Dünyanın bütün kötülüklerine başkaldır. Bazen senin iyiliğin bir başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de başkaldır.
#60600539#60512243#60427375
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun
Bulutlara bakmak istiyoruz
güneşte yanmak, tuz koklamak
kimseyi tedirgin etmek gelmiyor içimizden
neden edelim zaten, biz birer yolcuyuz sadece...
Pablo Neruda
Kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi. güzellik, insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı. kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu.
bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes.
koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar. incelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti. şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu.
gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara; ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi.
seni korumak için karşı durdum tüm bunlara. dünyayı senden geçirerek sevdim.
geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme.
Şükrü Erbaş
Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır
ben yaralar kuşanıp katılırım onlara
onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak
seni alırım sonra her bir yanım çağıldar
bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla
yazarız duvarlara fırtınalı yazılar
bir gün burda, bu kalktığımız yerde
kendini yaşamakla taşıran bir güneş kabarcığı
zonklayan bir atardamar olduğu anlaşılır
el ele tutuşmuş çocuklar ki o zaman
senin gözyaşlarını heyecanla kapışır
“Titreme daha fazla kalbim,
bağışla kendini artık.
onu da bırak gitsin.
o senin en ezel gününden kaderin,
sen onu nasıl olsa bin kere daha seveceksin.”