Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
216 syf.
9/10 puan verdi
yaşadığı dönemin fersah fersah ilerisinde düşünen çok yönlü bir adamdır hayyam. hakikatin, doğrunun, adaletin peşinden koşmak böyle lanetli bir şey işte. sorguladıkları, tespitleri bir yana, ben sustuklarını merak ediyorum içten içe. o kadarcık ömür yetmemiştir bildiği her şeyi söylemeye. muhtemelen hepimizden daha geniş yürekli ve hoşgörülüydü bu adam ve sanıyorum ki esinlenmiş olabileceği kaynak pek yok. Bu yüzden varoluşçuluğun temellerini atan insanlardan olabilir. "ben yoksam bu güller, serviler yok kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok."
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,2bin okunma
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM Seni, anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana.
Reklam
Gururla Bakıyorum Dünyaya çünkü isyan bıçağıdır böğrüme saplanan sancı çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum ve kederin ve solgun yüzlü işçilerin üzerine dağbaşlarının hırçınlığı savruluyor benden. çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak miting afişleri cesur pankartlar ve binlerce
368 syf.
·
Puan vermedi
Tarihi Değiştirenler serisi Ali Çimen imzalı bir popüler tarih çalışması. İşte bu serinin bir ürünü olan Dünyayı Değiştiren Liderler’de kadim zamanlardan bu yana dünyanın çehresini, gidişatını değiştirmiş pek çok önemli isimden bahsediyor yazar. Klasik tarih anlatıcılığının üstüne başarılı bir üslup eklendiği kesin. Ayrıca ilgi çekici
Tarihi Değiştiren Liderler
Tarihi Değiştiren LiderlerAli Çimen · Timaş Yayınları · 2012624 okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
Bitmemiş Türkümüz
“Kızıl cooluk alcalım” adlı eser 1963 yılında Povesti gori stepey/Dağlardan ve Steplerden Masallar adlı kitapta yer aldı. Ancak öncesinde 1959’da “Dolondun kan colunda” adıyla Kırgızistan’da yayımlanmıştı. Delbirim adıyla 1981’de tek kitap olarak da basılacaktı. Türkiye’de de farklı adlarla yayınlandı. Ancak en bilineni Al Yazmalım, Selvi
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,5bin okunma
Reklam
136 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncellikle kitap hakkında biraz bilgi vereyim. Ama gereken öz bilgi zaten kitabın arka kapağında yer alıyor: "Çağdaş Avrupa edebiyatının en gözde yazarlarından Tabucchi, kitaplarında günümüzün yakıcı sorunlarını ustalıkla irdeliyor. Kurulduğu günden bu yana öyküye özel bir yer veren Can Yayınları, 30. yıldönümünü öykü ustalarının birbirinden
Zaman Hızla Yaşlanıyor
Zaman Hızla YaşlanıyorAntonio Tabucchi · Can Yayınları · 201067 okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
KONUŞMA O dedi ki: Bir gün bana gönül verdin 'Aşktır benim mayam' derdin Sonsuz bir hisle severdin Aklında mı?
Kendilerini bu denli yaratıcı ve yetiştirici birer baba, toplumun ahlakını temsil eden birer üst-ben olarak gören Tanzimat yazarları, kendi edebi babalarını, yani Divan Edebiyatı'ndan devraldıkları mirası nasıl görüyorlardı? Bu soruyu yanıtlarken beklemediğimiz bir durumla karşılaşıyoruz. Kültür, dünya görüşü ve algılama biçimlerinde eski metinlere sadık kalmış olan Tanzimat, sıra edebiyata gelince oldukça eleştirel, hatta -ne kadar başarılı oldukları bir yana bırakılabilirse- öncüdür. Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, ,Recaizade Ekrem, hepsi dilin sadeleşmesinden yanadır. Çekinceleri vardır; ama bunlar biçimde değil, içeriktedir. İçeriği ahlak normlarını tehdit etmedikçe, bildirisi ahlakı oldukça, yeni türleri denemekte hem kendileri heveslidir, hem de başkalarını teşvik ederler. Namık Kemal, Divan Edebiyatı'nı eleştirirken, çok şaşırtıcı bir benzetme kullanır: yalnızca süsten ibaret olan biçimiyle Divan şiiri ancak "Hristiyan mevtaları gibi güzel giyinmiş bir cenazeye" benzeyebilir. Bu benzetmedeki yabancılaştırıcı öğe, yalnızca "ölü" değil, "Hristiyan" ölüdür. Sami Paşazade Sezai, "fıdan-ı fikirden hasıl olan boşlukları bir bakıma zengin cümleler, parlak kelimelerle kapamağa çalışmak bir uçurumu çiçeklerle doldurmaya benzer" der.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.