Yirmi yıldır belli bir mutluluk deneyimim olmadı. Beni yiyip yutan bu yaşamı bütünüyle tanıyamadım; ölümde beni korkutan, yaşamımın bensiz tüketilmiş olduğu yolunda bana getireceği kesinliktir.
Fırtınalı deniz, yağmur gökyüzü
Kalanlar dost sandı, her sahte yüzü
Duydu da aldandı, yalandan sözü
Gerçekler sahteye tutsaktı, kaptan
Yudumla çayını, kalmadı vakit
Topla saatleri, bavulunla git
Zamanı, sessizlik içinde erit
Ruhunda gel-gitler tutsaktı, kaptan
Vedalar mı? Zordur, aldırma buna
Kır artık dümeni, yokluk yoluna
Varmaya az kaldı, sabrın sonuna
Limanlar kalmaya tutsaktı, kaptan
Belli olmaz sonu bu hikayenin
Belki bir yön çizer, nasır ellerin
Rüzgara sarılmış, bak yelkenlerin
Hesaplar, kitaplar tutsaktı, kaptan
06.05.2020
Biliyorsun. Hala birine aşık olabilirim. Sana hiç benzemeyen çocuklarım olur. Adının hiç anılmadığı bir hayat kurarım. Hayalimdeki yüzünü eskitir zaman.
Biliyorsun. Herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında... Babanın cüzdanından yürüttüğün paralar gibidir bazı şeyler, belli oluncaya kadar devam edilir.
Biliyorsun. Unutabilirim. Zaten ben kimleri unuttum. Onlardan biri olur, hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin. Tozlanırsın. Üzerin örtülür.
Biliyorsun. Seni sevdim. Bir gün kör olsaydın da severdim. Ellerin olmasaydı mesela. Ellerin olmasaydı sen bile kendini sevmezdin oysa.
Biliyorsun. Kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta. Hala seni bana unutturacak insanlar tanıyabilirim. Başka bir ses kazınır kulaklarıma.
Biliyorsun. Herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi var aslında. Oysa ölene kadar sevebilirdim seni eğer biraz yardım etseydin bana.
Nietzsche, "İnsanın Tanrı tarafından yaratıldığına inanabilirdim, belden aşağısını yaratmasaydı," demiştir. Nietzsche, esprilerini o kadar ciddi
bir havayla yapar ki çoğu insan gülmeyi unutur. Konuyu, Nietzsche ile açtık ve belden aşağısıyla devam ettirelim. Bugün bilimin, romantizmi öldürdüğü söylenir çünkü bilim, her somut nesneyi
Allah'ım hayallerime bile sığdıramayacağım böyle bir güzelliğin yeryüzünde işi ne? Belli ki varlığına delil olarak göndermişsin tamam da, bizim evde işi ne?