Ama masumiyetin ve merhametin değil...
Böyle bir yazardan bahsetmemek olmaz.
Oscar Wilde Zekâsı ve ustaca gözlemlerinin sonucu toplumsal yorumları ile ünlüdür. Döneminin en başarılı oyun yazarlarındandır. Alaycı kaleminden dolayı, çok dikkat çekmektedir. Ve tabii ki tarzından dolayı.
Estetizm hareketleri ile tanınmıştır. Saçlarını uzatmış ve odasını
Oscar Wilde en kalıcı eserlerden bazılarını yazmıştır. Yazarlıkta olan ustalığı kadar da kişisel hayatı çok göze çarpmaktadır. Önce yazar hakkında kısa bilgilerle başlayalım.
Oscar Wilde öğrendiğim kadarıyla pasif bir eşcinsel. Lord Douglas ve Alfred Taylor ile olan ilişkileri basına sızdıktan sonra dönemin aktörü Charles Brookfield’in
Plutarkhos’un aktardığı bilgiye göre Euripides, M.Ö. 480’de, Perslerle Yunanlar arasındaki Salamis Deniz Savaşı’nın yapıldığı gün, Salamis Adası’nda doğmuştur. Okumaya çok meraklı olan Euripides’in dönemin en büyük kitaplıklarından birine sahip olduğu söylenir.
Bu ses de neyin nesi? Nereden geliyor ki?
Ah! İşte oradan, şu sokaklar ne kadar da dar ve biçimsiz, dön dön doğru yola çıkamıyorsun.
Bir çocuk var orada, neden bu saatte dışarıda oturuyor ki?
Yanına yaklaşayım biraz.
Ne kadar da bana benziyor, tıpkı beş yaşım...
Ama neden ağlıyor ki, kulaklarını elleriyle kapatmış, dizi üstünde hıçkıra
Günaydın. Bu nasıl karanlıksa her yeri sarıvermiş. Kaçmak istese kaçamıyor, yıkmak istese gücü yetmiyor insanın. Ne yapsa ne etse bir çıkar yol bulamıyor işte. Abasıyanık "Lüzumsuz Adam"da, "Gitmeli, uzaklaşmalı, hiçbir şehirde durmamalı." diyor. Belki de en sona giderek en baştan başlamak gerek sevgili okur. Bu ömürden sonra bizlere bir ömür daha gerek. Var olun.
BirYudumKitap 13 Nisan Pasajı