilikten çok kötülük bulmasın diye. (R. Burton, Anatomy of Melancholy, Oxford 1621 Önsöz)
belbo

belbo

, Joined 1000Kitap.
Geri113
209 öğeden 196 ile 209 arasındakiler gösteriliyor.