Sevdiğini hançerleyen Fatih Sultan Mehmet
Bellini tarafından yapılan portresini çok sevdiği, karılarından birine çılgınca aşık olunca, Venedikli biyografi yazarının safça ifadesiyle, zihnini bu esaretten kurtarabilmek için onu hançerleyen Fatih Sultan Mehmet’e derin bir yakınlık besliyordu.
Sayfa 332Kitabı okudu
"Bellini tarafından yapılan portresini çok sevdiği, karılarından birine çılgınca âşık olunca, Venedikli biyografi yazarının safça ifadesiyle, zihnini bu esaretten kurtarabilmek için onu hançerleyen Fatih Sultan Mehmet'e derin bir yakınlık besliyordu."
Reklam
Resim bittiği zaman sultan, Bellini'nin bu derviş hakkında fikrini sordu. Israrı üzerine Bellini, gerçek fikrini ifade ile dedi ki, "Bu bir divâne olmalı." Sultan ekledi, "Ben böyle bir deli tarafından methedilmek istemem." Bellini yanıt verdi, "Öyle ise neden onu baş şeyhiniz yapmıyorsunuz?" Bunun üzerine Sultan, Bellini'nin dediğini yerinde getirdi. Bu ilginç görüşmeden şu sonucu çıkarmak mümkün görünür. Fâtih dervişlere samimi olarak saygı duyduğu için değil, herhalde pratik siyasi düşüncelerle iltifatta bulunmuştur.
Sayfa 104 - türkiye iş bankası kültür yayınları, 9.basım haziran 2022, istanbul
FSM: Devletim için sevdiğimden vazgeçtim
Fatih, bu hatasını anlar anlamaz bu kadının vücudunu ortadan kaldırmadıkça onun etkisinden asla kurtulamayacağına karar verdi. Bu nedenle de kadından kurtulmayı düşündü. Bir gün saraya geldi. Kadınla yalnız başlarına kaldıkları sırada hançerini çıkararak kadını öldürdü. Kadını öldürür öldürmez kalbinde öyle bir ıstırap hissetti ki oracıkta adeta hasta gibi dermansız kalakaldı. Sonradan bütün kederleri sona erdi ve bu kadına karşı hissettiği aşk ve muhabbete bu suretle galebe çalmış oldu.”
Sultan İkinci Mehmet, yetenekli bir devlet adamı oldu-ğundan fethettiği memleketleri elde tutmak için mağlup hal-kın, alışılagelmiş adetlerini birdenbire kaldırmanın ve onlara zorla mezhep değiştirtmenin uygun olmayacağını anlamıştı. Bunun için o, her dört senede bir yeniçeri ordusu için aldığı gençlerden başka, fethedilen memleketlerin muhtariyet ve dini serbestliklerini korumaya özen gösterirdi.
Ağzım açık okuyorum! Fatih Sultan Mehmet cidden TEK !!
Bu yeni icatlara, iki yüz yılı aşkın bir süre Doğu'da hiç kimse en ufak bir ilgi göstermedi.' Tek istisna, Konstantinopolis fatihi II. Mehmed'dir. Elimizdeki bilgi, Kutsal Topraklar üstüne l524'te bir kitap yayınlayan Fra [Frer] Francesco Suriano'dan (1450-yaklaşık 1529) geliyor.2 Kitapta, II. Mehmed'in 1477'deki barış antlaşmasından sonra Venedik senyöründen, kendisine christallini yapacak yetenekte birini, çalar saat yapabilecek birini ve iyi bir ressam göndermesini istediği söylenir. Söz konusu ressam, sultan için bir Meryem Ana resmetmek gibi beklenmedik bir sipariş alan Giovanni Bellini'ydi.
Sayfa 26 - Kitap Yayınevi 1. Basım 2005Kitabı okudu
Reklam
Nasıl Hristiyan Bizans İmparatorluğu, pagan Roma'nın devamını ima ediyorduysa, Müslüman Osmanlı İmparatorluğu da Bizans Roma'sının sürüp gittiğini imliyordu. Konstantinopolis, sultanların yönetiminde bir sefer daha büyük bir imparatorluğun başkenti halini almış, bir imparatorluğun sağlayabileceği en muhteşem yapılarla donatılmıştı. Bahsi geçen zamanlardaki doğu ve batı kültürlerinin en iyilerini bir araya getirmişti; sultanlar Leonardo'nun da Michelangelo'nun da gönlünü çelmeye çalışmışlar ancak sonuçta sadece Fatih Sultan Mehmet'in o ince duygulu portresini gelecek kuşaklara miras bırakan Bellini gelmişti. Nitekim II. Bayezid, 1504'te hem Michelangelo hem de Leonardo da Vinci'yle boğaza bir köprü yapmaları için müzakere etmiş ve Leonardo 350 metre açıklığıyla devasa bir kemerli köprü önermiş ama bundan bir sonuç çıkmamıştır (gerçi Leonardo bir taslak çizmiş, Michelangelo'ysa bir maket yapmıştı).
Sayfa 124 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Fâtih'in Yeni Saray'ının duvarlarını İtalyan sarayları gibi süslemek için Bellini'yi çağırdığı kaydedilmektedir(Babinger s.76) Saray duvarlarını frescolarla süsleyen Bellini, Fâtih portresi ile seçkin yerini almıştır. Bu arada ilâve etmek gerekir ki II.Bâyezid şeriâtı ihya eden sultan olarak bu duvar resimlerini, frescoları söktürüp Kapalı Çarşı'da satışa göndermişti.
Sayfa 695 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Bellini tarafından yapılan portresini çok sevdiği, karılarından birine çılgınca âşık olunca, Venedikli biyografi yazarının safça ifadesiyle, zihnini bu esaretten kurtarabilmek için onu hançerleyen Fatih Sultan Mehmet'e derin bir yakınlık besliyordu.
Reklam
Ressam Bellini Fatih için şöyle der: Sinirli ama fevri hareket etmez, sözüne güvenilmez, din konusunda çok mutaassıp değil, kimseye bağımlılık göstermez, kayınvalidesi Mara'ya saygılı.
Fatih, sarayını Güzel kadınlarla, en zarif sanat eserleri ile dolduruyordu. Şiir ve sanata düşkünlüğü onu güzellere karşıda tutkun kılıyordu fakat memleketin selametini muhafaza için aşkına daima hakim oluyordu. Rum güzelleri Osmanlı Sarayı'nın zarif odalarına revnak veriyordu. Fatih Venedik'ten ressam bellini getiriyor, kendi resmi ile beraber birçok kadın resimlerini yaptırıyor, sarayın duvarlarını çıplak ve dağınık güzellerle dolduruyordu.
Fâtih Sultan Mehmet'in İtalyan Rönesans kültürüne ilgi duyduğu, ancak daha sonra bu hareketin durdurulduğu iddia edilmiştir. Osmanlı sultanlarının en özgür düşüncelisi hiç kuşkusuz Fatih idi. Hristiyan dininin ilkelerini yetkili bir kişiden öğrenmek için Patrik Gennadius'a Hristiyanlık üstüne bir risale yazmasına emretmiş;Trabzonlu Amirutzes, İmrozlu Kritovulos ve Anconalı Ciriaco gibi Yunan ve İtalyan bilginlerini sarayında toplamış, Amirutzes'e bir dünya haritası ısmarlamış, Batlamyus'un coğrafyasını Türkçeye çevirtmiş, sarayda Yunan ve Latin klasiklerinden bir kütüphane kurmuştur. Saray duvarlarını İtalyan sarayları gibi freskolarla bezediğini ve portresini yapması için Venedik'ten getirttiği Gentile Bellini'ye iltifatlar yağdırdığını biliyoruz.
Sayfa 232 - Kronik KitapKitabı okudu
2. Mehmet'in Portresi
Antik Yunan yazarlarını okumak, Fatih'in adamlarının gözünde gereksiz bir havailikti; ulemadan çok ortodok din adamlarıyla sohbet etmeyi yeğlemesi rahatsızlık yaratıyordu; İsa'nın üzerinde doğduğu taş, İsa'nın çilesinşn araçları, İşaya'nın saçı, sakalı ve kulakları olan cesedi veya Herodes tarafından öldürülen kutsal masumlar
Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçek kurucusudur. Avrupa ve Asya'da başkenti İstanbul olmak üzere, dört yüzyıl boyunca büyük Osmanlı İmparatorluğu'nun çekirdeği olacak bir imparatorluk kurmuştur. Fâtih, Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn (İki karanın ve iki denizin hükümdarı, yani Rumeli-Anadolu'nun ve Akdeniz-Karadeniz'in hükümdarı) lâkabını kullanıyordu.Dünya hâkimiyeti için savaşan, ama aynı zamanda bir hoşgörü ve kültür adamı da olan bir savaşçıydı. Rum Ortodoks patriği olarak atadığı Gennadios'a, Hristiyan dininin ilkelerini özetleyen bir risâle yazmasını emretmiştir. Ulemâdan seçkin kişiler haftanın belli günleri kendisine ders vermeye sarayına gelirlerdi. Hümanistleri ve Rum bilginlerini huzuruna kabul ederdi; saray duvarlarına freskler yapması ve kendi portresini çizmesi için Venedik'ten Gentile Bellini'yi çağırmıştır.
Sayfa 44 - Kronik KitapKitabı okudu
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.