Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Tanrı'nın olup olmadığını bilebilir, öğrenebilir miyiz? Kimin elinde bu? Kimileri var, kimileri de yok, diyor. Ben senin varlığına, düşüncelerimdeki varlığına inanmak istiyorum. Sana dualarımda seslendiğim zaman aslında senin aracılığınla kendime seslenmiş oluyorum, böyle saatlerde sanki benim yerime sen düşünüyormuşsun gibi düşüncelere kapılıyorum. İşte işin aslı bu, ey Tanrım! Oysa gençler bunu bilmiyor, duaları küçümsüyorlar. Bu duruma göre ecel saati gelince kendilerine, başkalarına ne diyecekler? Acıyorum hepsine. Bir kimse kendini kendi gözünde Tanrı'ymış gibi yüceltmezse o kimse insanın kutsallığına, yüceliğine nasıl erişir? Kutsal varlığına saygısızlık ettiğim için bağışla beni, Tanrım! Bu gençlerin hiçbiri Tanrı olamaz, o zaman senin varlığından da eser kalmaz. Bir kimse kendisinin de, senin kullarını esirgediğine inandığın gibi herkesi esirgeyen bir Tanrı olduğuna için için inanamazsa, kendini böyle görmezse, o zaman sende varlığını koruyamazsın ey Tanrım! Oysa senin yoklara karışmanı istemiyorum."
Sayfa 431 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Garip, şeytana inanıyorum fakat sevgili Tanrı'ya değil. Gerçekten mi? Bilmiyorum. Hayır, biliyorum! Ona inanmak istemiyorum! Hayır, istemiyorum! Bu benim özgür iradem. Ve bana kalan yegane özgürlüğüm: İstediğim gibi inanmak veya inanmamak. Ama tabii resmi olarak - mış gibi yaparak. Duruma göre: Birine evet, birine hayır. Rahip ne