Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın ilk bölümünü okuduğum zaman sanırım aradığımı bulamayacağım dedim. Çünkü içerik bakımından benden ziyade eşimin ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir kitap gibi gelmişti bana. Obalardan hanlardan Ulu bilgelerden bahsettiğini görünce resmini çekip eşime yolladım Oku eminim çok seveceksin dedi.. hakli da çıktı... Ikinci bölümde Kral Saybetreus işin içine girince ve savaşlar başlayınca kitabı elimden bırakmak istemez oldum. Hatta bi ara mecburen evden çıktığım zaman da yeğenime kitabı anlatırken buldum kendimi Ben destanları okumayı çok sevmem bunun aslında benim tarih derslerini de sevmememle alakası var sanırım. Bana sıkıcı gelir ... Ama bu kitap çok güzel aktı.. Asena ve Tugper'i savaş meydanında izlemek düşmanın yüreğindeki korkuyu görmek çok keyifliydi. Yazar hiç birseyi gereksiz uzatmamış belki de bu yüzden ben hiç sıkılmadım. Herşey olması gerektiği gibi oluyor ve bitiyor. Savaşta tarafların beklenmeyen hamleleri ise çok güzeldi soluksuz okuduğum sayfalar oldu . Tam ee bundan sonra ne olabilir ki denildiği anda Bige'nin konuya dahil oluşu çok güzel bir detaydı.. Aralara çok dozunda serpiştirilmiş aşklar.. Ve tabi ki her savaşın getirdiği kaçınılmaz acılar. Kitabı bitirdiğim zaman bende yazarın son cümlesini tekrar ettim. "Selam olsun hikayesi anlatılmamış nice emanetcilere ,selam olsun destanlara konu olmuş lakin unutulmuş,yazılmış lakin okunmamış nice Türk budunlarına. "
Emanetçiler
EmanetçilerEmine Kurt · Ceres Yayınları · 20229 okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bu incelemeyi kitaba başlamadan önce neyle karşılaşacağınıza dair fikir vermesi için yazdım. Ruh Adam ve Yolların Sonu'ndan sonra okuduğum üçüncü Atsız kitabı. Bu kitabın iskeletini genel hatlarıyla çizmek gerekirse, Atsız'ın belli başlı düşünceleri kitaba yön veriyor. Karışık listelemek gerekirse: 1) Askerliğin kutsallığı ve önemi 2)
Türk Ülküsü
Türk ÜlküsüHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20233,961 okunma
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bugünün ve geleceğin en önemli konusu belki de "Sürdürülebilirlik" ve bu kelime ile bağlantılı olan küresel ısınma, küresel iklim değişikliği, karbon ayak izi vb. Levent Kurnaz da yayımladığı kimi makaleleri bu kitapta birleştirip aslında sürdürülebilirliğin ne olduğu ve ne olmadığına değiniyor örneklerle. Temelde yer alan gelecek nesillere de kullanabilecekleri kaynakları ve dünyayı bırakmak. Bizim büyüklerimiz bize kendi kullandıkları kadar kullanabileceğimiz kaynak bırakmadı. Sanayileşme ve yanlış atılan adımlar nedeniyle bugüne geldiğimizde eğer bu şekilde devam edersek 50 yıl kadar sonra bize dede/nene diyecek çocukların hali bizden de vahim olacak. Bu noktada bizlere kızmakta da haklı olacaklar. Sadece insanlar değil konu. Doğanın geçirdiği kötü yöndeki değişim ekosistemdeki zincirlere de etki ediyor ve yok olan türler sebebiyle sistemin döngüsü ya tamamlanamıyor ya da eksik kalıyor. Bu sebeple de denge şaşıyor ve sıcaklık başta olmak üzere mevsimsel değişiklikler başa geliyor. Kitapta "Küresel ısınma yalandır." diyen kişilere de birçok açıdan yanıt veriliyor. Normalden daha sıcak yazlar ve normalden daha soğuk kışlar yaşanmasının bilimsel açıklamaları, hayvanların türlerinin özellikle mikroorganizmaların yok oluşunun etkilerinden net bir şekilde bahsediliyor. "Sürdürebilirlik nedir?" dendiğinde verecek iyi bir cevabınız yoksa, gelecek nesillere de bir şeyler bırakmak istiyorsanız ve bu açıdan artık daha fazla bencillik yapmak istemiyorsanız okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Yeni Gerçeğimiz Sürdürülebilirlik
Yeni Gerçeğimiz SürdürülebilirlikLevent Kurnaz · YENİ İNSAN YAYINEVİ · 202142 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
Olaylar faşizmiyle de meşhur olan İtalya'da geçiyor. Bu kurguda, İtalya öyle bir hale gelmiş ki; insanlar cehaletleriyle övünüp, aydınların düşmanı olmuşlar. Elbette bu ayrıştırmayı iktidar yapmış. Entelektüel olmanın sadece iktidarın dayatmalarını haklı çıkarmak için gerekli düşünceleri üreterek bunları basit ama süslü, klişe sözlerle
Radikal Şıkların Sayımı
Radikal Şıkların SayımıGiacomo Papi · Timaş Yayınları · 2020372 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Kutadgubilig: Felsefe-Bilim Araştırmaları
Kutadgubilig’in Albert Einstein’a ithaf olunmuş yedinci sayısındaki yazıların yalnızca dördünden bahsedeceğim. 1. Hegel Felsefesinde ‘Başlangıç’ Sorunu – Enver Orman Felsefede başlangıç ilkesinin ehemmiyeti, belirlenen başlangıç ilkesinden hareketle felsefi sistemin yapısının kurulmasındandır. Belirli bir sistemli felsefesi olmayan filozoflar,
Kutadgubilig Sayı 7
Kutadgubilig Sayı 7Kolektif · Dergah Yayınları · 20052 okunma
·
Puan vermedi
Söze nereden başlayacağımı bilemesem de Friedrich Nietzsche’nin ne kadar haklı olduğuyla başlayabilirim çünkü kendisi Dostoyevski için şöyle demiş. “Dostoyevski, kendisinden bir şey öğrendiğim tek psikologdur.” Zaten herkesçe bilinen bir şey olduğu halde tekrar etme ihtiyacı duyuyorum, Dostoyevski bireysel bir yazardır, bu sebeple acaba okusam mı kitap okuma geçmişim buna yeter mi diye düşünenler için, daha önce Dostoyevski’nin bir iki kitabını okuduysanız kesinlikle evet, o bir iki kitapta dil hakimiyeti için gerekli çünkü Dostoyevski’nin kitaplarının her zamana ait olduğunu düşünüyorum o an yaşınız kaç olursa, sorununuz ne olursa, hayatınız nasıl olursa olsun zaten bulunduğunuz anla ilgili bir yaraya yöneliyor kitap,Dostoyevski'nin gerçek bir dehaydı ve siz bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kitabı okumak ile ilgili çekinceleri olanlar için birkaç şey söylemek istiyorum. Bana kalırsa kesinlikle uzun zaman yaymayın 10-15 gün civarında araya ek kitap almandan bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum, hikâyeden kopmamak ve derinden hissetmek adına en iyisinin bu olduğu kanısındayım. Ben 9 günlük bir süre içinde bitirdim ve hala bazı şeyler kafama dank etmeye devam ediyor bu ne kadar sürer bilemiyorum. Ayrıca belki başka insanlara saçma gelir ama kesinlikle kış ayında okunmasını tavsiye ediyorum, Suç ve Cezayı o şeklide okumuştum bu kitapta o konuda bir hata yaptım, Dostoyevski'yi ve kalın kitapları kış ayında okursanız alacağınız zevk katlanır. NOT: Ben kendimi İvan karakterine yakın hissettim, kitabı okuyunca aynı hisse kapılacağınızı düşünüyorum, muhakkak bir karaktere kendinizi yakın hissedersiniz.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,8bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Oldukça çarpıcı bir Avrupalı- modern insan eleştirisi. Ezbere bildiğimiz, doğru olduğunu varsaydığımız bir çok şeyi sorgulatıyor. Yazar, Avrupalı- modern insanın bütün evreni çıkarları doğrultusunda nasıl kullandığını çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Düşünmeyle ilgili olan kısmı özelikle dikkatimi çeken bölüm oldu. Yazar haklı belki de, düşünmekten yaşamaya fırsat bulamıyoruz.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Resimdeki Babam Nerede?
Fournier’den okuduğum ilk kitap “Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam” oldu. Zaten hemen ardından da “Kuzeyli Annem”e başladım. Fournier eserlerinde aile bireylerini ameliyat masasına yatırıyor ve bir doktorun bir hastayı ameliyat etmesi gibi bütün çocukluğunu ve aile bireylerini bize tanıtıyor. Bu eserinde ise bize anlattığı kişi babası Paul
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim BabamJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,095 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Kötü bir sıradanlık
Adalet her şeyin temelinde olması gerekir. Yahudi soykırımının lanetlenmesi gereken bir şey olduğunu aklı selim vicdanı olan herkes bilir. Ki olması gereken de tam olarak budur. Soykırımda görev alan bir kişinin durumu anlatılir kitapta. Bu kişi Arjantinde yakalanıp İsraile getirilir ve yargılanır. Yargılamalar iki ayaklı olmuştur diyebiliriz kaba
Kötülüğün Sıradanlığı
Kötülüğün SıradanlığıHannah Arendt · Metis Yayınları · 2012705 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.