Genelde -bazen ben de dahil olmak üzere- 1000kitap'ın eksikliklerini yazıyoruz. Zaten genelde öyledir, her zaman eksiklikler için konuşulur fakat olumlu şeyler takdir edilip alkışlanmaz pek bizim memlekette. Fakat takdir etmeyi de çok seven birisi olduğum için bu ileti bunun hakkında olacak.
- Kitapların okuma durumlarının içine girildiğinde her
vurdular beni ben vuracakken,
yığılıp kaldım öldürüldüğüm yerde;
ama kalktım, eskisinden daha dinç ,
ya sonra, ya sonra, ya sonra!..
Ekleyecek ne var ki?
Yaşamaya gelmiştim yeryüzüne.
Öncelikle takipçi sayınızda “küçük” miktarda olumsuz dalgalanmalardan etkilenmek istemiyorsanız kitabı okumamanızı, paylaşmamanızı ve beğenmemenizi tavsiye ederim. Bu beni çokça kaygılandıran bir konu değil açıkçası, Sosyoloji okuduğum için yaptığım minik bir gözlem sadece.
Türkiye’de yerleşik bir motto olan, ”Herkes kendi işini yapmalı” cümlesini