En çok uzaklara uğurladığımız kendimizin yerine koyarız birbirimizi. Ya da özlediğimiz kendimizin… İşte asıl cinayet o zaman başlar… Birbirimize yıllar önce işlediğimiz hataların, günahların bedelini yükleriz…
Ben her seyi seninle öğrendim her seyi seninle yaşadım. Sen oldum senin oldum. Herkesi karşıma alabilecek kadar güçlüydüm ki aldım da. O kadar çok güvendim ki vardır bir bildiği dedim hep. Gördüm ki heyecandan öte olmamışım senin için. Tek bir gerçek varmış senin bir başkasına ait oluşun. Ben yine de senin her sözünün altına imzamı atardım herkese karşı savunurdum seni o zamanlar. Simdilerdeyse korkuyorum biri seninle ilgili bir şey söyleyecek soracak diye çünkü seni savunacak bir şey bırakmadın bana. Bir şey oldu ve fark ettim ki ben sana kendimi hiç anlatamamışım. Mesela bugünü nasıl geçirdin neler yaptın çok iyi bıkıyorum, hissediyorum. Bu ne kadar acı veriyor bildiğini sanmıyorum. Bu son yaşattığın hayal kırıkları boğazımda bir düğüm olarak kaldı. Benim seni savunacak arkanda duracak yüzüm kalmadı. Yerin bende hep baki. Bazen kendime çok kızıyorum bazen sana. Bazen ikimize aynı anda. Ayıramıyorum onları birbirinden. Hani böyle güzel ikililer vardır bizi onlardan sanırdım. Temeli sağlam ilişkiler gibi. Her düşüncemde her hareketimdr sen de vardın. Çok şey yapacaktık beraber. Bazen tek yapmaya gucum yok ama bazen de çok güçlü hissediyorum kendimi. Sonra gerçekler yüzüme vuruyor. Sen, siz.
Reklam
Herkesin hayatında ben, onlar istediği kadar varım. Benim hayatıma sıra gelince istediğimde bile kimse yok galiba...
Kanatlarım Var Ruhumda
Karanlıkta yanabilirim Boşlukta durabilirim Düşmem ben, kanatlarım var ruhumda Geldiğim gibi gidebilirim Aşktan vazgeçebilirim Zincir yok ki benim boynumda youtu.be/2mFtDJxSgvk?si=...
“Benim hiç gönlümü almadılar. Ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi.”
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
ölümüne savunduğum özgürlüğümle varlıkların ve gerçeğin bütün anlamlarını, bütün yüzlerini görmek isterdim… Kendilerinden tiksinen insanların o sıkıcı gölgesi vurunca günlerime artık uzaklara gitme vaktinin geldiğini anlardım… O sıkıcı gölgeyi çocukluğumdan bilirdim. Çünkü bütün vaatleri anlamsızlaştırmaya başlardı o sıkıcı gölge. Zaten hep aynı
Reklam
Yorgunum...
Çok yorgunum.. Ruhen, bedenen, kalben çok yorgunum, Bir şeyleri yoluna koyamamaktan, sürekli aynı yerde bocalamaktan, kırılmaktan, sevgisizlikten çok yoruldum. Sahte dostluklardan, yalancı sevgilerden çok yoruldum. Kimsenin göründüğü gibi olmamasından, insanların iki yüzlü çıkmasından, herkesin çıkarcı tavırlar sergilemesinden çok yoruldum.. Her gece kalbim ağrıyarak uyumaktan, nefes alamamaktan sinir krizleri geçirirken bile kendi kendimi sakinleştirmeye çalışmaktan çok yoruldum.. hayatın her seferin de tüm gerçekleri yüzüme sert bir şekil de vurmasına rağmen yaşamaya çalışmaktan yoruldum.. insanlar kırılmasın, incinmesin diye susup bazı şeyleri sineye çekmekten yoruldum.. her seyi içime atıp, dışarıya karşı mutlu görünmeye çalışmaktan yoruldum. Benim sizin yaşyorsun bu hayatı dediğiniz şekil de bir hayatım yok, benim bir hayatım yok. Ben sadece emanete sahip çıkabilmek için bu hayata direniyorum.. güzelliklerle dolu hayallerime hiç bir zaman kavuşamayacak olmamdan...
ASIL GÜÇLÜ KİM
Ben iyi olduktan sonra Kötülüğün bir şey yapamaz bana Adaletli olmayan sen Gücü kendinde toplayıp zayıfı ezen sen Senin haram lokman mideme girmedikten sonra Asıl güçlü olan benim Zayıf düşmek yok bana Gökhan ER I 23 Nisan 2024 I
Mutlu insanlar da gördüm Gelip kollarımın arasında sevişen Ama uzun sürmedi Şıngır mıngır kristal ömürleri Ne çığlıklar işittim rüzgârlardan Mevsim mevsim değişen Hele de yitik ekmekler gibi ayrılık türküleri Tedirgin martıların Kanatları vururken gez Ben dilsiz bir görgü tanığıyım Benim adım kepez.. Bahattin Karakoç
tamam ben hayvan haklarını savunurum da, odamda kafam kadar cinsini tam çözemediğim bir böcek var öldüremiyorum da rica etsem siz de benim haklarımı göz önünde bulundurup hanemi terk eder misiniz? özel hayatımın gizliliğini ihlal ediyorsunuz çünkü şu an+haneye tecavüz+korkutma, tehdit. ne ararsan var
Reklam
#5
Hayırlı akşamlar! Bugün de, agresif ve sözde 'aşırı koruyucu' ebeveynelere dair bir örnek getirelim. 3 yaşındaki bir hastamıza, yatış işlemeleri kapsamında damar yolu açıyorduk. Doğal olarak, çok ağladı, hareketlendi, çırpındı durdu. Bu durum karşısında hastamızın annesi (annenin yorgunluğunu anlamakla birlikte) aşırı bir öfke ve
Çocukların Dünyası

Çocukların Dünyası

@cocukduygusu
·
18 Mayıs 2023 23:35
Ebeveyn modelleri
Günümüz kadınlarının büyük çoğunluğun ve çocuklarını yetiştirme tarzlarının pratik sahadan örneklerinin yeterince dile getirilmediği kanaatindeyim. Bazı "anne" modellerinin ciddi anlamda mütalaa edilmesi ve üzerine çözüm fikirlerinin üretilmesi elzem bir hâl almış durumda. Çok büyük yaralar açılıyor çocukların, gençlerin kalplerine. Bir çok anne-baba bunun farkında bile değil âdeta. Bir yandan onların benliğine ilmek ilmek değersizlik duygusu işleyen ebeveynler diğer yandan "hoşgörülü ebeveynlik" maskesi altında şımartılan çocuklar. İkisi de kendilerine, kimliklerine, nihâyetinde topluma büyük izler bırakmakta. Sızısı kolay kolay geçmeyecek yaralar bunlar üstelik. Bu iletiyi, yukarıda bahsettiğim pratik sahadan örneklerin paylaşımının azlığından mülhem, buraya bırakıyor; bu örneklere şahit oldukça da bu iletinin altında toplamayı temenni ediyorum. Kendi tecrübelerinden bahsetmek isteyen olursa, memnuniyetle istifade etmek isterim. Problemleri açıkça konuşmalı, yanlışlarımızı aynada önce kendimize itiraf etmeliyiz. Görmüyor muyuz gençlerimizin nereye doğru aktığını? En büyük vebal, çocukların yetiştiği ailelerine ait. Öyleyse çözüm de yine orada olsa gerek. Çocukların, gençlerin yüreklerini, şahsiyetlerini, onurlarını hırpalamayalım. Kim bilir... Herkesin hayalini kurduğu "dünyayı kurtarma" özleminin kilit anahtarı, bir nesli yaralamamakta saklı belki de.
Güçlü olmak istiyorum güçlü görünmek değil. Mutlu olmak istiyorum, mutlu görünmek değil. İyi olmak istiyorum iyi görünmek değil... Ne çok görüntüyle alâkalı her şey, görünene ait sanki yaşam. Hâlbuki görünmeyenin elinden akıyor zaman. Görünmeyenden alıyoruz tüm varlığımızı, yaratılışımızı. Görünmek adına her şeye bürünüyoruz ve eziyoruz ayaklarımızın ve gururumuzun altında her şeyi. İnsan olmak adına insan olmaktan çıkıp var ediyoruz kendimizi. Güzel dışında hiçbir şeye yaşam hakkı tanımıyoruz. Güzellik de belli bir kesimce kısıtlanmış alana hitap ediyor. Herkesin güzel bulduğu şeyi sahipleniyoruz ruhsuzca. Samimiyet, merhamet ve değer yargılarını değersizleştiriyoruz sahip olmadığımız için. Şöyle düşünüyorum da ben ötekileştirdiğiniz o kişiyim. Kimseyi kendi düşüncelerimin altında ezmeye çalışmadım. Kendi güzelliğimi kimsenin önünde bulmadım; gördüğüm her şey daha güzeldi benim için. Daha güçlü hissetmek için kimseyi de ezmedim. Ego savaşım bir başkasının yıkımı olmadı. Çocukluğumdaki gibi kalmayı istedim hep. Öylesine olduğum gibi, içimden geldiğince, çaba sarf etmemiş çocuk kalbimle. Neden iyi şeyler terkediliyor hep, neden olduğuna sahip çıkmadan olacağının peşine düşüyor insan. Kavgam bitmedi, bitmeyecek hatta kendimle bile. Evrildiğim her şeye, herkese karşı çocuk yanım savaşta olacak. Ne zaman kendimden gitsem yine kendime doğru kosacağım. Çocuk adımlarımla, çocuk şarkılarımla, çocukken sevdiklerimle. Şimdi nasılım bir yanım hâlâ o günlerimden kalma, bir yanım büyüyor bir yanım eksik ve o çocuktan eksilmiş...🦉✍🏻
Benim kolumu kanadımı kırdılar. Ben böyle bir insan mıydım?
Burda Başlamıştık, Buraya Döndük...
İşte geldik Başladığımız Yere Yeniden Ne Giden Benim Neden Gelen Yeni Ben Değiştim mi bilmiyorum ama Şuan Cevap Yok Kimim Ben
Resim