FÜRUZAN: Öyleyse beni dinle. Arada yanlış anlaşılına kalmasın. Bana bir kere iyi bak. Ben seni son derece şiddetle seviyorum ve bu aşkımdan doğan çocuk için çıldırıyorum. Ben gayet iffetine düşkün, namuslu bir kadınım; dünyada bir erneJim var, ölünceye kadar böyle kalmak. Fakat ben evliliğe karşılıklı bir antlaşma gözüyle bakıyorum.
'ben böyleyim işte!'dedi.'ben garip bir kadınım. benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız.'
Reklam
“Ben zararsız bir kadınım,sen aşktan kork!..”
Korkuyorum. Bir yandan da sana kızıyorum. Ne sanıyorsun sen beni? Bir kap mıyım, bir kavanoz muyum, içine sirke suyuna turşu bastırılacak? Bir kadınım ben be, insanım. Vidalarını açıp kafamı çıkaramam ya düşünmemek için. Duygularımı ne silebilirim ne de açıkça göstermemeyi başarabilirim, öfke ya da sevinç ya da üzüntü duygularımı yok edemem. Benim tepkilerim de kendime göre, kimi zaman derin şaşkınlık, kimi zaman derin üzüntü...
Duygusal ilişkilerde kişilerin birbirinden beklentilerinin farkına varması önemlidir. Kişi farkına varmadığı ama etkisi altında kaldığı beklentilerinin esiri olduğu andan itibaren bir mahkum haline gelir. "Ben kadınım, o erkek; erkeğin şunları bunları yapması gerek. Ben erkeğim, O Kadın; kadının şöyle düşünmesi, böyle yapması gerek." İlişkiye böyle sosyal kimliklerin beklentileri girince her iki taraf da tüccarlaşır. "Benim istediğimi veriyor musun? Bunu verirsen ben de senin için şunu yaparım." ilişkideki bütün alt metin bu olur.
"Düşünsene iki çocuk annesi bir kadınım." diyordu. "İçeride siz uyuyorsunuz ben terasta evin duvarına tutuna tutuna bisiklet sürmeye uğraşıyorum."
Reklam
Diyordum ki, ben ta uçurumun kenarına gelmiş bir kadınım; bir yanlış adım daha, ufacık bir hesapsızlık beni bu uçurumun ta dibine yollamaya kafi gelecek...
Ben kadınım Hani şu bildiğiniz, Ve de bilmediğiniz, Kimi şeytan,kimi melek Kimi çiçek Kimi koyun Etinden,sütünden,derisinden Al nakışlı gömlek edip giyindiğiniz.
duymuşsundur belki, kadınların kalpleri “evet” derken dilleri “hayır” der kimseye göstermezler zaaflarını sırlarla dolu, sessiz ve hilekârdırlar âh ben de kadınım, kalbi sana duyduğu arzuyla kanatlanan bir kadın seviyorum ey kırılgan hayal seviyorum ey imkânsız ümit
Ben nasıl bir kadınım hiç sevilmemişim...
Reklam
Şekerim çıkmış diyorlar, külliyen yalan.. Tadı damağımda kaldı sadece birkaç aşkın ve sevdiğim kadının ten tadı, hepsi bundan. Çok sigara içiyorsun Cemal “diyorlar. Oda yalan! Ben hayallerimi dumanlı kuruyorum… He birde çok çay içtiğimi söyleyenler var. Ne diyeyim.. Ah be kadınım sen söylenenlere inanma! Ben senin o kekremsi ter kokunda uyurum her gece. Her gece sıcaklığındır bana sobaya atılan bir odunun ısısı.. Ben seni bahara aldanmış erik ağacı kadar utangaç severim haberinde olsun. Bana “şiirlerin neden mısır çarşısı gibi kalabalık ” diyorlar. Senden canım hepsi, senin yüzünden Bende tarçın, sende ıhlamur kokusu.
İbn Abbas (ra) diyor ki: "Has'am kabilesinden bir kadın, Allah'ın elçisine gelerek, 'Ben dul bir kadınım ve evlenmek istiyorum. Koca hakları nelerdir?' diye sordu. Resulullah ona şu cevabı verdi: 1. Kocası hanımıyla cinsi münasebette bulunmak istediğinde kadın deve sırtında bile olsa, onu reddetmemelidir. 2. Kocasından izinsiz evden kimseye bir şey vermemelidir. Verirse günahı kendisine, sevabı kocasına olur. 3. Kocasından izin almaksızın nafile oruç tutmamalıdır. Eğer tutarsa sadece aç ve susuz kalmış olur. Orucu kabul edilmez. 4. Eğer kocasından izinsiz evden dışarı çıkarsa, evine dönene kadar veya tevbe edene kadar melekler o kadına lanet okurlar.
Sayfa 589 - 590Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.