Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
511 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğuma pişman olduğum liseye yeni geçiş dönemlerinde aldığım kitaptır. Altı çizilebilecek tek bir cümle bile yok. Ayrıca kadına karşı bi hakaret var içinde. Dışarıda ben feministim diye dolaşan kızlarımızın çoğu severek okudu bu kitabı malesef. Ne diyebilirim ki eline bir şiir kitabı alıp onun tadına varmayan çok fazla insan varken bu kitaba hayran milyonlarca insan olması saçma geldi. Tabi herkesin görüşü farklı.
Kötü Çocuk
Kötü ÇocukBüşra Küçük · Ephesus Yayınları · 20214,141 okunma
Herşeyden önce, sosyalist ülkeler gerçekte sosyalist olmadıkları için. Marx'ın düşlediği gibi insanlığı dönüştüren cinsten bir sosyalizm gerçekleştirebilmiş değiller.
Reklam
SSCB'de kadının durumu, bir anlamda kapitalist ül­ kelerde olduğundan daha iyi ama aynı zamanda daha güç de. Ayrıca insan Sovyetler Birliği'nde de kadınlar ve erkekler arasında eşitlik olmadığı sonucunu çıkarıyor. A. S. - Bu niye? S. de B. - Herşeyden önce, sosyalist ülkeler gerçekte sosyalist olmadıkları için. Marx'ın düşlediği gibi insanlığı dönüştüren cinsten bir sosyalizm gerçekleştire­bilmiş değiller. Onların yaptığı üretim ilişkilerini değiştirmek. Ama zaman geçtikçe, sadece üretim ilişkile­rini değiştirmenin, toplumu, insanları dönüştürmek için yeterli olmadığını farkediyoruz. Bu yüzden farklı ekonomik sistemlere rağmen geleneksel kadın ve erkek rol­leri sürüyor. Bunun, bizim toplumlarımızdan erkekle­rin benim büyüklük kompleksi diye adlandırarağım bir biçimde, üstün oldukları düşüncesini içselleştirmiş olmalarıyla da baglantısı var. Bundan vazgeçmeye hazır de­ğiller. Kendilerini yüceltmek için kadınları aşağı gör­mek ihtiyacını duyuyorlar. Kadınlar da kendilerini aşa­ğı görmeye o kadar alışmışlar ki, nadir olarak eşitlik için mücadele ediyorlar.
Sayfa 11 - Kadın Çevresi Yayınları
Kadınlar eşitliğin kendilerine bir lütuf olarak verilmesini değil, eşitliği kazanmayı istiyorlar. Bu ikisi tamamen farklı şeylerdir.
Sayfa 15 - Kadın Çevresi Yayınları
S. de B. - Bir kadınla bir erkek arasındaki bütün cinsel ilişkilerin baskıcı nitelikte olması gerektiği doğru mudur? Bu tür ilişkileri reddetmek yerine, insan onla­rın baskıcı nitelikte olmaması için uğraşmaz mı? İnsanlar bana cinsel birleşmenin her zaman bir ırza geç­ me olduğunu söylediklerinde şok geçiriyorum. Buna inanmıyorum. Birleşmenin ırza geçme olduğunu söylemek esasta erkek mitlerini uyarlamaktır. Bu, erkek cin­sel organının gerçekten bir kılıç, bir silah olduğu anlamına gelecektir. Sorun, yeni ve baskısı olmayan cinsel ilişkiler keşfetmektir.
Sayfa 17 - Kadın Çevresi Yayınları
Kısacası erkeklerin beni tanımalarını sağladım; kendileri kadar başarılı olmuş bir kadına dostça yaklaşmaya hazırdılar, çünkü bu çok sıradışı bir durumdu. Şimdi birçok kadın ciddi bir şekilde çalıştığı için erkekler işlerinden yana korku içindeler. Bir kadının mutlu ve eksiksiz bir hayata sahip olmak için mutlaka eş ve anne olmasının gerekmediğini, tıpkı benim yapmış olduğum gibi, göstermek ve geçerli kılmak mümkün ama, kadınların köleleştirilmelerinin acısını çekmeden eksiksiz bir hayata sahip olabilmiş ancak belirli sayıda kadın vardır. Ayrıcalıklı bir aileden doğmuş ya da belli entellektüel yeteneklere sahip olmaları gerekmektedir.
Sayfa 17 - Kadın Çevresi Yayınları
Reklam
SSCB
O dönemde, politik olarak aramın oldukça şekerrenk olduğu ve beni epeyce alay konusu yapan Komünistler için de durum farklı değildi. Billancourt'daki işçi sınıfı kadınlarının kadın sorununu takmadıklannı söyleyen ma­kaleler yazdılar. Devrim olduğunda, kadınlar erkeklerle eşit olacaklardı. Ama devrim gelinceye kadar geçecek olan sürede kadınlara ne olacağıyla ilgilenmiyorlardı.
Sayfa 22 - Kadın Çevresi Yayınları
Anneme böyle söyleyeyim de kafama terlik atsın :D
S. de B. - Bireysel düzeyde kadınlar evin dışında çalışmalıdırlar. Ve eğer mümkünse evlenmeyi reddetmeliler. Ben Sartre'la evlenebilirdim ama böyle yapmamakla akıllılık ettiğimize inanıyorum. Çünkü evlenince herkes size evlenmiş gibi davranıyor ve sonunda siz de kendi­nizi evli olarak düşünüyorsunuz. Evli bir kadın olarak toplumla evlenmemiş bir kadının kuracağı ilişkiyi kuramıyorsunuz. Evliliğin kadınlar için tehlikeli olduğuna inanıyorum.
Sayfa 23
İtalya'da görüp çok zekice bul­duğum bir slogan vardı : «Kadınlar özgürleşmeden devrim olamaz, devrim olmadan kadınlar özgürleşemez.»
Sayfa 26 - Kadın Çevresi Yayınları
A. S. - Peki, ya çocuk doğurmama kararı tabii böyle bir karar var idiyse? Yoksa bu, ikinizin de tartış­ma gereksinimi dahi duymadığınız bir şey miydi? S. de B. - Benim için öyleydi. Aslında çocuk yetiş­tirme fikrinden nefret ettiğimden değil. Daha çok genç­ken ve kuzenim Jak ile bir burjuva evliliğini düşündüğüm sırada, bu, çocuk yapmak demekti. Ama Sartre ile iliş­kim öyle idi ki -kuramsal veya ailevi bir temelden çok entellektüeldi- hiçbir zaman çocuğum olsun istemedim. Sartre'ın bir kopyasını arzulamadım, kendisi bana yeti­yordu! Kendi kopyamı da istemedim; ben kendime yetiyordum. Bilmem ki sizin için böyle bir sorun oldu mu, Sartre? J. P. S. - Gençliğimde çocuğum olsun istemedim. A. S. - Ama şimdi evlat edindiğiniz bir kızınız var.
Sayfa 35 - Kadın Çevresi Yayınları
701 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.