“Merdivenin yanında, hiç açılmayan penceresi kuyuya bakan odaya geçtim, karanlıkta el yordamıyla hızla yatağımı bulup serdim, kendimi üzerine attım: Ah ne kadar da güzeldir çocukken haksızlığa uğrayıp, yatağa yatıp ağlaya ağlaya uyuyakalmak! Bir tek ben seviyorum kendimi ve bu yalnızlık o kadar acıklı ki, kendi yalnızlığıma ağlarken benim hıçkırıklarımı ve çığlıklarımı duyan sizler yardımıma geliyorsunuz.”
Tek damla gözyaşı dökmedim arkasından. Güldüm, gülümsedim... Her gülüşümün bir gözyaşı olduğunu kimse bilmiyor. Gülerken ağlıyorum ben, ağlarken gülenler gibi...
Reklam
Ne güzel demiş şair:
~•~ Gece ben uyurken daldaki güvercin aşkından ağlıyordu, Yalancıyım ben, Allah’ın evine yemin olsun ki, Eğer aşık olsa idim güvercinler geçemezdi ağlamakta beni. Kendimi aşık zannederdim Rabbime, Oysaki hayvanlar bile ağlarken ben ağlamıyormuşum. ~•~
11. Bu aşk beni fırlatıp attı oysa ne yay var ne ok Bu aşk beni yedi bitirdi öldürdü oysa ne kılıç var ne mızrak 12. Söyleyin bana haydi durmayın ağlayacak mısınız siz de benimle? Ben ağlarken o sevgilinin yanında yardım edecek misiniz bana?
Ağlarsam kanarım!
Söylenmemiş tüm sözleri ağlasaydım kanardım, biliyorum. Ben ağlarken sessiz sözcükler Akar gözümden. Ancak ağlarsam kanarım ancak kanarsam ağlarım
Acaba ölürsem üzülür mü albayım? O zaman koşup bana gelir mi dersiniz? Siz çok ağlarsınız biliyorum, albayım. Fakat sizi hiç ağlarken görmedim, biliyor musunuz? Ben öldükten sonra sizi ağlarken görmeyi doğrusu çok isterdim.
Sayfa 461Kitabı okudu
Reklam
Öyleyse sen ve ben iki dostuz İstanbul. Benim dostum olacaksan bu kadar gülmemelisin. Ben ağlarken gülmemelisin. Ya gel birlikte birlikte ağlayalım. Ya da gülme bir süre bekle. Çünkü biliyorum ki İslam tüm sokaklarında yaşanmıyor. Gel birlikte İslam’ın tüm sokaklarında yaşanması için mücadele edelim seninle.
Sayfa 54 - NesilKitabı okudu
Nerede?..
"Bir vakitler ağlamak istediğinde yaşları benim göğsüme dökülüyordu, şimdi ben ağlarken onun göğsü nerede Kamber Can? Haa!. Nerede?”
Kapı yayınlarıKitabı okuyor
“Karışık biriyim, demişti kız ona, beni zor anlarsın sen, belki de anlamazsın, çünkü ne bileyim ben, bakarsın herkesin eğlendiği yerde bana sıkıntı basar, gözyaşımı saklamak için ne yapacağımı bilemem, bazen de herkes ağlarken, inanmıyorsun değil mi, kendimi tutamam, gülmeye başlarım, her şey iç içe gelişir bende.”
Sayfa 47 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Nefret, ne denli büyük bir duyguydu, değil mi? Hayatınız nefret içinde geçmişse mutluluğu hiç yaşamadınız demekti çünkü nefretin ve mutluluğun bir arada olması mümkün değildi. Birinin olduğu yerde diğeri yaşayamazdı. Evet, mutluluk nedir hiç bilmedim ve evet, en şen kahkahaları hep ben attım ama bu kahkahalarım mutluluktan olmadı hiç. Ben ağlarken güldüm, kanarken güldüm, acırken güldüm çünkü kimse bana mutluyken gülmeyi öğretmedi. Ben bilmiyordum, onlar da öğretmedi ve ben de sahip olduğum tek şeye gülmeyi öğrendim: Saf acı. Güldüğüm tüm o acılar ise bana bir şeyi öğretti: Nefret. Tutmadı ki kimse elimden, biri de çıkıp bana güzel bir şey öğretmedi ki. Kendi kimsesizliğimin içinde yaşam savaşı Verirken hayatın bana öğrettiği sadece iki şey olmuştu: Nefret ve acı. Beni yargılamak kolaydı, değil mi? Ama biri de çıkıp nasıl bu hale geldiğimi sorgulamadı. Siz hiç acıyı benliğine katıp nefretle doğan bir bebek gördünüz mü? Hayır, değil mi? Çünkü doğarken her bebek masumdur, büyürken hayat kirletir onu.
... içindeki umutsuzlukla delirerek ve çok isteyerek ve çok özleyerek ve görmek için kilometreler kat ederek ve görmeyerek bir an bile öyle sev beni acı içinde sev beni gebererek acıdan vicdansızlıkla sev bencilce bir erkek gibi sev beni sadece çiftleşmek için sev tekleşmek için seninle olduğumu hayal ederek ya da hiç dokunmadığını dokunsan da
Sayfa 101Kitabı okudu
siz burada ağlarken, (artık bunu söylemek zorundayım Nastyenka) geri çevrildiğiniz için, aşkınıza karşılık verilmediği için acılar çekerken, ben yüreğimde size nasıl bir aşk duyuyordum, hem de nasıl bir aşk Nastyenka!.. Ve size aşkınızda yardım edememek bana giderek daha fazla acı vermeye başlamıştı... yüreğim parçalanıyordu ve ben, ben... susamadım işte, konuşmalıydım Nastyenka, konuşmalıydım!..
ÖTEKİ Benden kurtulamazsın. Benim binlerce çehrem var. Ben herkesin tanıdığı sesim. Ben her zaman var olan ötekiyim. Öteki, cevap veren. Sen ağlarken gülen. Sen yorgunken dürten. Dürten, gizli kalan, bir vicdan gibi tedirgin edenim ben. Kötüde iyiyi, en koyu karanlıklarda lambayı gören iyimserim ben. İnanan, gülen, sevenim ben! Topallayarak da olsa yürüyüp gidenim ben. Sen hayır derken evet diyenim ben! Ben evet diyenim! Ben...
“Ben de seni bekleyeceğim,” dedim ağlarken. “Seni beklerken de hasretinle yanan dudaklarımın arasından senin yüreğine kendi yaşam özümden üfleyeceğim.”
Sayfa 158 - ALFA
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.