Her Türkün tarihini bilip öğrenmesi gerek diye düşünüyurum bende bu ay kendimi tarihimizin en önemli kahranlardan birisi olan ikinci Abdülhamid han'dan başladım biz müslümanlar herzaman zülüm görduk özelikle Türkiye sürekli bi savaş içinde neyseki tarihimizde bir çok Padişah vardır tıpkı abdülhamit han' gibi
O, gerçek bir proje, politika ve
Namık Kemal Anadolu'da koskoca Osmanlı Devleti'nin çökmekte olduğunu, sistemin çürüdüğünü görmüştü. İstanbul da farklı değildi. Yabancıların refah içinde yaşadığı ama Türklerin itilip kakıldığı, Saray baskısının zulme dönüştüğü bir ortama tanıklık ediyordu. O dönemde Tasviri Efkâr adlı bir gazete çıkaran Şinasi ile tanışmaları hayatının dönüm noktası oldu. Ne bulursa okuyor, Fransız Devrimi'ni inceli yordu. Nihayet arkadaşları ile birlikte Belgrad Ormanı'nda Yeni Osmanlılar Cemiyeti'ni kurdular. Amaçları Saray'a meşrutiyet ilan ettirmekti. Elbette kısa sürede fark edildiler ve Paris'e kaçmak zorunda kaldılar.
Evde sürekli blok flüt çaldığım için apartman yönetimi tarafından 15 gün belgrad ormanı'na gönderilmem gündemde. Duş kabininin üstünü kapattırıp duşta çalıyordum ama yine şikayetçiler. Durum netlik kazanınca haber vereceğim. Haklınızı helal edin.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Şu an Belgrad Ormanı'nda bir bankta kuş seslerinin içinde kitabın kapağını kapattıktan sonra daldığım derin düşüncelerden uyanıyorum. Baştan sona sürükleyici, komedi unsurları da epey bol olan bir dram bu.
Homongolos' u o kadar çok sevdim ki, o kadar masum ki..
Deyim yerindeyse doğuştan kaderin sillesini yemiş bir adam ve güzel olduğu kadar kendisini üstün gören bir genç kadının soluksuz okunacak hikayesi..
Yüreğine, ellerine sağlık Reşat Nuri..
Bir Kadın DüşmanıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Yayınları · 19864,062 okunma
İNTİHAR ORMANI
İntihar Ormanı kitabının yorumuyla sizlerleyim. Bir gün hafızanızı kaybetseniz kendinizi öldürtmeyi düşünür müydünüz? Bunu sevdiğiniz adamı ya da kadını unuttuğunuz zaman yapmayı diler miydiniz? İntihar Ormanı işte tam da sorduğum soruları aydınlatan bir kitaptı. Tutkuyla sadakatle birbirini seven iki aşığın hikayesi
Abdülhamid Han, diğer Osmanlı padişahları gibi ağaca, tabiata ve tabiat varlıklarına büyük önem verir ve koruma altınaalırdı. Öyle ki, Belgrad ormanlarına zarar verip ormanı tahripettikleri için bir köyü kitle halinde sürgün etmekten çekinmemişti.