_Aşırı tutku, büyü’dür ve olayları istediği yönde değiştirebilir. Güçlü bir tutkuya kapılanlar, herkesi büyüsel olarak etkileyebilir. Ruh, şiddetle istediği her şeyi böyle üretir. Sinkronistik (Büyüsel) olayların, duygu patlamalarının etkisine bağlandığını açıkça gösterir. Hepimizde elektiriksel, manyetik güçler var. Karşılaştıklarımızın,
Hz. Fâtıma: "Ey Babacığım! Ne zaman bitecek bu sıkıntılar ve sen ne zaman rahat edeceksin?" dedi. Efendimiz (sas) o anda gözlerindeki yaşı sildi ve dedi ki: "Kızım Allah babanı bu iş için göndermiştir. Sabret kızım yakın bir zamanda Allah babanın adını, yeryüzünde kıldan tüyden yapılan her çadıra, taştan kerpiçten yapılan her eve ya izzet ile ya zillet ile sokacaktır."[26 Yani babanın adı yeryüzü- nün her tarafına izzetle yani isteyerek ya da zilletle yani istemeden ama bir şekilde ulaştırılacaktır. Aynı tablo, başka kaynaklarda da aktarılır. Meselâ, Temîmed-Dâri'nin rivayetinde(28) şöyle bir ifade vardır: "Allah, babanın adını gece ve gün- düzün hüküm sürdüğü her yere ulaştıracaktır."[29]Bunun anlamı dünya- nın her yeri olduğu gibi 6 ay gündüz, 6 ay gece olan dünyanın bazı yerleri de özel olarak belirtilmiş olabilir. Belki yarın dünya dışında bir yer tespit edilirse orası da olabilir. "Sadakte yâ Resûlullah" deriz değil mi bu büyük müjdeye. Şu an yeryüzünde O'ndan mahrum, O'nun adını bilmeyen, O'ndan habersiz kimseler elbette ki vardır ancak O'nun adı dünyanın dört bir tarafında şimdilerde çağlamaktadır Elhamdullilah. Burada unutmamamız gereken bir hakikat var ki insanlığın O'nun (sas) adını izzetle yani isteye- rek kabul etmesini sağlayacak olan sizlersiniz, bizleriz. Eğer biz Efendimiz'i (sas) doğru tanırsak ve insanlığa doğru tanıtırsak -Allah aşkına- onu tanı- yıp da kim düşman kalabilir ki? İşte bu rivayet, bu gerçeği bize böyle beyan ediyor
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Dirilerek başınıza geçse de Sezar   Yine olur Anadolu size bir mezar.   Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,   Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,   Tanıyoruz Atilla'dan beri Cermeni,   Farklı mıdır Prusyalı yahut Ermeni?   Senin dostun Cermanya ya biz Nemse deriz,   Bir gün yine Beç(*) önünde düğün ederiz.
Sabir Rüstemhanlı, halkına, milletine, vatanına, diline, tarihine, yani bütün mukaddeslerine bağlı bir şair. Yunus Emre diyor ki: Söz ola kese savaşı Söz ola bitire başı Söz ola ağulu aşı Bal ile yağ ede bir söz. Rüstemhanlı da aynı hassasiyetle sözünü güzel kullanıyor: Yurdun azatlığı sözden başlanır Ürekden başlanır, gözden başlanır Sabir
BABİL'İN DÜŞÜŞÜ
Vahiy 17:1-3 ve Vahiy 21:9-10'da sözü edilen iki kadından biri gelin, diğeri ise büyük fahişe olarak adlandırılır. Vahiy 17:1'de şöyle yazılıdır: "Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: “Gel!” dedi. “Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim." Vahiy 21:9'da
Sayfa 102 - AKARSU YAYINLARIKitabı okudu
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.