Yeni Bir Kitapçı
Geçen gün, epeydir niyetimde olan Bakırköy’deki sahafa gitme fırsatı yakaladım. Nadir’de gördüğüm devasa kitap havuzu ağzımı sulandırıyordu. Hemen her türden eser olmasının yanı sıra başta 
Samiha Ayverdi olmak üzere benim aradığım kitaplar da oradaydı. Kitapla temas etmeyi seven ve fahiş kargo ücretlerinden ifrit olan ben çıkan bu fırsatı kaçıramazdım.
Yüce Kudret' in geceyi içerisinde kaybolalım diye halk ettiğini bilmeyenler kendilerini görünür kılmak için yapay lambaların kanatları altına sığınırlar.
Galiba bir tek göz kapaklarımız kaldı şu dünyada bizi kaybolmaya götürecek, kim bilir belki de ölüm!
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.
"Olmayan şeyleri, varmışlar gibi düşünme, var olan şeyler arasından en hoşuna gidenleri seç, eğer olmasalardı, onları nasıl isteyeceğini düşün. Ama sahip olmaktan mutluluk duyduğun şeyleri aşırı değerlendirmemeye alıştır kendini; yoksa bir gün onları yitirirsen sarsılırsın."
Roma İmparatoru 
Marcus Aurelius, İmparatorluğunun yanında aynı
Anlık...
Tutku, bir şeyi elde etmekle değil, çoğunlukla ona ulaşma süreciyle ilgilidir...
*Birçok şey, ona ulaşıldığında heyecan vericiliğini kaybeder.
Bu yanılsamada bir değer eksilmesi sözkonusu değil aslında; hissettiğimiz, tutkuları hareke geçiren sendeki eksiğin tamamlanması durumudur.
Bu ânı Beat kuşağı lideri 
Jack Kerouac 
On The Road'da kendi erdemini aradığı Zen disiplininin ritmik süreklilik -yolda olma hali- ile açıklıyor..
"Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki de sadece gitmeyi seviyorsunuzdur."
*Anlam, hedefte değil, izlenen yolda. Yol ise bir sürekliliktir, bir nevi döngü..
Yol, döngü, süreklilik...
Tasavvuf kokuyor.