Yazdıklarımı okuduktan sonra beni takip etmeyi bırakacak, tedavi olmamı önerecek ve engelleyecek okurlar olacaktır mümkün müdür? Evet hem de çok mümkün :)
Deliliğin aşamaları, rütbeleri dönem dönem değişen ünvanları vardır. İnanmıyor musunuz? Benim yaşadığım yıllarda karşılaştığım olaylara verdiğim tepkileri anlattığım zaman farklı yıllarda
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
Vesvese nedir? Ne değildir? Psikiyatrik hastalık mıdır? Hastalık mıdır? İman göstergesi midir? Merak edilen ve klinik pratiğimde de çok karıştırıldığını gördüğüm şeyleri örneklerle ve delillerle açıklamaya çalışacağım.
Tevfik Allah'tan, hatalar bendendir.
Bismillah.
Vesvese, kelime anlamı fısıltı. Kuran'daki kullanımıyla şeytanın veya nefsin
Anne doğum günüme 7 gün kaldı hem birde bugün dolunay vardı hergün sana çorba getiriyorduk içtin mi¿ Yada doktorlar biz üzülmeyelim diye alıp çöpe mi atıyorlardı aklımdan herşey geçiyor hem sen erken iyileş diye meyve suyu çıkardık dolaptan sana getirecektik sen niye gittin. 🥺 Anne diye seslenmeyi özledim hem senin bir oğlum askerde 5 aydır
İncelemeden önce belirtmek isterim ki benim elimdeki kitap 20 yaşında. 24. Baskı. Bendeki kitap 249 sayfa. Yeni basımlardaki 318. Aradaki 60-70 sayfa sonradan eklenmiş galiba. Onlar ben de olmadığından okuyamadım. İnceleme de ona göre yazılacak.
Bu kitapta Amin Maalouf İranlı şair, yazar, matematikçi, astronom, filozof Ömer Hayyam'ın hayatını ve
Bu kitaba ne diye inceleme yapıyorum ki? Bu kitaba inceleme yapmak bana mı düştü? Ben ne anladımki ne anlatayım? Kitabın adı zaten "Cahil Hoca" olduğundan 'bilmediğimi öğretebilirim' felsefesiyle yazmaya başlıyorum.
Okurken, kitap hakkında söylemek istediğim çok fazla şey vardı. Ancak kitap bittikten sonra bir dinginlik geldi. Ve ne
Telefon çaldı, başın sağ olsun dediler.Önce ne olduğunu anlamadım.Belki de anlamak istemedim.Zihnim reddetti bu haberi, kabullenemedi.Önce annem sandım.Çünkü başka bir ihtimal yoktu."Baban ölmüş," dediler; "Hayır dedim olamaz, yalan söylüyorsunuz, salak salak konuşmayın, daha akşam beraberdik, kapatın telefonu!" dedim.Sonra
2 saattir bilgisayarın başındayım. Bir sürü şey yazdım. Bağırdım çağırdım. Sövdüm saydım. Sınıflara yapılan baskınlarda çantasından porno cd çıkan kız öğrencileri anlattım. Yüz kontör karşılığı servis şoförüyle birlikte olan kızlardan bahsettim. Porno manyağı olmuş zavallı ergen erkeklerden. Aşkın bittiğinden. Eline erkek eli değmemiş bir kız bulmanın nerdeyse imkânsızlığından. Bir erkekle çıkmamış bir kız bulmanın imkânsızlığından. Bırakın üniversiteleri; liselerdeki kız erkek ilişkilerinin rezilliğinden. Sonra sildim hepsini. Yeterince etkili anlatamadım çünkü. Ah vah etmekle kaldım. Baktım bir anlamı olmayacak. Zaten belli bir yaşın üstündekiler meseleyi hiç anlayamayacak. Ben öfkemle kalakalacağım. Sildim hepsini.
Sevgili arkadaşlar Namaz kılmayan biri aslında
“Ben Allah'ı Sevmiyorum” diyor, desem ne derdiniz ?
“Yok canım sende abarttın hem ne alakası var.
Seviyoruz elbette ama işte kılamıyoruz.” Derdiniz.
Ben size aslında bunu demediğinizi kendinize kanıtlatacağım.
Şimdi siz sevdiğiniz ve sizi sevdiğini söyleyen bir
Arkadaşınızı düğününüze davet ettiniz
Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
NAMAZA HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZMI ?
Namaz kılmayan biri aslında “Ben Allah’ı sevmiyorum” diyor, desem ne derdiniz?
– “Yok canım sen de abarttın hem ne alakası var. Seviyoruz elbette ama işte kılamıyoruz.” derdiniz. Aslında bunu demediğinizi size kanıtlayalım. Şimdi siz sevdiğiniz ve sizi sevdiğini söyleyen bir arkadaşınızı düğününüze davet ettiniz
6) Pastayı Kim Yedi
Annem mutfakta misafir için pasta yapıyordu. Yardım etmem için beni yanına çağırdı. Anneme sordum. "Anne kim gelecek?
" Arkadaşım ve oğlu gelecek." dedi.
" Hangi arkadaşın? Hani şu 6 yaşında yaramaz oğlu olan, arkadaşın mı? Olamaz.. "
" Ama anne.."
" Tamam canım sen de arkadaşlarını çağırabilirsin." Bunu sevmiştim. Hemen akıllı saatimden arkadaşlarımı arayıp bize çağırdım.
Misafirler geldiğinde arkadaşlarımla saklambaç oynamaya karar verdik. Bizimle Can da oynadı. Ben ebe olup 50 ye kadar kadar sayarken, Can bizden gizli taburenin üzerine çıkıp, kremalı pastayı yemişti. Çok şükür, bunu bulmak zor olmadı. Okulda öğrendiğimiz hayat dersindeki bilgilerimiz bizlere yardımcı oldu.