Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.6
ATATÜRK İLGİLİ BİLGİ VEREN İYİ BİR KİTAP
MERHABA BEN LOKMAN BU KITAΡΤΑ NATIONAL GEOGRAPHIC TARAFINDAN YAYINLANAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KİTABI SUNUYOR BU KİTAPTA:ATATÜRK İNKİLAPLARI VE HAYATI BAŞARILARI HAKINDA BİLGİ VERİYOR BEN BİLİM VE TARİH DALLARLA UĞRAŞAN BİRİ OLARAK BU KİTABI ÇOK SEVDİM VE BİRSÜRÜ ŞEY ÖĞRENDİM SİZEDE ÖNEIRIRIM KİTABI BENİM YORUMU BEĞENDİYSENİZ BENİ TAKİP EDİP DİĞERKİ YORUMLARIMI OKUYA BİLİSİNİZ BAŞKA SEFERE GÖRÜŞMEK ÜZERE HOŞÇAKALINIZ
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi."
Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Bir Varis Yükseliyor • Yorumum
4/5
Kitap çok güzeldi, su gibi aktı gitti. Bazı sebeplerden ötürü kitabı yavaş okuma durumunda kaldım bu sebeple yorumda gecikti.
Kitap tam bir giriş kitabıydı, acilen 2. Kitabı istiyorum! Acilen!!! Son sayfalara yaklaştıkça okuduklarım yüzünden şoklardan şoklara sürüklendim... Çok şaşırdım. Ama hafiften hoşuma gitmedi değil. Faythe gerçekten çok güçlü bir karakter. Zaten okudukça kendisi ve Nik ile birlikte bizde güçlerinin farkına varıp onunla birlikte keşfediyoruz. Kitabın evreni, büyüler çok iyiydi. Sadece bir şeye çok sinirlendim tamamen kitapla alakasız daha çok yazarın yaptığı bir tercihle. Ben kitabı okurken bir şey öğrendim... Asıl erkek karakterimiz 2. Kitapta geliyormuş.. asıl erkek karakterleri 2. Kitaplarda okumayı hiç sevmiyorum keşke direkt 1 de görseydik. Bu benim için biraz hayalkırıklığı oldu, Nik'i de baya sevmiştim...
Bunun dışında kitap güzeldi, sevdim. Tavsiye ederim.
Çok güzel bir kitap önerisiyle geldim
Öncelikle konusu çok ilgi çekici değil mii
Nadir rastlanan bir hastalık yüzünden yüzyıllardır hayatta olan bir adam var.Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.Yapmaması gereken tek bir şey var, aşık olmak
Kitaba başlamadan sevdim diyebilirim Matt Haig'in kalemini Gece Yarısı Kütüphanesin'den biliyordum ve bu kitabında çok güzel olacağına emindim ve birkez daha yazarın diline ve anlatıma hayran kaldım okurken yazar bize birşeyler öğretiyor ve ders veriyor biryandan da olaylar akıp gidiyor hiç anlamıyorsunuz bile bu yüzden yazarın kitaplarını çok seviyorum.
Hikaye ana karakter Tom Hazard'ın ağzından anlatılıyor bir bölüm şimdiki zamanı okurken bir bölüm geçmişe gidiyoruz okurken asla kafanız karışmıyor aksine kitap daha da heyecanlı oluyor.Özellile geçmiş zamanda tarihin kokusunu ve o dönemin yapısını yazar çok güzel yansıtmış canlı bir film izliyormuşum gibiydi
Kitaptaki çoğu karakteri sevdiğimi söyleyebilirim özellikle Tom karakterine baya ısındım bazı yerlerde çok duygulandım
Bir kişiden baya bir şüphelendim ve şüphelerimde de haklıymışım karaktere yazılan sonu da beğendim gayet iyi olmuş
Kitap biraz Gece Yarısı Kütüphanesine de benziyordu onu okuduysanız bu kitabı da seversiniz ben bu kitabı daha fazla sevdim
Ayrıca kitap sinemaya uyarlancakmış umarım onu da en kısa sürede izleriz
Elimde "İnsanlar" kitabı da var onu da okumak için sabırsızlanıyorumm
Son olarak kitabı kesinlikle herkese öneriyorum seveceğinize eminim mutlaka okumalısınızz eğer okuduysanız da düşüncelerinizi merakla bekliyorum
Oyunuz Bencee
Kitabı zaten wattpad platformasından okuyordum ve çok düşülesi bir kitap. Genellikle gelecek yıllardan(2027) bahs ediliyor. Mahkum-Avukat konulu bir kitap. Bazı insanlar kitabı sevmeyebilir fakat ben çok sevdim. Bu ilk kitap, kaç seri olacağı hakkında bir düşüncem yok ama kitabın ardı wattpad'de var.
Kitabı platformadan okuduğum için almayı
Kitabı beğenmekten öte yaşadım sanki. Tek oturuşta bile bitecek bir kitap ama bilerek yavaş okudum. Ne desem, nereden başlasam... Kitabın ismi ve kapağı ilgimi çekmişti. Hemen okumak istedim. Katıldığım bir kitap okuma grubu sayesinde tanıştık kitapla. Kapağından, kitabın çizimlerine, iç tasarımına, içeriğine, verdiği mesajlara her birine kalp bırakıyorum. Erik utangaç ve biraz asosyal bir çocukken onun kahramanı, ona yol gösteren süper bir ninesi var:MIini Nine.
Mini Nine harika bir seyyah. Motorbisikleti ile dünyayı gezen, şifalı otlar toplayan, harika hikayeler anlatan bir tonton nine. Bunu bize derinden hissettiriyorlar. Ama Nine ne yazık ki güzel bir iz bırakıp terkediyor bu dünyayı. Erik'in dünyası yıkılıyor ama düşlerinde de olsa bırakmıyor onu kahramanı.
Güzel hisler bıraktı kitap ben de, tebessümle bitirdim. Anneler gününde biten kitaba manidar bir denk geliş.
Anneler günün kutlu olsun Mini Nine, seni çok sevdim. Artık benim de düşüme gel...
Mehmet Rauf'u ilk defa okuyorum. Polisiye kitaplara hep bir merakım olmuştur,bu kitapla da yolum öyle kesişti. Yorumlarına bakıp almıştım ve haklılarmış gerçekten. Böyle akıcılık beklemiyordum. Dedim 2 günde bitiririm,çok kısa kitap ama klasik diye belki sıkılırım o yüzden 2 güne yayarım diye düşünürken 2 saatte bitti :D ben de şaşkınım.
Konusuna gelelim Erzurum başhekimi Şakir Feyzi Bey bir gün Hacı Kadın dediği,ninesi yerine koyduğu hastasının ona önemli bir görev vermesiyle görevini bırakıp İstanbul'a gider. Görev İstanbul'da Hadiye Hanım adında bir kadını bulmak ve babasının ona bıraktığı mirası kadına teslim etmektir. Miras 15 yıldır el dokunulmadan durduğu için daha da kıymetlenmiştir bu sebeple bu mirası arayan sadece Hadiye Hanım ve Şakir bey değildir. Hadiye Hanımı kaçırıp zorla evlenmeye mecbur bırakan Raci de mirasın peşindedir. Şakir İstanbul'a gidince tehlikeler baş gösterir ve olaylar gelişir.
Bu kitap tam bir polisiye kitabı değildi ama polisiyeyi hissettiriyordu. Günümüz polisiye kitapları gibi sürekli bir gizem,bir gerilim,bir vaka yoktu yani o bakımdan diyorum. Karakterin olayları tahlili,ona göre davranması,kurnazlığı polisiyeyi hissettiriyordu. Mehmet Rauf bir şeyler denemiş ve başarılı da olmuş.
Dilinin sade olması anlaşılırlığını artırdığı için rahatlıkla okunuyordu. Karakterin polisiye kitaplar okuyup oradaki karakterler gibi düşünüp hareket etmesini sevdim. Kısacası kitabı beğendim. Akıcıydı. Öyle ki biter bitmez ikincisine başladım. :) bu tarza merakı olanlar,sevenler,okuyanlara çok rahatlıkla tavsiye ederim. İlk defa okuyacak olanlar da rahatlıkla okuyabilir.
Başlıyoruz
Serinin 3. kitabını az önce bitirdim. Novella beni ne kadar mutlu ettiyse bu kitap bir o kadar da süründürdü. Çok duygusal bir insan olduğum için (karakterler kavga ettiğinde bile ağlıyorum bazen) bu kitabı okurken cidden ağlamaktan içimin dışına çıkacağını düşündüm ama öyle olmadı. Birçok sahnede evet gözlerim doldu, içim kan ağladı ama
Kimi gerçekten tanıyoruz?
Birbirimizi ne kadar iyi tanıyoruz? Çevremizdeki ailemizdeki insanlar hakkında ne biliyoruz, ne kadar biliyoruz?
Şermin Yaşar birbirine çok yakın olan bir grup insanın aslında birbirine ne kadar yabancı olduğunu ustalıkla anlatmış.
Ethem, Emin, Ekrem, Nurten, Hülya, Sevgi ve diğerleri. Hepsinin tek ortak noktası konuşmadıkları, bir şekilde birbirlerinden habersizce yaşadıkları durumlar.
Bu kitap size tanıdığınız herkesi gerçekten tanıyıp tanımadığınızı sorgulatacak! Desem abartmış olmam bence. Kitabı bir günde bitirdim öyle ki okumadım yaşadım adeta.
Yazarla tanışma kitabım oldu ve ben çok sevdim. Umarım sizler de bu güzel esere bir şans verirsiniz🩵
Kitap gerçekten çok güzel bir dille yazılmıştı ve her okuyan kişinin yaşayacağını tahmin ettiğim gibi bana da kendimi çok sorgulattı. Düşünmeyi, daha farklı düşünmeyi ve elimdekilere, istediklerime, hayallerim olan her şeye daha farklı bir gözle bakmayı öğrendim. Öğreticiliğinin yanı sıra ne kadar az şükrettiğinizi bu kitap sayesinde görüyorsunuz. Toplumun, bizlerin bütün duygularının aslında nereden geldiğini ve nereye doğru gittiğini, buna karşılık neler yapabileceğimiz anlatılıyor. Ben kitabı çok sevdim, bence benim gibi herkesin kendini sorgulaması için inanılmaz gerekli bir kitap. Aynaya şöyle bir bakıp, göremediklerimizi görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiş bile..
