293 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Peki bütün o çürümüş, kokuşmuş çöpler olmadan yaşamak nasıl bir şey? Kütüphanemde uzun süre durup okumayı da bir süredir sürekli ertelediğim kitaplardan birisiydi. Oldukça övüldüğü için bir yanım önyargıyla yaklaşsa da sindire sindire okuduğum ve hayatımda dönüm noktası yaratan bir kitap oldu. Deborah şizofreni hastalığıyla savaşan doğrusu savaşmaya karar veren bir kız. Kafasında yarattığı onlarca yer, tanrıça ve karakter var. Hepsinin Deborah'ın hayatında ve kafasında ayrı rolleri bulunmakta. Deborah'ı çözmek normal karakterler kadar kolay değil o yüzden ama yavaş yavaş onu da bir yerde anlamaya ve bazen de onunla bağdaşmaya başlıyor insan. Toplumda belki her gün karşılaşmayacağımız türden insanların bulunduğu bir yerde, akıl hastanesinde hayatı öğrenmeye ve dünyaya bakmayı öğrenmeye başlayan Deborah'ın elbette ki az da olsa arkadaşları, onunla beraber hikayesini okuduğumuz diğer karakterler de var. Dili oldukça akıcı olduğu için su gibi akıp giden bir kitap olsa da neredeyse her cümlede size birçok şeyi sorgulamanıza sebep verecek anlamlar olduğu için sindire sindire okumanın da en iyisi olacağının kanaatindeyim. Kitap boyunca Deborahla birlikte ben de büyüdüm, geliştim ve birçok konu için yeni bakış açıları kazandım. Bir kitap karakterinden öte Deborah benim sanki yan yana satırlar arasında yürüdüğüm bir ruh gibiydi. Bende çok büyük bir etki bırakan bir kitap oldu kısacası. Okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Umarım herkes Deborah'ın da yapmaya çalıştığı gibi, ne olursa olsun dünyaya "var gücüyle" tutunmaya çalışır. Şimdiden okuyacaklara iyi okumalar dilerim.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114.2k okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Hoşça kal!
seneler geçti sevgili zeze. bugün yirmi dört yaşındayım ve bazen kendimi hasrete öyle kaptırıyorum ki çocuk olduğum günlerimi özlüyorum. önceden bilmezdim büyüyebileceğimi ya da inanmazdım büyüyeceğime, hep çocuk kalacaktım ben içimdeki sevgiyi yitirmiyecektim ama olmadı zeze, bu dünyaya gelmiş çoğu insan gibi bende artık büyüdüm ve bende onlar gibi kimsesiz kaldım, sevgimi yitirdim. seni daha yeni tanıdığım günlerde içimde çok büyük bir sevgi vardı ve farkındaydım da seni çok geç tanıdığımın ve o günden sonra seni defalarca yeniden bambaşka biri olarak tanıdım. kitaplardan uzaklaştığım bu dönemde seni özlediğimi farkettim ve tekrar tanıştım seninlen zeze ama şunu farkettim ki seninle her tanışmamda yani bugüne kadarki her tanışmamda ben hep aynı kişiymişim zeze ve bugün anladım ki ben artık çok farklı birisi olmuşum ben artık zeze nasıl denilir ya da ne denir bilemiyorum ama ben iyi birisi olarak kalamadım zeze özür dilerim. "KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK?" hakikaten de sevgili zeze, bana hiçbir şeyi daha önceden anlatmadılar. hoşça kal! youtu.be/Tny7n3n85HU
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231.5k okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
Yıllardır okumak istediğim bir kitaptı az önce okudum ve ben de benzer bir ailede büyüdüm Leyla'nın ailesi değil Ayşe'nin ailesi (!) gibi bir ailede büyüdüm ve bütün yaşadıklarım gözümün önüne geldi bu hala aşabildiğim bir konu değil bunu da neden buraya yazdım onu da bilmiyorum. Bazı haklar helal edilmez ve sanırım son nefesime kadar da helal etmeyeceğim.
Antabus
AntabusSeray Şahiner · Can Yayınları · 20143,581 okunma
512 syf.
8/10 puan verdi
Şiddetli Hazlar kitap yorumu
Şiddetli Hazlar - Chloe Gong 5/5 8/10 "Bu şiddetli hazların şiddetli sonları olur, Zaferleri ölümdür, tıpkı ateşle barut gibi, Öpüşürken yok olan." - Shakespeare, Romeo ve Juliet "Ben nefretle büyüdüm Roma. Asla sevgilin olamam, yalnızca katilin olabilirim." An itibariyle kitabi bitirdim... Kitabı çok çok severek heyecanla okudum. 1926 Şangay'ında geçmesi ayrıca güzel bir detaydı bence. Yazar öyle güzel betimlemiş ki o sokaklarda gezerlerken bende oradaymışım gibi hissettim. Kitapta zaten yok yok. Fantastik - Bilim kurgu - gizem ucundan da biraz gerilim. E üstüne düşman çeteler ve aşıkları olunca, keyifle okunuyor. İki rakip çete. İki rakip çetenin varisi. Ve birden ortaya çıkan bir salgın. Delilik. Juliette karakterini çok çok sevdim. Roma'yi başta fazla okumasakta sonradan onu da sevdim sanırım. Çok fazla sahneleri olmasına rağmen o aralarındaki duygu öyle güzel geçti ki... Karakterlerin hepsini çok sevdim Tyler sen hariç. Kitabın son sayfalarında tam herşeyi öğrendik derken bom. Bambaşka bir şey ortaya çıkıyor ve orada bitiyor. Romeo ve Juliet 'in uyarlanmış halini okuyoruz bu yüzden çok fazla aşk okuyamasakta o aralarındaki düşmanlığın verdiği acıyı ve aşkı çok güzel hissediyoruz. Ben çok severek ve en önemlisi keyif alarak her sayfayı merakla okudum. Umarım siz de okursanız seversiniz.
Şiddetli Hazlar
Şiddetli HazlarChloe Gong · Martı Yayınları · 2022544 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Carpe Diem
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar Derneği
herkesin delicesine lise sınavı için hazırlandığı o sekinci sınıf döneminde, teknoloji tasarım öğretmenim izleyelim diye açmıştı bu filmi. harıl harıl test çözen arkadaşlarıma çok saçma gelmişti bu, hepsinin bir hedefi ve hayali vardı. benimse çok hoşuma gitmişti, o kırk dakikalık derste kimse çıkıp bana "sessiz ol, dersine çalış.
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Nokta Yayınları · 200326.4k okunma
283 syf.
·
Not rated
·
Read in 46 days
ADANALI MUSTAFA
Kimsiniz siz efendim? Adanalı Mustafayım ben gardaş. Posta seyyarı Hüseyin Avi Bey’in çocuğuyum, damdan düştüm ben. Kafam yarıldı, ömrüm boyunca babamın bana “Bu adam olmaz” laflarıyla büyüdüm. İki dünya savaşı gördüm, ömrüm tren vagonlarında bütün Türkiye’yi gezmekle geçti. Dar gelirli ailenin dar imkanlı ülkenin üvey evladıyım ben gardaş.
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017.1k okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Sevgili Babacığım, Ben küçük bir kızken gecenin bir yarısı yatağımın başında durur, bana bakıp ağlardın. Beni kucaklamanı çok isterdim. O günlerde seni hep yatağın o tahta parmaklıklarının arkasından görürdüm. Hapihanedeymişim gibi hissederdim kendimi. Sonra büyüdüm ve insanın hapishanede olması için parmaklıklara ihtiyacı olmadığını hissettim. Sonra her şey değişti. Annem gülmeye başladı ve sen bana dans etmeyi öğrettin. O dans önemliydi. Bazen sırf o dansı hatırladığımda bile ağlıyorum. Beni sevdiğini söylediğin geceydi o. Ondan sonra kendimi bir daha hiç hapishanede hissetmedim. Babacığım seni seviyorum. Lütfen eve dön. S. Merhabalar! Bugün kalbimi burkan bir kitap hakkında yazacağım buraya. Kitabın konusu için Savannah'ın babasına mektubunu yukarıya ekledim. Kitabı, mektubunda öyle güzel özetlemişdi ki gözlerim doldu. O mektup, uzun süre aklımda dönüp duracak. Konuyu daha da açarsam, kitap, aşkı bulmak için ölmek zorunda kalan işitme engelli ve yirminci yüzyılda yaşayan bir kadınla, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan ve 19.yüzyılda yaşayan yaralı bir adamın aşkını anlatıyor. Yaralı adamların aşkını okumak ben de bir tutkuya çevrilmiş durumda. Ciğerimi dağlamayı seviyorum galiba. Hele Jack'in korkuları, afallayışı çektikleri öyle dokundu ki, her tökezlemesi içime dokundu. Kitapta mantıksız bulduğum noktalar vardı, evet, ancak kitap öyle güzeldi ki bulduğum mantıksızlıkları buhar edip uçuruyordu. Yani tek kelimeyle, muhteşem bir kitaptı.
Bin Ömrüm Olsa
Bin Ömrüm OlsaKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20181,011 okunma
28 syf.
·
Not rated
Leyla Fonten`den Öyküler Merhaba, benim adım Leyla! La Fontaine`in torununun torununun torunuyum. Evet, evet şu bildiğiniz La Fontaine...Hani hayvan hikayelerinden biz insanların ders çıkarmasını bekleyen meşhur yazar var ya, işte o. Ben onun masallarını dinleye dinleye büyüdüm. Damarlarımda taşıdığım kan mı, yoksa kader mi bilinmez, zaman içinde
İnatçı Kirpi Mina
İnatçı Kirpi MinaTülin Kozikoğlu · Redhouse Kidz Yayınları · 201488 okunma
184 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 15 days
Güzel Düştüm Büyüdüm
“Epeyce eğilip büküldüm bu hayat yolunda.Yaparım sandıkça kolum kırıldı,yeterim sandıkça kalbim.” “Güzel Düştüm İyi Acıdı” “Ömrün en dolu on yılı,otuzlardan kırklara geçmeye çalışırken geçendir sanırım.Hayatı sorguladığın, sınırlarını zorladığın,yavaştan ağırlaşan bedenine rağmen ruhunun çılgınca hareketlendiği yıllar.Benim için ilk yarısı
Güzel Düştüm İyi Acıdı
Güzel Düştüm İyi AcıdıTuğba B. Çınar · Doğan Novus · 202167 okunma
10/10 puan verdi
Gel benim derdime, bir derman eyle!
Tam 4 ay sonra sona gelmiş bulunuyorum bu Türk edebiyatının yüz akında. Bu eseri incelemek haddime değil ancak; Bu eserde "Türkçe", sanatçı Yaşar Kemal tarafından bir sanat malzemesi olarak kullanılarak ortaya bir sanat eseri çıkarılmıştır. Bir insan, bir dili doğuştan biliyorsa veya sonradan öğrenmişse böyle eserler sayesinde boşuna bilmemiş veya boşuna öğrenmemiş olur. Gerçekten dilime aşık oldum bu eserle bir kez daha. Yaşar Kemal öyle güzel anlatmış ki her şeyi, adeta bizi bize anlatmış diyebilirim. Eserde gördüğünüz her insan, size ya bir yerden tanıdık geliyor ya da o insanda kendinizden bir parça buluyorsunuz. Her yanı çile ve derde batmış bir halka, derman olarak yola çıkmak zorunda kalmış insanların destanıdır bu. İnce Memed bu destanda sadece bir kıvılcımdır ve bu kıvılcım öyle bir yangın çıkarıyor ki, söndürmek isteyenleri de yakıyor diyebilirim. Ve her dağda hâlâ yankılanıyor o türkü; "Gel benim derdime bir derman eyle, alemler derdine derman olansın..." "Her şeyi gördüm. Ben İnce Memed'in yanında yolculuk ettim, onunla büyüdüm, onunla yıllarımı geçirdim. Aşkı, sevgiyi, yaşamı, ölümü, varlığı, yokluğu ve en önemlisi umudu ve umutsuzluğu gördüm. Yaşar Kemal'in betimlemelerinde sanki ben aldım kokusunu çiçeklerin, uzandım geceye, ben izledim yıldızları. Sanki ben derin bir ah çektim de içim yandı, karlı dağların içinde. Mağaralarda bitlendim, bir sıcak suya hasret kaldım. Ama anladım ki hep bir dert vardır ve her derdin de bir dermanı..." İyi ki vardın Yaşar Kemal, iyi ki vardı kalemin. İyi ki vardın, iyi ki varsın.
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202116k okunma
624 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.