Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hiciv sanatını konuşturmuş üstadım …
Bu adamlar Güzelim Dağ çiçeklerini çiğneye çiğneye Avare bir ruhla oralarda geziniyorlardı bir süre. dağ çiçekleri ile birlikte böcekleri de çekiniyorlardı hatta gezinirken otları, otların arasında uçuşan kokuları ve renkleri de çiğniyorlardı. Çiğneyip ezdikleri şeylerin çığlıklarını da hiç duymuyorlar da tabii..
Bitki örtüsü de bizden memnun değil :)
"Keşke insanlar dünyayı sevmeyi öğrense; yaşadıkları topraklarda birer misafir olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek hazırlamanın bilincine erişinceye kadar, ne yazık ki bu katliam böylece sürüp gidecek."
Reklam
Çok garip...
Çünkü, insanların büyük bölümü, birçok güzelliği göremezdi. Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı. Onlar, birer uyurgezer gibi, geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da, kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna, birçok güzelliği de ayaklarının altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi.
... kilit, insanın utancı demektir her şeyden önce. İnsanoğlunun nereye ulaştığının göstergesi demektir. İnsanların birbirlerine duydukları güvensizliğin elle tutulur hâlidir kilit. Birbirlerine duydukları saygının derecesidir. Bu yüzden, bir çeşit utanç belgesidir her kapıda. Hatta her dolapta, her çekmecede, her çantada, her kasada, her kutuda... Gene de, insanların yüzü kızarmaz onu görünce.
Herhâlde beni tuhaf bir kuşa benzetmişlerdi. Belki de onların gözünde, masallardan çıkıp gelmiştim ben, ne yapacağımı kestiremeden, köyün üstünde öylece, kendi hızımın içinde kaybolmuşçasına uçup duruyordum. Ola ki başka bir masala gidecektim ama, henüz o masal yaratılmamıştı. Bu yüzden, oralarda oyalanıp vakit geçiriyordum. Hiç kuşkusuz, beni anlatacak olan masal söylenir söylenmez uçup gidecektim.
Herhalde beni tuhaf bir kuşa benzetmişlerdi. Belki de onların gözünde, masallardan çıkıp gelmiştim ben, ne yapacağımı kestiremeden köyün üstünde öylece, kendi hızımın içinde kaybolmuşcasına uçup duruyordum. Ola ki başka bir masala gidecektim ama henüz o masal yaratılmamıştı. Bu yüzden oralarda oyalanıp vakit geçiriyordum. Hiç kuşkusuz, beni anlatacak olan masal söylenir söylenmez uçup gidecektim.
Reklam
İnsanların büyük bölümü, birçok güzelliği göremezdi. Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı. Onlar, birer uyurgezer gibi, geçip giderlerdi güzelliklerin yanından.
Çünkü yüzyıllardır çözülemeyen acayip bir bilmeceydi insan. Derinlerden daha derin bir sırdı ya da, ucu bucağı olmayan, içi pisliklerle, içi eşsiz güzelliklerle dolu, alabildiğine karanlık ve karmakarışık bir evrendi.
Zaten, bir zamanlar bana ak sakallı meşenin anlattığına göre, adına savaş denen şey, yeryüzünün herhangi bir noktasında başlayıp herhangi bir noktasında bitmezdi. Her şey gibi, o da insanda başlayıp insanda biterdi. Bu yüzden, cepheler falanca dağda ya da falanca ovada değildi. Cepheler, bütün acımasızlıklarıyla insanoğlunun içindeydi.
Reklam
Keşke insanlar dünyayı sevmeyi öğrense; yaşadıkları topraklarda birer misafir olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek hazırlamanın bilincine erişinceye kadar, ne yazik ki bu katliam böylece sürüp gidecek!
Ak sakallı meşenin dediği gibi, insanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi. Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordy. Gerisi boştu... Yani, insanın karışmadığı her şey bir masaldı.
Bir çiçek kokusundan nasıl taşar, diyeceksiniz belki. Taşmaz olur mu, taşıyordu işte; görüp kokladığınız çiçeğin ötesinde düşsel bir çiçek daha gördünüz mü, taşıyordu...
Az önce gölgemde terlerini kurutup karınlarını doyuran iki adam,şimdi hızla balta savuruyordu gövdeme.
Çünkü, insanların büyük bölümü, birçok güzelligi göremezdi. Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdi. Onlar, birer uyurgezer gibi, geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da, kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna, birçok güzelliği de ayaklarımın altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.