"Konfüçyüs, artık iyice yaşlanmıştır. Bir gün evine genç bir ziyaretçi gelir. Delikanlı bir bakar ki yerden tavana kadar devasa bir kitaplığı var. İçi tıklım tıklım kitap dolu. Dayanamayıp, 'Bunca kitabı gerçekten okudunuz mu?' diye sorar. Konfüçyüs, 'Evet!' yanıtını verir. Delikanlı hemen atılır ve 'Bu kadar çok kitaptan kim bilir neler öğrenmişsinizdir?' der. Konfiiçyüs tekrar cevap verir; "Evet, ne kadar cahil olduğumu öğrendim.'
"Bu bir peri masalı değildi, mutlu bir roman hiç değildi; bu sadece bir lanete kurban gitmiş tutkulu bedenlerin esaretini anlatan bir dramaydı..."" Kitap tam olarak ben dark temayım diye bağırıyor! Ki zaten öyleydi. Gizemli, ufaktan gerilim, aşk ve azıcık fantastik. Psikolog olan Ezel, bir gün bir telefon alıyor ve ünlü iş adamı kendisinden kızını tedavi ettirmesini istiyor. Fakat tedaviyi şehirden uzak bir kalede kızla beraber kalarak yapması gerek. Ezel ilk başta kabul etmek istemese de sonradan o kaleye gidiyor. Olaylar Ezel'in kaleye ilk günden gelmesiyle başlıyor. Konusu cidden çok ilgi çekici ve alışılmışın dışında. İnsanda merak uyandırıyor ki zaten kitapta bazı yerler var insanı Ürpertiyor. Kitabı erkek karakter Ezel'in gözünden okuyoruz. Hastası ve kitabın ana kadın karakteri olan Karmen ile ilişkisinin çok hızlı geliştiğini düşünüyorum. Ezel'in bazı davranışlarını sevemedim. Umarım ikinci kitapta kendine gelirsin Ezel! Karmen yıllardır çoğunlukla kalede yaşadığı için bazı şeylere karşı ilgisi yok ve bilmiyor bu durumu çok sevdim saf halleri çok tatlıydı. Kitapta bir karakter daha var ama işin olayı o olduğu için onun hakkında bir şey söylemek istemiyorum. İşin gerilimi orda. Genel olarak kitabı heyecanla okudum. Değişik bir tarzı vardı. İkinci kitap daha heyecanlı ve aksiyonlu geçecek gibi ;) Merakla beklemekteyim
Reklam
Peki ya okumazsan?
Okursan yargılamazsın; affedersin, daha az kırılır daha az alınırsın… Daha net anlarsın karşıdakinin cümlesini. Okursan hayallerin bitmez; uzun uzun yapacaklarını düşünürsün bir çocuk heyecanıyla… Okursan, düşünürsün; sorular sorarsın kendine “Ben bu cümlenin neresindeyim?” diye… Soruya dönüştürülmüş “sorun”ların cevabını bulursun. Okursan, okuduklarını yaşamak istersin; hâl diline yansısın öğrendiklerin… “Bilgi yüklü merkep” olmaktan Allah’a sığınırsın… Okursan mutlu olursun; hiç olmazsa mutsuz olduğunda sığınacak bir limanın olduğunu bilirsin. Okursan; kitaplardan söz etmek istersin, durmadan, her defasında… Okursan, en iyi “hediyen” kitap olur. Çocuğa verilecek masallar, büyüklere verilecek kitaplar hazır bulunur çantanda… Okursan; okusun istersin etrafındakiler… Aynı lezzeti alsın onlar da kitaplardan… Uzun uzun konuşurken onlarla bir kitabı, “Ben en çok bu cümleyi sevdim” demek istersin… Okursan; dua edersin… “Derdimin dermanı cümleleri görmemi nasip et Ya Rab!” dersin… Arayanlardan olursun… Okursan; kâinatı ve insanı okumayı öğrenirsin… Ve en önemlisi kendini okumaya başlarsın… Kaldırırsın içindeki örtüleri tek tek… Velhasıl okursan, sen olursun… Kendin… Dünyada eşin benzerin olmadığını anlar, değeri başka yerde aramazsın…
Sayfa 83 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
Şimdi burada, verdiğiniz kitaptaki "Menzil Müfetişi"ni de okudum; size şunu söyleyeyim, canım, insan yaşayıp gidiyor, ama hemen yanında böyle bir kitabın varlığını, bütün hayatının içine ilmek ilmek işlendiği bir kitabın varlığını bilmiyor. Daha önce hiç fark etmediğim şey, işte burada, daha kitabı okumaya başlar başlamaz karşısına çıkıyor insanın, yavaş yavaş hatırlıyor, düşünüyor, anlıyor insan. Dahası, işte şu yüzden sevdim sizin kitabınızı: İçinde her şey olan, başka bir eseri, okuyorsun okuyorsun, kendini zorluyorsun zorluyorsun; fakat ne kadar kurnaz olursan ol, anlamıyorsun. Sözgelimi, ben, kütük gibiyim, doğuştan kütük gibiyim, hatta çok önemli eserleri okuyamam; ama bunu okudum, sanki kendim yazmışım gibi, sanki bu, misal olarak söylüyo rum, benim kendi gönlümden çıkmış gibi, gönlümde ne varsa almış, insanı ters yüz etmiş, oturup ince ince her ayrıntısıyla yazmış, kesinlikle böyle olmuş! Tanrım, kolay da bir iş değil bu; vay vay! Gerçekten, ben bile yazabilirdim bunu; neden yazmamışım? Sonuçta aynı hissediyorum, kesinlikle tam kitapta yazdığı gibi hissediyorum, tam olarak aynı durumdayım üstelik, misal olarak söylüyorum, hikâyedeki zavallı Samson Virin gibiyim. Kim bilir kaç Samson Vırin dolaşıyor aramızda, yaralı yüreğiyle! Üstelik nasıl rahat yazmış her şeyi
Reklam
Bir çemberdir aşk...
“Gittiğine göre bir derdin olmalı...” dedi utandırmak istemiyor gibi yüzüme bakmadan. “Dünya istediğin yönde gitmiyorsa, sen gittiğin yönü değiştir” derler... “Bu kitaplar tam sana göre... Aradığın cevapları verirler mi bilmiyorum ama yoldaşlık ederler merak etme. Güzel sakla kitapları... Kıymeti bilinmeyen insan nasıl üzülürse kitaplar da kıymeti
Hayat ne kadar şiirsizse demek ki
Kurmacalar hayatla karıştırılma ihtimali olan ve sırf karışmasın diye bu adı vererek gerçeklikten ayrıştırdığımız dinamik, yapay bütünlüklerdir. Romandır, öyküdür, filmdir, oyundur. Ya şiir? Tam da bu nedenle şiir edebiyata dahildir ama kurmaca değildir. Çünkü hiç kimse şiiri gerçek sanmaz ve hayatın içinden şiire soru sormaya kalkışmaz. Şiiri kurmacadan saymayız çünkü şiir hayatla karşılaştırılamaz ve karıştırılamaz. (Hayat ne kadar şiirsizse demek ki, buna sabaha kadar ağlayabiliriz. Ama ağlama krizi bir süre ertelenebilir, şimdi bu kitabı okuyorsunuz.) Öyleyse daha iyisini geliştirene dek bu tanıma yaslanarak akıl yürütebilirim. Çünkü kurmaca benim için en çok “taklit”, “yapay” oluşuyla muteber. Kendini göz göre göre gerçekmiş gibi allayıp pullayıp yutturma edepsizliğinde diyeyim hatta. Edebiyatın edeple ilişkisini kuradursunlar, ben şahsını edepsizlik ihtimali, o cüretkâr anları için seviyorum, sevdim.
Sayfa 34 - Kolektif Kitap
Okursan iyi bir dinleyici olursun; yazarla bir sohbete başlamak, dertleşmek aynı zamanda.. Üstelik yargılanmadan, bir aynaya baktığını hissederek.. Okursan dinlenirsin; yorgunluğumu romanla, acılarımı hikayelerle, hatalarımı eğitim kitaplarıyla yoğuruyorum ben. Her birinden bambaşka bir dünyanın kapıları açılıyor. Artık eski ben olmadığım ortada,
Dashwood ailesinin üç kız kardeşi babalarının ölümünün ardından çok zorlu bir yolculuğa çıkar. Ünlü bir dedektif olan babalarını çalışma masasında ölü bulurlar ve sonradan cinayete kurban gittiğini fark ederler. Tüm mal varlıklarının üvey kardeşlerine kaldığını öğrenirler. Kimyaya meraklı Elinor büyük kız kardeş olarak tüm sorumluluğu üstlenirken
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Merhaba kitapseverler #BirLemanRomanı#AytenBasaran#ozlemli_kitaplar#okudumbitti#engelsizokurlaokuyoruz#alıntı "Aşk dünyayı güzelleştiren tek şey bence insanın içinden aşkı çıkarırsan o insandan geriye hiçbir şey kalmaz". "Sabır öyle bir iptirki sen kopacak sanırsın ,o gittikçe güçlenir ,sen bitecek sanırsın o gittikçe çoğalır.". Leman hukuk fakültesinde öğrencidir. Anesi ve babasıyla mutlu bir aile tablosu oluşmaktadır. Leman da tıpkı ailesinin gibi kalbini ısıtıcak,onu sevecek birini ister. En yakın arkadaşı Vera' nın davetine katılır. Olanlar olur. Orda Rami'yi görür görmez,etkilenir. İlk görüşte aşk onlarınkisi ah Leman ahh...Rami ' de ilk görüşte boş sayılmaz ama bir sevgilisi var ve bunun sonuçları bilinmeze çıkar. Birbirinden etkilenen ve kopamayan bu ikili' yi neler bekliyor.? Ya ailesi? Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır... Sonu insanı ters köşe yapıyor ve kitabın adından da belli oluyor "Leman'ın hikayesi bazen hüzünlü bazen sevinçli ama ona has ve duru anlatımıyla karşımızda beliriyor.Ben çok sevdim .İlk tanışma kitabı ve iyikii tanışmışız... Bu türü sevenlere tavsiye edilir. Sağlıcakla, kitapla kalın!! @basaran_aytenn @a7kitap
Semra
Semra
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim. _Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir. _Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır. _Dürüstlük, en mükemmel politikadır. _Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır. _Doğada
verdiğin her kederin yüreğimde yeri var hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır hangi aynaya baktıysam seni gördüm gel desen gelemem git desen gidemem öl desen kanım akmaz anladım artık seni sevmek yüce bir şey anladım seni sevmek tanrı'ya yaklaşmak gibi insanlar içinde bir sana inandım bir seni sevdim kendimden başka uykularımın
everest yayınları, pdfKitabı yarım bıraktı
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.